• Anasayfa
  • Sorular
  • Erkek arkadaşıma çok değer veriyorum kaybetmek istemiyorum ama içimde hala sevgisel huzursuzluk var emin değilim ne yapmalıyım?
Kaygı

Erkek arkadaşıma çok değer veriyorum kaybetmek istemiyorum ama içimde hala sevgisel huzursuzluk var emin değilim ne yapmalıyım?

Gizli Kullanıcı19 Nisan 2025 09:35

Merhaba ,


Erkek arkadaşım ile önceden normal arkadaştık. Daha sonra bana açıldı ben ilk başta istemiyordum teklifini reddetmiştim. Ama daha sonra bana olan ilgisi ve sevgisini hissedince ona karşı bendede ufak birşeyler oluştu ve bende teklifini kabul ettim. Şimdi evlilik düşünüyoruz. Ama bende sürekli kaygılı durumlar var ne olacak nasıl olacak ben bundan eminmiyim. Ya mutsuz olursam diye. Bazen ufak bişey yaptığında bile gözüme batıyo. Bazende onsuz yapamam diyorum. kaybetmekten ve pişman olmaktan korkuyorum. Bana evlilik teklifi etti ve kabul ettim. Ama içimdeki bu kaygılı durum beni kemiriyor bir iyiyim tamam diyorum olacak mutlu olacağım mutlu bir yuva kuracağım ama sabah uyandığımda korku ve kaygıyla uyanıyorum. Ben napıyorum diyorum. Aklımla kalbim arasındamı kaldım anlayamıyorum. Ama onu kaybedersem çok üzüleceğime eminim.Çıkmazda gibiyim. Ağlamak bile istiyorum bazen. Kararlarıma yön veremiyorum. Bana ne olur yol gösterin.

Bu soru 19 Nisan 2025 15:19 tarihinde Psikolog Ayşe Tuba Aksakallı tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarınızı okurken kalbinizdeki bu fırtınayı, zihninizdeki karmaşayı adeta ben de içimde hissettim. Hayatınızın bu denli önemli bir dönüm noktasında, evlilik gibi büyük bir karar arifesindeyken yaşadığınız bu gelgitler çok insani ve anlaşılır. Sanki bir yanınız sakin bir liman arayan bir gemi gibi mantığın rotasına sığınmak isterken, diğer yanınız duyguların coşkulu dalgalarıyla savruluyor, değil mi? Bu içsel çatışma, hayatın bu tür kritik evrelerinde pek çok kişinin deneyimlediği bir durumdur. Belki de ilişkinizin bu denli hızlı bir ivme kazanması, arkadaşlıktan bir anda evlilik hazırlıklarına geçiş yapmanız, içinizde hem tatlı bir heyecan hem de beraberinde bir takım endişeler yaratmış olabilir.


"Onsuz yapamam" dediğiniz anlarla, "Acaba mutlu olamayacak mıyım?" diye sorduğunuz anlar arasındaki bu keskin geçişler, ruhunuzu oldukça yoruyor olmalı. Hatta bazen en ufak bir detay bile gözünüze batabilir, sizi huzursuz edebilir. Bu durum, aslında zihninizin sürekli olarak "Gerçekten bu adımı atmak istiyor muyum?" sorusuna yanıt arayışının bir yansımasıdır.


Belki de şimdi yapmanız gereken en iyi şeylerden biri, biraz durup kendi iç dünyanıza sessizce kulak vermek olabilir. Bir gün boyunca içinizdeki bu iniş çıkışları, bu gelgitleri bir deftere not almayı deneyebilirsiniz. O anlık öfke kıvılcımları ya da huzursuzluk hissettiğinizde tam olarak neyin tetiklendiğini anlamaya çalışın. Ya da birdenbire "Onsuz yapamam" dediğinizde, aslında hangi derin ihtiyacınızın ağır bastığını fark etmeye çalışın. Belki de bu korkularınızın kökeninde, geçmişte yaşadığınız bazı deneyimlerin ya da aile büyüklerinizden gördüğünüz evlilik dinamiklerinin izleri yatıyor olabilir. Türkiye gibi evliliğin toplumsal olarak bu kadar önemli bir dönüm noktası olarak kabul edildiği bir yerde, ailelerin beklentileri, toplumun üzerinizdeki baskısı gibi faktörler de kendi sesinizi duymanızı zorlaştırabilir, değil mi?


Şunu da göz ardı etmemek gerekir: Evlilik fikri bazen bir özgürlük kaybı, bir tür pranga gibi algılanabilir. Özellikle geçmişte kayıplar, ayrılıklar ya da güven sarsıcı olaylar yaşamışsanız, bu duygu daha da yoğun olabilir. "Ya pişman olursam?" endişesi, aslında geleceğin o belirsizliğiyle başa çıkma çabasıdır. Merak ediyorum, ilişkinizde kendinizi en güvende hissettiğiniz anlar hangileriydi? Ya da onun yanındayken sizi gerçekten mutlu eden, huzur bulduğunuz o özel anlar nelerdi? Bu güzel anları zihninizde yeniden canlandırmak, kararınızı netleştirme yolunda size yardımcı olabilir.


Kendinize karşı acımasız olmayın. Bazen duygularınız size tuzak kuruyormuş gibi gelebilir, ancak aslında onlar size önemli bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar. Belki de şu an ihtiyacınız olan, bu süreçte kendi iç sesinizi ve gerçek isteklerinizi anlamak için biraz daha yavaşlamak, bedeninizi dinlemek. Basit bir nefes egzersizi bile bu konuda size yardımcı olabilir. Bulunduğunuz yerde gözlerinizi kapatıp birkaç dakika boyunca yavaşça burnunuzdan nefes alıp verin. Her nefeste içinizdeki o sıkışıklığın biraz daha hafiflediğini hayal edin ve kendinize "Şu anda güvendeyim, kendimleyim" demeyi deneyin. Bu küçük pratik, zihninizi sakinleştirmeye ve iç huzurunuzu bulmaya yardımcı olabilir.


Eğer bu kararsızlık ve kaygı duygusu sizin günlük yaşamınızı ve ilişkilerinizi derinden etkilemeye başladıysa, bu karmaşık duyguların kökenine inmek ve onlarla başa çıkmak için yüz yüze ya da çevrimiçi bir terapistle görüşmeyi düşünmek size çok iyi gelebilir. Bazen kendi iç sesimizi en çok duyamadığımız anlarda, dışarıdan birinin rehberliği ve desteği yolumuza ışık tutabilir. Gözlerinizin dolması, içinizdeki o birikmiş yükün biraz olsun hafiflediğinin bir işareti olabilir. Bazen ağlamak bile, içsel acıyı taşımak yerine onu serbest bırakmak anlamına gelir.


Önünüzde gerçekten de önemli bir yol ayrımı var gibi görünüyor. Lütfen acele etmeyin. Ruhunuzun hızına uygun bir adım atmaya çalışmak, gelecekteki pişmanlık riskinizi azaltabilir. İlişkinizdeki karşılıklı saygı, sevgi ve güven duygusunu tekrar tekrar gözden geçirin. Belki de biraz bekleyip bu süreci partnerinizle birlikte değerlendirmek hem size hem de ilişkinize iyi gelebilir. Sorularınızı açıkça paylaşmak, ilişkileri güçlendirir ve bazen de kafanızdaki sis perdesini aralar.


Unutmayın, bu önemli kararı verirken en önemli pusula kendi kalbinizdir. ✨


Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.


Sağlıklı günler dilerim.


Sevgiyle kalın.


Psikolog

Ayşe Tuba Aksakallı

alinti

Çok teşekkür ediyorum. 🙏

Cevaplanmış benzer sorular