eşimden ayrıldım şimdi yeniden yuva kurmaya korkuyorum
Eşimden ayrıldım ailem çocuğumu ikinciye istemdigi icin velayetini babasina vermek zorunda kaldım ve kendimi bir boşlukta hissediyorum çok kötü bir evlilik yaptim akraba evliliğiydi amca oğluyla evliydim 2 sene oldu çocuğumun yuzunu sesini duymuyorum onlar vanda yaşıyor ordan hiç kimse ile irtibata gecemiyorum suan hayatimda biri var 7 ay oldu tanidim cok iyi biri bana her konuda destek oluyo ama ben bir yuva kurmaya korkuyorum .Evliligimin tek sorunu eşimin ailesini dinlemeseydi esim onlari dinlerdi oturduğum evde icme suyum banyo suyum bile yoktu cesme suyu icerdim sosyal haklar hersey cok kısıtlıydı benim icin bana evlilikten ev esya gbi bir duzen kurmadilar bu sebeplerden yuvam yıkıldı cocugum babamn evinde dunyaya geldi tekrardan denemk istedim bosanma davasini geri cektim eski esim soz verdi ama eskisinden daha kötü olmustu lütfen yardımcı olurmusunuz ne yapmaliym nasil ilerlemeliyim
Bu soru 23 Nisan 2025 17:43 tarihinde Psikolog Ayşe Tuba Aksakallı tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Satırlarınızı okurken kalbim de gerçekten ağır bir sıkışma hissettim. Sanki hem geçmişin omuzlarınıza yüklediği ağır yükle hem de kendinizi hayata yeniden başlatma çabasıyla büyük bir mücadele veriyorsunuz. Özellikle bir annenin, canından bir parçası olan çocuğuna sesini dahi duyuramaması... Bu, kelimelerle anlatmanın ne kadar zor olduğunu, tarifi imkansız bir hasret olduğunu çok iyi anlıyorum. Öyle çok bedel ödemişsiniz ki, bazen güçlü görünmeye çalışmak bile başlı başına yorucu bir hale gelebiliyor. Şu anda derin bir yalnızlık ve çaresizlik duygusuyla boğuşuyor olmanız çok anlaşılır. 👀
Kendi ailenizin bile bu zorlu çocuğunuz konusunda size destek olmaması, orada hissettiğiniz kırgınlığı tahmin etmek gerçekten zor değil. Toplumda genellikle aileden bir "güç alma", "sırtını dayama" beklentisi vardır ya, sizin yaşadığınız durum bunun tam tersi bir tablo çiziyor. Belki de zaman zaman aklınızdan "Kimse beni kollamazken, ben kimsenin yanında gerçekten güvende hissedebilir miyim?" gibi derin bir soru geçiyordur... Uzun süren bir istismar, yaşadığınız o derin hayal kırıklıkları ve sonunda yapayalnız kalışınız, bugün attığınız her adımı, her yeni başlangıcı ister istemez sorgulamanıza yol açıyor olabilir.
Bir yandan, hayatınıza yeni giren bir insanın size iyi gelmesi, duygusal anlamda biraz olsun toparlanmanıza yardımcı olması güzel bir gelişme. Yine de dikkatimizden kaçmıyor, hayatınızdaki onca iniş çıkıştan sonra "yeniden bir yuva kurmak" düşüncesi içinizde hem bir umut ışığı yakıyor hem de beraberinde haklı bir ürkeklik getiriyor gibi. Böylesine derin bir kırılmadan sonra "güven" duygusunun kolayca yeniden yeşermesini kimseden bekleyemeyiz. Kimi zaman, yeni bir başlangıca cesaret edebilmek için geçmişin o derin yaraları üzerinde uzun uzadıya düşünmek ve kendi içinizde, yavaş yavaş bir güven inşa etmeniz gerekiyor.
Belki de size şöyle bir egzersiz iyi gelebilir: Bir süre, kendi hayatınızda gerçekten neleri "hak ettiğinizi" kendinize sık sık hatırlatın. Her gün kendinize şu gibi soruları sormayı deneyebilirsiniz: "Nasıl bir ilişkide kendimi gerçekten güvende hissederim?", "Partnerimden tam olarak ne gibi davranışlar beklerim?", "Ben bu ilişkiye nereye kadar, ne kadar fedakarlık yapmak isterim?". Geceleri yatmadan önce aklınızdan geçen bu düşünceleri, kısa kısa notlar halinde bir yere yazmak, bazen insanın zihnindeki karmaşayı berraklaştırabiliyor. Sizin gibi böylesine çalkantılı bir süreçten geçen biri için sorulacak her küçük soru bile çok değerli bir farkındalık yaratabilir.
Çocuğunuz konusu ise, gerçekten de bambaşka, derin bir yaraya dokunuyor... Hangi anne böyle bir ayrılığı içine sindirebilir ki? Belki bir süre, çocuğunuzu özlemenin ve bu büyük eksiklikle yaşamanın da kendine ait çok ağır duyguları olduğunu kabul etmeniz gerekir. Bu hislerle savaşmak yerine, onlara izin vermek, varlıklarını kabullenmek ilk adım olabilir. Zaman zaman o derin hiçlik hissiyle başa çıkmak için belki içinize dönüp yazılar yazabilir, kalbinizden geçen o karmaşık duyguları kağıda dökebilirsiniz. Ya da size gerçekten iyi gelen, güvendiğiniz bir dostunuzla, adım adım bir uzmana danışarak o büyük yükü yavaşça paylaşabilirsiniz. Unutmayın, bu acı sizin gerçeğiniz ve onu yok saymak iyileşmenize yardımcı olmaz.
İleriye dönük adımlar atarken, acele etmemeniz, kendi içsel temponuzda hareket etmeniz büyük önem taşıyor. Şu anki önceliğiniz, başınıza gelen o zorlu olaylara "alışmak" ya da onları "unutmak" değil; o derin, zorlayıcı deneyimleri yavaş yavaş sindirip, kendi içsel gücünüzü tekrar bulmak olmalı.
Şu an hayatınıza giren insanla kurduğunuz ilişkide de, öncelikle sağlam bir güven duygusunun ve kendi kendinize verdiğiniz değerin inşa edilmesi, sizi gelecekte çok daha huzurlu ve sağlam bir zemine taşıyacaktır. Kim bilir, belki bir süre sadece "nefes almak" için, kendinizi tüm kusurlarınızla ve güzelliklerinizle koşulsuzca olduğunuz gibi kabullenmenin yollarını arayabilirsiniz... 🌿 Kendinize şefkat göstermek, şu anki en önemli ihtiyacınız.
Son olarak, tüm bu derin hislerinizi, içinizdeki o büyük korkuları küçük adımlarla paylaşmaya çalışmak bile aslında çok büyük bir cesaret göstergesi. Bu zorlu yolun başı gerçekten çok sarsıcı olabilir, ancak adım adım, o güneşli günlerin tekrar geleceğine inanmak bazen mucizevi bir iyileşme sağlayabilir.
Dilerseniz, her zaman burada konuşabiliriz; tüm o karmaşık duygularınızı, endişelerinizi birlikte ele alarak belki daha net bir yol haritası da çizebiliriz. Lütfen kendinize karşı şefkatli olmayı asla unutmayın; yaşadığınız zorluklar çok gerçek ve siz, düşündüğünüzden çok daha güçlüsünüz. ✨
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Psikolog
Ayşe Tuba Aksakallı...
Ayşe tuba aksakalli hanima cok teşekkür ederim sizin yazdklariniz beni cok etkiledi iyiki siz le tanstm iyiki varsınız