Eşime karşı kendimi nasıl daha iyi ifade edebilirim?
Ben 26 yasındayım lisans mezunuyum. 53 gün önce dogum yaptım. Farklı sebeplerden ötürü 1 yıldır esimin ailesi ile yaşıyorum. Istanbulda evim varken memlekete döndük evim hala istanbulda duruyor surekli bir ertelemeyle memlekete yerlesicez dedi esim ve simdi bir işi cıktı istanbula dönücez diyor. Ben ailesiyle daha 1 gün bile gecirmek istemiyorum.
O kadar bunaldım ki ama bunu esime söyledigimde sana naptılar diyor. Mutlu degilim diye defalarca dile getirdim. 1 sene oldu ve ben artık kimseyi istemiyorum. Memlekette oldugumuz süre boyunca anneme gitmem cok sınırlıdır. Eşim kendi ailesini benim ailemin üstünde tuttuğunu düsünüyorum. Bunu onada söyledim inkar etsede öyle kendi ailesinden birine gidecegimiz de asla sorun yaratmıyor ama beni aileme götür dedigimde bir sürü bahane üretiyor. Istanbula dönücez diyor ben madem gidicez biraz ailemle vakit geciriyim istiyorum. Zaten 1 senedir onun ailesiyle yasıyorum.
Annemde kalma sayim 15 günü gecmez bile. Ben çok fedakarlık yaptıgımı düsünüyorum. 2 gün önce artik dayanamayıp valizimi falan topladım bosanmayı bile göze aldım. Ama terk etmedim esim her ne kadar kavga esnasında kırıcı konusup azarlasada sonunda "tamam buradan gidicez,iş yerinden haber gelse de gelmese de gidicez "dedi. Acaba hormonlardan mı bu kadar asırı tepki veriyorum diye düsündüm ama aile konusunda bencil bir esim var . Sadece bu konuda normalde esim kendinden bile daha cok düsünür beni kendine bir sey almaz bana istedigimi alır. Ama ailesini ön planda tutması benim sinirimi bozuyor. Sabahtan aksama kadar da yanımda degil ben evde ailesiyle oturuyorum o gec saatlere kadar bazen calısıyor bazen arkadaslarıyla oturuyor. Ben sadece onun ailesini görüyorum ve zerre keyif alamıyorum.
Bu soru 3 Temmuz 2024 19:23 tarihinde Uzman Psikolog İlknur Aksu tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Selam değerli anne, yeni doğum yapmış olmanın hormonel etkileri, duygusal tepkilerinizi etkileyebilir. Ancak, bu dönem kadınların hiç ortada olmayan sorunları varmış gibi gösterdikleri türden düşünceleri de haklı çıkarmaz. Siz de bu öz farkındalık ile duygularınızın sadece bu etkilerden kaynaklanmadığını ve asıl sorunun eşinizin aile konusundaki tutumu olduğunu belirtmişsiniz. Eşinizin bilinçlenmesi gereken taraf, sizin bir geçiş ve toparlanma evresinde olduğunuz konusu aslında. Hassas ve alıngan olunan değil, hassas olunması gereken bir dönemdesiniz. Lohusalık psikolojisi, bir kadının fiziksel iyileşme süreciyle birlikte duygusal destek ve anlayışı da gerektirir. Bu süreçte kadınların kendilerine ve ihtiyaçlarına dikkat etmeleri kendisine karşı temel sorumluluğu sayılır. Moral ve motivasyonunuzu güçlendirmek, duygusal dalgalanmalarla başa çıkmak için çevrenin yargılamasını göze alarak kendinize özen göstermelisiniz. Bazı lohusa annelerden, doğum sonrası kendisiyle ilgilenmek adına yaptığı davranışların çevresi tarafından hoş karşılanmadığını dinlemiştim. Böyle davranan kişiler bazen de öğrenme psikolojisi ile, gördüklerini tekrar eden nesil davranışlarıdır. Ama o an lohusalık psikolojisi bunu ayırt edecek ve önemsemeyecek olgunlukta-sağlamlıkta olmayabilir. Bu sebeple, hem fiziksel ihtiyaçları hem de mental doyumu karşılayacak şekilde siz kendi kaynaklarınızı doldurmaya özen gösterin lütfen. Edilgen olmak, hak ettiğimiz saygı ve ilgiyi beklemek uzun sürdüğü zaman hayal kırıklığı ve öfkeye neden olur çoğunlukla. Şimdi, siz kendi gereksinimlerinizi daha iyi tanıyan biri olarak başkalarının bu farkındalığa ya da hoş görü seviyesine gelmesini beklemeden, gerekeni yapmaya programlayın zihninizi. Uykunuzu, beslenmenizi, keyif ve neşe veren konuları ertelemeyin, bastırmayın.
Bunların yanı sıra, doğum sonrası anksiyete, sürekli endişe, kaygı veya korku hissetme durumunu içerebilir. Özellikle yeni anne olmanın getirdiği sorumluluklarla ilgili endişeler bu durumu tetikleyebilir. Devamında, eşinizden beklediğiniz ve onun vadettiği hususların gerçekleşeceğine inancınız azalmış, güveniniz de sarsılmış olması gayet sağlıklı. Fakat bu kaygıların günlük işlevinizi, huzurunuzu etkisiz hale getirecek derecede sizi kontrol etmesine izin vermemek adına neler yapabilirsiniz? Size başka zamanlarda pratik ve ulaşılabilir şekilde iyi ve neşeli hissettiren eylemler neler? Onları, bu olumsuz duyguların sizi ele geçirmemesi adına günlük listenize ekleyebilirsiniz :)
Ayrıca sizi aşağı çeken başka bir konu olarak; eşinizin ailesine olan bağlılığı ve sizin kendi ailenize karşı özlem ve bağlılığınız arasındaki denge, ilişkinizin sağlığı açısından yıpratıcı olmuş gibi görünüyor. Eşinizle bu konuda daha derinlemesine konuşarak, her iki tarafın da duygusal ihtiyaçlarının nasıl karşılanabileceği konusunda ortak bir anlayışa varmak elbette evlilik içi iletişim gereğidir. Ancak şu dönemde önceliğiniz, geçiş sürecinizi en verimli şekilde tamamlamak olmalı. Yeterince dinlenmiş, hormonel ve duygusal sağlamlığı kazanmış halinizle, sırasıyla ailevi sorunlarınıza derinlemesine odaklanabilirsiniz. O zamana dek, geçmiş birikimle ve niyetlerle birlikte ele almadan; sadece ailenize olan özlem ve görüşme isteğini vurgulamak gibi paylaşımlara odaklanın olur mu? :)
Büyüdüğünüz ve oluşturduğunuz ailelerle güzellik dolu bir ömür diliyorum.
Sağlık dileği ve sevgilerimle...
Duygularımı birine acmak çok iyi geldi. Sizin de beni gerçekten anladığınızı düşünüyorum. Yoğun duygular yaşadığım bir dönem de olduğumun farkındayım hiç bir şeye tahammülüm ve sabrım yok. Bunların geçeceğinin farkındayım yine de yıpranıyorum. Düsünceleriniz, görüşleriniz ve önerileriniz icin çok tesekkur ederim. Tüm güzellikler sizinle olsun.