Eşimin ailesi eşimden sürekli bir şeyler istiyor ne yapmalıyım?
Eşimin ailesi eşimden sürekli bir şeyler istiyor. Konu her ne olursa olsun maddi veya manevi devamlı isteklerde bulunuyorlar. Özellikle de kayınvalidem. Eşimi sanki hiç evlenmemiş gibi, artık kendi sorumlulukları yokmuş,bir aile kurmamış gibi görüyor. 3 yıllık evliyim 18 aylık bir kızımız var.
Çocuk olduktan sonra tabi ki maddi giderimiz daha fazla olmaya başladı bunu bile düşünmüyorlar. Yaz aylarında eşimin ailesi köy evlerinde kalmaya gidiyorlar. Benim ailemin evi de bir kasaba içinde bende ailemin evinde kalıyorum bu süreçlerde. Eşimin ailesinin köy evi ve benim ailemin evleri biraz yakın. Elbette ki eşimin ailesinin evlerine de gidip geliyoruz. Benim evim kendi aileme uzak. Ancak ben ailemi yaz aylarında bu kadar uzun süreli görebiliyorum. Kendi evimize döndüğümüzde eşimin ailesini sürekli ziyaret ediyoruz çünkü eşimin ailesinin evi benim evime yakın. Onlarda sıklıkla bizi ziyarete geliyorlar.
Ama tatile geldiğimizde, onlarda köy evlerine geldiklerinde, ben de kendi ailemde kaldığımda buna razı olmuyolar. Sürekli köy evlerine gitmemi orda bulunmamı istiyorlar. Hatta orda kalmamı bile istiyorlar. Ama orası bakımsız ve temizlikten bir haber bebeğim için uygun değil. Zaten kendi evimde olduğum zamanlar her gün eşimin ailesini görüyorum. Tatile çıktığımızda kendi ailemin yanında kalmak istiyorum bunu bana çok görüyorlar. Eşimin ailesinin köy evine gitmek istemediğim zaman kayınvalidem bunu eşime söylüyor. Eşime, benim orayı ve onları sevmediğimi söylüyor eşimde bunun üzerine benim üzerimde baskı kurmaya çalışıyor. Benim sözümü dinleyeceksin ben nereye sen oraya bundan sonra diye dayatma yapıyor. Ayrıca ben kendi ailemin evinde kaldığım süreçte eşimde iki tarafı mutlu etmek için hem benim yanıma geliyor hem de kendi ailesinin yanına gidip kalıyor. Eşim benim yanıma geldiğinde eşimin ailesi özellikle de annesi sürekli eşimi arıyor günde 4-5 kere arayıp gelmiyor musun yanıma diyor. Çoğu zaman eşimi arayıp sigaram bitti bana sigara al, canım şunu çekti şunu al, canım bunu çekti bunu al çabuk ol diyor eşimi durdurmuyor. Daha dün eşime evdeki kettle bozuldu bana kettle al diyor. Bunu neden kayınpederden istemiyor ki? Daha bir çok şey istiyor eşimden.
Eşimde hayır diyemiyor elbette alıyor annesinin istediği her şeyi. Bu konuyu eşimle paylaştım ve o hemen bana kızmaya başladı sen benim annemi kıskanıyorsun annemle ne alıp veremediğin var onlar benim ailem tabi ki isteklerini alacağım söylediklerini yapacağım benim paramın hesabını tutma deyip çekip gitti. Oysa ki ben eşimin ailesini kıskanmıyorum. Sadece eşime biz artık ayrı bir aile olduk bir çocuğumuz var onun ihtiyaçları var evimizin ihtiyaçları var bunları düşünmelisin dedim. Bunları eşimin ailesinin de düşünmesi gerekir ama düşünmüyorlar. Sonra eşimin parası bittiğinde bazı insanlardan borç alıyor mantıksız hareket ediyor. Annesi ben oğluma kıyamam diyor 2 dk sonra birsürü istekte bulunuyor.
En basitinden bazen dışarda yemek yemek istiyoruz eşimle, annesi hemen sağlıklı değil ben size aynısından yaparım onu yeyin diyor ya da biz eşimle baş başa biyerlere çıkıp gitmek istiyoruz annesi hemen arayıp bize gelin size şunu yaptım diyor ya da beni de götürün diyor. Bizi kendi halimize bırakmıyorlar hiç bir zaman. Eşimde zaten dışarı çıktığımızda hemen ailesine söylüyor ve ya evimize herhangi bir şey aldığımızda ailesine söylüyor. Eşimin ailesi çok zengin fakat kendi paralarını harcamaya korkuyorlar resmen. Kayınvalidem bile kayınpeder den istemek yerine çoğu şeyi eşimden istiyor. Köy evlerine gittiklerinde kayınpederim eşimi sürekli çalıştırıyor. Eşimden bir yaş kuçük kaynım var ona hiç bir şey yaptırmıyorlar.
O yapamaz, beceremez, yorulur diyorlar. Her şeyde eşimi çağırıyorlar. Bütün işleri eşime yaptırıyorlar. Ben bunları eşime söyleyince eşimde bana kızıyor kardeşim yapamaz, yorulur, beceremez diyor. Ama eşimin kardeşi gayette her şeyi yapabiliyor her şeyi biliyor her konuda akıllı, aklı başında bir insan ama ona kimse kıyamıyor. Eşime bunu açıklamaya çalışıyorum yine suçlu ben oluyorum. Kayınvalidem eşim yanımdayken bana iyi davranıyor hiç bir iş yaptırmıyor mutfakta bile yardım edeyim diyorum asla yaptırmıyor ben sana kıyamam diyor fakat eşim yokken her şeyin tam tersi oluyor her konuda laf sokuyor beni küçümsüyor. Eşimin ailesinde baştan sona kadar büyük bir tutarsızlık var ve ben bu şeklide ne yapacağımı bilmiyorum. Artık çok yoruldum lütfen bir şeyler söyleyin bana sizce ne yapmalıyım?
Bu soru 15 Temmuz 2025 08:42 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışanım,
Sizinle benzer durumlardan geçen pek çok kişinin yaşadığı yükü, çatışmaları ve yalnızlık hissini çok anlaşılır ve açık bir dille ifade etmişsiniz. Yaşadığınız zorluklar bireysel değil, evliliğinizin sistemsel dengelerini etkileyen bir noktada.
Her bireyin, evlendikten sonra kendi çekirdek ailesini oluşturması ve bu ailenin ihtiyaçlarını önceliklendirmesi gerekir. Eşinizin hâlâ ebeveyn figürleriyle kurduğu bağlılık biçimi, ayrışmamış bir ilişkiye işaret ediyor olabilir. Bu durum, “ayrışmamış aile yapısı” olarak adlandırılır ve evlenen bireyin duygusal ve maddi olarak hâlâ anne-baba odaklı davranmaya devam etmesiyle tanımlanır. Ne yazık ki bu durum sizin bireysel alanınızı, evlilik içindeki özerkliğinizi ve eşitlik beklentinizi ciddi şekilde zedeliyor.
Eşinizin ailesinden gelen sürekli istekler ve bu isteklerin sorgulanmaksızın yerine getirilmesi, sizin de değersiz ve önemsiz hissedilmenize neden olmuş olabilir. Bu sadece bir “kıskançlık” meselesi değil; kaynakların adil paylaşımı, zaman ve emek dengesinin kurulmasıyla ilgili bir konu. Evlilik bir ortaklık ilişkisidir ve bu ortaklıkta iki tarafın da duyguları, ihtiyaçları ve beklentileri önemlidir. Çocuğunuzun ihtiyaçları, evinizin düzeni, sizin bireysel alanınız; hepsi dikkate alınması gereken şeyler. Fakat şu anki tablo, eşinizin size değil, öncelikli olarak ailesine bağlılık gösterdiğini ve bu bağlılığın sınırlarının çizilmediğini gösteriyor.
Bir diğer önemli boyut ise kayınvalidenizin davranışlarındaki tutarsızlık. Eşiniz varken size nazik ve sevecen davranırken, eşiniz yokken küçümseyici ya da eleştirel bir tavır takınması; bu ilişkide samimiyetsizlik, sınır ihlali ve sizi yalnızlaştırma girişimi içeriyor olabilir. Bu tarz bir davranış uzun vadede sizin öz saygınıza, ilişkideki konumunuza ve hatta ebeveynliğinizdeki özgüveninize zarar verebilir. Böyle bir ortamda yaşanan duygusal gerilim, sizi yıpratmakla kalmaz; evliliğin temel taşlarını da zayıflatır.
Eşinizin size verdiği tepkiler ise ilişkinizdeki empati eksikliğini ve savunmacı iletişim biçimini gösteriyor. Siz somut ve mantıklı gerekçelerle duygularınızı paylaştığınızda, karşılık olarak suçlayıcı ve dışlayıcı sözlerle karşılaşıyorsunuz: “Annemle ne alıp veremediğin var, paramın hesabını tutma, sen kıskanıyorsun…” gibi. Bu cümleler hem sizi yalnız bırakıyor hem de bir çözüm zemini oluşmasını engelliyor. Oysa sağlıklı bir iletişimde, kişiler birbirini anlamaya çalışır, savunmadan önce dinler ve ortak bir yol bulmayı amaçlar.
Bu noktada yapabileceğiniz birkaç önemli adım var:
- Evliliğinizin sınırlarını yeniden tanımlayın. Eşinizle sakin bir anda, suçlamadan ve savunmadan uzak bir dille konuşmayı deneyin. “Seninle birlikte bir aile kurduk ve bu aileyi korumak istiyorum. Ailenle ilişkin tabii ki önemli ama bizim ihtiyaçlarımız da öncelikli olmalı. Bu dengeyi birlikte kurmak istiyorum.” gibi ifadeler kullanarak sınırlarınızı çizmek, çatışmadan ziyade farkındalık oluşturabilir.
- Yapıcı bir çift terapisi düşünün. Eşinizin durumu sizinle bire bir çözmeye kapalı olması hâlinde, tarafsız bir uzmandan destek almak, sizin söylediklerinizi daha yapıcı biçimde duyurmanıza yardımcı olabilir.
- Kendi duygularınızı küçümsemeyin. Bu yaşadığınız sadece “eşin ailesiyle geçimsizlik” değil, ilişkinizde alanınızın sürekli ihlal edilmesi. Yorulmanız, kırılmanız, tahammülünüzün tükenmesi çok doğal. Bu duyguları bastırmak yerine tanımak ve onlara göre karar almak, sizi içsel olarak da güçlendirecektir.
- Kayınvalidenizle aranıza mesafe koymanız gerekebilir. Bu mesafe fiziki olmak zorunda değil; duygusal sınırlar da çok önemli. Özellikle eşiniz yokken yaşadığınız olumsuz etkileşimlerde doğrudan yüzleşmeden ama geri çekilerek, duygusal mesafenizi koruyarak kendinizi koruma altına alabilirsiniz.
Son olarak, şunu unutmayın: Siz bu evlilikte sadece bir eş değil, aynı zamanda bir birey ve bir annesiniz. Kendi sınırlarınız, kendi ihtiyaçlarınız, haklarınız var. Evlilik fedakârlık demekse, bu fedakârlık iki taraflıdır. Sadece eşinizin ailesine adanmış bir yaşam, zamanla sizin kimliğinizi aşındırır. Bu noktada “ne yapmak istiyorum, neye artık katlanmak istemiyorum ve ne olursa ben bu ilişkide güvende ve değerli hissederim” gibi soruları sormanız çok kıymetli.
Sevgilerimle🧡
Psikolog İrem Gülsün Zengin