Aile

Eşimin sürekli modu düşük.

Gizli Kullanıcı31 Temmuz 2025 20:43

Eşim 29 ben 22 yaşındayım. Severek evlendik. Evliliğimiz bir yıllık. Ve ben bu süreçte evime yakın başka bir şehirde lisansımı tamamladım. Üç gün evde kalan günler üniversitedeydim. Neyse mezun oldum ve evdeyim. Ancak yaklaşık iki aydır evde olmama rağmen ve ilk yılımız olmasına rağmen eşim sürekli yorgun ve mutsuz enerjisi yok. Çokça ilgisiz ve tartışırsak küsüp trip atan o oluyor. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Bu durum nişanlılık sürecimizde de vardı. Beni mutlu etmek için çok nadir bir şeyler yapar. Ben genellikle kendim isterim. İlgi istediğimi söylerim. Beni seviyor musun diye sorarım. Özellikle tartıştığımız zaman haklı ve haksız olsun sürekli o trip atar ve özür dilemez. Ben adım atarsam konuşur. Takdir edersiniz ki okul hayatım ile birlikte evlilik oldukça beni yıprattı. Bu süreçte elbette bana yardım etti. Bunu bilerek yola çıktık ancak ruhumu beslediğini düşünmüyorum. Bana değer veriyor gibi hissetmiyorum. Kendisi zaten çok konuşan dilli samimi biri değildir. Yani nasıl desem bilmiyorum... Ağır ve sert bir yapısı var. Bazen çok iyi oluyor. Özellikle cinsel ilişki esnasında güzel olduğumu beni çok sevdiğini söylüyor. Ama günlük hayatta buna dair bir şeyler hiç söylemez. Yapmaz. Birlikte planlar hep ben isterim ve ben yaparım onunda çoğunu gerçekleştiremeyiz.

Kaçan kovalanır mantığı ile üzerine pek düşmek istemiyorum. Ama artık çok yoruldum. Ne yapacağım nasıl bir yol izleyeceğim bilemiyorum. Onun enerjisinin düşük olması ve ilgisiz davrandığını hissetmem benim de hayat motivasyonumu oldukça düşürüyor.

Sizce ne yapmalıyım?

Bu soru 1 Ağustos 2025 17:27 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar Sevgili Danışan,


Yazdıklarınızı okurken bu süreçteki yorgunluğunuzu ve zaman zaman uğradığınız hayal kırıklığını hissedebildim. Mezuniyet, şehirler arası gidip gelmeler, evliliğe alışma çabası gibi.. Tüm bu değişimlerin içinde hem kendi hayatınız hem de ilişkiniz için çaba göstermişsiniz. Şimdi ise, daha çok bir arada olduğunuz bu dönemde eşinizin enerjisinin düşük olması, ilgisinin size yeterince ulaşmaması, içinizde hem kırgınlık hem de yalnızlık hissi yaratmış görünüyor.


Anlattıklarınızda iki farklı ilişki dili olduğu fark ediliyor. Siz sevgiyi daha çok sözlerle, ilgiyle, ortak planlarla hisseden birisiniz. Eşiniz ise sevgisini davranışsal destekle ya da yakınlaşma anlarında ifade ediyor olabilir. Bu farklılık eşinizin sizi sevmediği anlamına gelmez. Fakat sizin için yeterince görünür olmadığı için değer verilmiyorum hissi baskın olabilir.


Bunun yanında, tartışmalardan sonra adım atan tarafın siz olması ve eşinizin içine kapanıp küsme eğilimi, uzun vadede ilişkide dengesiz bir yük dağılımı yaratabilir. Her zaman toparlayan ve adım atan taraf olmak insanı yorabilir, içten içe kırgınlık biriktirebilir.


İşte bu noktada, ihtiyaçlarınızı net ama yumuşak bir dille ifade etmek çok değerli olacaktır. “Sen beni hiç mutlu etmiyorsun” gibi genelleyici cümleler yerine, “Ben, gün içinde senden bir sevgi sözü duyduğumda çok mutlu oluyorum” demek, hem beklentinizi açıkça anlatmayı sağlar hem de eşinizin savunmaya geçmesini engeller. Eşinizin sizi mutlu eden davranışlarını fark ettiğinizde takdir etmek de bu davranışların tekrarını artırır; çünkü insanlar değer gördükçe davranışlarını pekiştirir.


Sürekli adım atan taraf olmak yerine bazen ihtiyacınızı dile getirip eşinize de sorumluluk vermeyi düşünebilirsiniz, bu dengeyi sağlar. “Bu hafta sonu senin seçtiğin bir planı yapalım isterim” gibi bir ifade, hem beklentinizi netleştirir hem de topu biraz karşı tarafa bırakır.


Bunun yanında kendi kaynaklarınızı da canlı tutmak çok kıymetli sevgili danışanım. Evlilik tek başına hayat enerjinizi doldurmayabilir. Arkadaşlıklar edinmek, hobilerle uğraşmak, kendinize ayırdığınız zamanlar da ruhunuzu besleyen şeylerdir. Siz ne kadar kendinizi desteklerseniz, ilişkinizde de o kadar güçlü kalabilirsiniz. Çünkü siz, ilişkiniz harici de bir bireysiniz. Farklı alanlarda aktif olmak size iyi hissettirebilir.


Eğer mümkünse ve bu döngü uzun zamandır devam ediyorsa ve çabalarınız karşılık bulmuyorsa, çift terapisi gibi profesyonel destek almak hem sizin hem eşinizin birbirinizi daha iyi anlaması için oldukça faydalı olabilir.


İlişki tek taraflı çabayla değil, iki kişinin çabasıyla şekillenir. İki kişi de aynı bahçeyi güzelleştirir. Siz bahçedeki çiçekleri sularken, eşiniz de bu bahçeye su taşıması gerekir. Bazen sevgi vardır ama gösterilme biçimleri farklı olduğu için görünmez hale gelir. O sevgiyi görünür kılmak ise çoğu zaman ilişkinin en dönüştürücü adımı olur. Bu adımı birlikte atabilirsiniz.

Umarım cevabım sizin için faydalı olmuştur. Tekrar sorularınız olursa yöneltebilir ve aklınıza takılan noktalara çözüm sağlayabilirsiniz. Şimdilik yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın.


Psikolog İrem Bor


Cevaplanmış benzer sorular