eşimle aram çok kötü ne onsuz yapabiliyorum ne onunla onu kardeşinden bile kıskanıyorum
Eşimden beklediğim ilgiyi göremiyorum bana bakmadığı gibi başkalarına bakıyor onlara ilgi gösteriyor bu da beni sinirli birisine dönüştürdü o şekilde olmasa bile o şekilde olduğunu kabul ediyorum kardeşiyle olan ilişkisini bile kıskanıyorum ve bu da ikimizi yıprattı o görmek dahi istemiyorum gördükçe sinirim artıyor söylediği beni kırdığı sözleri hatırlamıyor bile buna mi takıldın bunu mu abartıyorsun diyor beni değersiz hissettiriyor..
Bu soru 11 Ekim 2025 10:39 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar Sevgili Danışanım,
Yazdıklarınızda derin bir yorgunluk, kırgınlık ve aynı zamanda sevgiye tutunma isteği var. Bir yanınız eşinize yakın olmayı, sevilmeyi, fark edilip değer görmeyi isterken diğer yanınız bu ihtiyaçlar karşılanmadıkça öfkeye, kıskançlığa ve uzaklaşma isteğine dönüşen bir döngünün içinde kalmış gibi görünüyor. “Ne onunla olabiliyorum, ne onsuz” demeniz, aslında kalbinizde yaşadığınız çatışmayı özetliyor.
Kıskançlık, çoğu zaman yalnızca “birini başkasıyla paylaşamamak” değildir. Çoğu zaman “benimle kurduğu bağı acaba kaybedecek miyim?” korkusunun bir yansıması olabilir. Eşinizin başkalarına, hatta kardeşine bile ilgisini fark ettiğinizde içinizden “ben artık onun için özel değil miyim?” diye soruyor olabilirsiniz. Bu duygu, zamanla öfkeye, huzursuzluğa ve bazen de kendinize kızgınlığa dönüşüyor olabilir. Çünkü bir yanınız sevilmek isterken, diğer yanınız incinmemek için kendini korumaya alıyor danışanım.
Eşinizin sizi kırdığı sözleri hatırlamaması ya da “buna mı takıldın?” demesi, duygularınızın görülmediği hissini pekiştiriyor olmalı.
Oysa duygular, bir ilişkinin onarımındaki en değerli rehberdir. Bazen karşı taraf duygusal derinliği fark edemediğinde kişi kendi duygusunu savunmak zorunda kalır. Bu da sürekli tetiklenmenize, gergin hissetmenize neden olabilir bir durumdur.
Burada yalnızca eşinizin davranışlarını değil, bu davranışların sizde neyi harekete geçirdiğini fark etmek çok önemlidir. Belki geçmişte, sevilmek için çok çabalamanız ya da kendinizi kanıtlamanız gereken ilişkiler yaşamış olabilirsiniz. Böyle deneyimler, bugün yaşadığınız ilgisizlik hissini büyütebilir. Çünkü bu tür durumlar yalnızca bugünü değil, geçmişteki duygusal yaraları da canlandırabilir.
Bu farkındalığı kazandıkça, kendinize “neden böyle hissediyorum?” demek yerine “bu duygu bana ne anlatıyor?” diye sormayı deneyebilirsiniz. Kıskançlık çoğu zaman bastırılmış bir sevgi, görülme arzusu ve değer görme isteğinin sesidir. Onu bastırmaya değil, anlamaya yönelmek çok daha iyileştirici olur. Bu nedenle duygum bana ne anlatmaya çalışıyor sorusunu kendinize sorup cevap aramanız çok değerli olacaktır.
İletişim tarzında yapılacak küçük değişiklikler de büyük fark yaratabilir. “Sen bana bakmıyorsun, başkalarına bakıyorsun” demek yerine “Böyle olduğunda kendimi geri planda ve değersiz hissediyorum” demek, savunmayı azaltır ve eşinizin sizi daha iyi duymasını sağlar. Bu, hem öfkenin tonunu düşürür hem de ilişkinizdeki duygusal samimiyetini koruyabilir.
Bu döngü zamanla oldukça yorucu hale gelmiş olabilir. Çünkü bir yandan sevgiyle bağ kurmaya çalışıyor, diğer yandan kendinizi korumaya alıyorsunuz. Bu çelişki duygusal olarak çok yıpratıcıdır. Eğer bu hisler artık günlük yaşamınızı, enerjinizi ya da huzurunuzu etkiliyorsa, destek almayı düşünebilirsiniz, bu sadece ilişkiyi değil, kişinin kendi içsel huzurunu da yeniden kurmaya yardımcıdır.
Kıskançlık sizi kötü bir insan yapmaz. Bu duygu, iç dünyanızda duyulmak, görülmek ve sevilmek isteyen bir yanınızın sesi aslında. Onu bastırmak yerine anlamaya çalışmak, hem kendinize hem ilişkinize yapabileceğiniz en büyük iyiliktir. Duygularınızı fark edip ifade etmeniz zaten farkındalığınızın güçlü bir göstergesi. Bu, değişimin en sağlam başlangıcıdır.
Umarım cevabım sizin yolculuğunuza ışık olabilir. Aklınıza takılan başka konular olursa ya da bu süreçte farklı sorularınız olursa, her zaman paylaşabilirsiniz.✨
Sevgiler,
Psikolog İrem Bor