Evlenememe korkusu

Merhaba Sevgili Danışan,

Öncelikle yaşadığınız duyguların son derece anlaşılır olduğunu söylemek isterim. Hayatınızın bu döneminde çevrenizdeki birçok insanın evlenmeye başlaması, sizin de benzer bir beklenti içinde olmanıza neden olabilir. Bu süreç, toplumsal normlar, aile baskısı ve kişisel hayaller gibi birçok faktörle şekillenebilir. Ancak, en önemli nokta sizin gerçekten ne istediğinizi ve bu isteğin altında yatan duyguları anlamaktır. Partnerinizin evlenmek istememesi ve sizin bu konuda yoğun bir baskı hissetmeniz, ilişkiniz açısından önemli bir çatışmaya işaret ediyor olabilir. Bu durum, hem ilişkinizi hem de psikolojik sağlığınızı nasıl yöneteceğinize dair bazı konuları düşünmenizi gerektirebilir.

Öncelikle, evlenme isteğinizi derinlemesine incelemek faydalı olabilir. Bu istek gerçekten içinizden gelen bir arzu mu, yoksa çevrenizin etkisiyle mi şekilleniyor? Arkadaşlarınızın evlendiğini görmek, sizin de benzer bir süreci yaşamanız gerektiği düşüncesini doğurabilir. Ancak her bireyin hayat ritmi ve ilişkisi farklıdır. Kendi hayatınıza dışarıdan objektif bir şekilde bakmaya çalışın: Sizin için evlilik ne anlama geliyor? Evlenmek, şu anki ilişkinizin sağlığını ve mutluluğunu nasıl etkileyebilir? Bu sorulara vereceğiniz yanıtlar, beklentilerinizi netleştirmenize ve kendi ihtiyaçlarınıza daha iyi odaklanmanıza yardımcı olabilir.

İlişkinizin bu süreçte nasıl ilerleyeceği konusunda partnerinizle açık ve dürüst bir şekilde konuşmak büyük önem taşır. Partnerinizin evlenmek istememe nedenlerini anlamaya çalışırken, onun bakış açısını da değerlendirmelisiniz. Bazı insanlar evlilik fikrine sıcak bakmazken, bazıları belirli koşullar altında evlenmeyi tercih edebilir. Partnerinizin evlilikle ilgili düşünceleri zaman içinde değişebilir mi, yoksa bu konuda kesin mi? Eğer kesin bir şekilde evlenmek istemediğini ifade ediyorsa, sizin bu ilişkiye devam etmeniz sizi uzun vadede nasıl etkileyecek? Bu sorular, geleceğe yönelik daha sağlıklı kararlar almanızı sağlayabilir.

Bunun yanı sıra, şu an yaşadığınız baskı ve stresin temel nedenlerinden biri yalnız yaşamanız olabilir. Yalnız olmak, bazen insanın düşüncelerine fazlasıyla odaklanmasına ve kaygılarının büyümesine neden olabilir. Sürekli evde kalmak ve dış dünyadan kopmak, zihninizi olumsuz düşüncelerle doldurabilir. Bu nedenle, sosyal hayatınızı canlandırmak ve kendinize yeni meşguliyetler yaratmak ruh halinizi olumlu yönde etkileyebilir. Yeni insanlarla tanışmak, sosyal etkinliklere katılmak ve hobilerinize daha fazla zaman ayırmak sizi içinde bulunduğunuz duygusal durumdan çıkarmaya yardımcı olabilir.

Özellikle stres ve kaygıyla başa çıkmak için bazı teknikleri deneyebilirsiniz. Günlük rutininizi değiştirmek, gün içinde fiziksel olarak aktif olmak, meditasyon yapmak ve nefes egzersizleri uygulamak kaygınızı azaltabilir. Uyku düzeninizin bozulduğunu belirtiyorsunuz, bu yüzden uyku hijyeninize dikkat etmek önemli olabilir. Uyku öncesi telefon, bilgisayar ve televizyon gibi uyaranlardan uzak durmak, yatmadan önce rahatlatıcı bir aktivite yapmak (kitap okumak, hafif bir yürüyüş, sıcak bir duş almak gibi) uyku kalitenizi artırabilir.

Düşüncelerinizin üzerinizde yarattığı baskıyı hafifletmek için bilinçli farkındalık (mindfulness) tekniklerini deneyebilirsiniz. Örneğin, zihninizi sürekli “Neden ben evlenemedim?”, “Herkesin bir düzeni var, benim neden yok?” gibi düşüncelerle doldurmak yerine, şu an bulunduğunuz anı değerlendirmeye çalışın. Bu tür düşünceler sizi mutsuz edebilir ve kendinizi yetersiz hissetmenize neden olabilir. Oysa ki herkesin hayat yolu farklıdır ve sizin için doğru zaman henüz gelmemiş olabilir. Hayatınızdaki diğer olumlu yönleri de görmek ve bunları takdir etmek, psikolojik olarak sizi daha dengeli ve huzurlu hissettirebilir.

Geleceğinizi nasıl yönlendirmek istediğinize dair bir yol haritası oluşturabilirsiniz. Eğer evlilik sizin için çok önemli bir kriterse ve partnerinizin fikri kesinlikle değişmeyecekse, bu ilişkiye devam edip etmeme konusunda kendinize dürüst olmalısınız. Bazen bir ilişkiyi sürdürmek, kişisel değerlerimiz ve hedeflerimizle uyuşmadığında bizi daha fazla mutsuz edebilir. Bu nedenle, uzun vadede sizi gerçekten mutlu edecek bir yol seçmek önemlidir.

Eğer düşünceleriniz ve kaygılarınız günlük yaşamınızı çok fazla etkiliyor ve işlevselliğinizi düşürüyorsa, profesyonel destek almak size yardımcı olabilir. Bir psikologla çalışarak bu süreçte yaşadığınız duyguları daha derinlemesine keşfedebilir, kaygınızı yönetmek ve zihninizi rahatlatmak için etkili stratejiler geliştirebilirsiniz.

Son olarak, unutmayın ki hayat sadece evlilikle anlam kazanan bir süreç değildir. Öncelikle kendinizi tanımak, kendi mutluluğunuzu inşa etmek ve psikolojik olarak güçlenmek en önemli adımdır. İç huzurunuzu sağladığınızda, hayatınızdaki kararları daha bilinçli ve sağlıklı bir şekilde alabilirsiniz. Şu an hissettiğiniz baskı ve stresin geçici olduğunu unutmayın ve kendinize karşı şefkatli olun.

Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir konu veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.

Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel