Evliliğimde kendimi kullanılmış hissediyorum
nerden başlaycm ne diyecm bilmiyorum öyle çıkamazın içindeyim ikiz bebeklerim var tek başıma bakıyorum eşimin ailesinden nefret ediyorum kendisinde bi şey olduğunda direk annesine gidiyor bna yardımcı olmuyor işi düşünce gelip sıranaşıyor kndimi kullanılmış gibi hissediyorum ve çok yurldum boş yere savaşmaktan ailemin yanına gitsem kbl etmezler boşasam iki bebeğim var kafam çok dolu napcgımı bilmiyorum öyle yuruldum ki eşimin sürekli bni suçlamazsından
Bu soru 28 Ağustos 2025 12:32 tarihinde Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Yazdıklarınızı okurken cümlenizin her harfine, her kelimenize dolu dolu bir yorgunluğun eşlik ettiğini düşündüm. İnsanın yükünü hafifleten birinin olmaması, hele ki iki bebeğe bakarken “her şeyin üst üste binmesi”—gerçekten kolay bir tablo değil, bunu net olarak görebiliyorum.
İkiz annesi olmak başlı başına büyük bir emek ve sabır isterken, eşinizle aranızdaki bu mesafe, üzerine bir de ailelerle olan çatışmalar… Sanki kalabalığın ortasında, ama çok yalnız bir mücadele gibi. “Kullanılmış gibi hissediyorum”demenizde o kadar derin bir kırgınlık var ki; bu sadece yorgunluk değil, aynı zamanda hak etmediğiniz bir yalnızlık gibi. İçinizdeki bu öfke, kırgınlık, haksızlığa uğrama hissi, tek başına göğüslemek için gerçekten ağır.
Belki şöyle de düşünülebilir… Ne tarafa dönseniz bir çıkmaz varmış gibi görünüyor; ailenizin yanına dönseniz onların kabul etmeyeceğinden, boşanmayı düşünseniz iki bebeğinizi gözetmekten endişelisiniz. Sanki hiçbir yol tam olarak “rahatlamış” hissettirmiyor. Belki de bu yüzden bir yerden başlamak bile imkânsızlaşıyor gibi.
Bazen eşler, bazen aileler, insanın duygusal yükünü ya alırlar ya da daha da ağırlaştırırlar. Eşinizin bir şey olduğunda annesini tercih etmesi ve size sırt dönmesi, ister istemez insanı hem dışlanmış hem de küçümsenmiş hissettirebilir. Başka birinin yanında “her şeyi koyuvermek” kolayken kendi eşinin yanında gergin olmak… Bu dengesizlik yorucu olmalı.
Bir de sürekli suçlanmak demişsiniz… Kimi zaman insan, bütün yükü tek başına taşırken, yanında olan “eş”in, yükünü hafifletmek yerine eleştirmesine içten içe öfkeleniyor. Belki de siz; birinin sadece “yanınızda” olmasını, size yük olmadan, derdinizi dinlemesini, yargılamadan, “ben de buradayım” demesini özlüyorsunuz. Haklısınız; bu beklenti bir “lüks” değil, temel bir ihtiyaç aslında.
Belki başlayabileceğiniz ilk adım, duygularınızı atmaya izin vermek olur. Hangi duygunuz daha ağır basıyor bugün? Öfke mi, hüzün mü, yalnızlık mı, yoksa hepsi birden mi? Arada kağıda yazabilir, hatta bir iki kelimeyle bile olsa duygularınızı dökebilirsiniz. Veya akşam uyuduğunda, bir bardak çayla sadece “sizi neyin bu kadar yorduğunu” düşünmek, farkına varmak…
Evet, “ne yapacağınızı bilmiyorum” demenizde büyük bir tükenmişlik var. Bazen en zor anlarda çözümü hemen bulmak imkânsız gibi hissedilir. Yine de minik adımlar atmaya çalışabilirsiniz: Belki bir gün, bir arkadaşınızla konuşmak, bir gün anneliğe dair yalnız hissettiğiniz bir anı paylaşmak…Kendi iç sesinizi duymak, kendinize şefkat göstermek… Biliyorum, kulağa basit geliyor ama kendinizi duymadan, yolunuzu bulmak da çok zor olabiliyor.
Eşinizle hislerinize dair düşüncelerinize dair konuşabilmenizde çok önemli. Burada suçlamaların genellikle nedeni sen dilin konuşulmasıdır ve bu noktada iletişimde daha çok Bend dilin kullanılması gerektiğini söyleriz. Ben dilinden kast ettiğim şey ise yaşadığınız olay bana….. Hissettirdi bana…... Düşündürdü şeklinde daha çok kendi duygularınız ve düşüncelerinizi ifade ettiğiniz bir konuşma şeklidir. Bu da ortadan suçlayıcı konuşmaları kaldıracaktır. Sonrasında eşinizden beklentilerinizi söyleyebilirsiniz bu noktada kendisinden de beklentilerini öğrenebilirsiniz belki de şu an bu noktaya gelmenizi bir diğer nedeni de şu an bu evlilikten farklı beklentiler içerisinde olmanız ve bunu ikinizin de bilmiyor olması olabilir.
Burada, birkaç egzersizi deneyebilirsiniz: Elinize bir defter alın ve “Bugün beni en çok ne zorladı?” sorusuna tek bir cümleyle cevap verin. Sonra da “Bugün neye iyi ki sabredebildim?” diye kendinize sorun. Küçük, basit adımlar. Belki yavaş yavaş, içinizdeki karışıklık biraz çözülür.
İsterseniz, yaşadıklarınızla ilgili daha derin veya daha özgül bir soru sorabilir, sadece bir duygunuzu konuşmak isteyebilirsiniz. Burada size destek olmaktan memnuniyet duyarım.
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz
💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler
4-7-8 Nefes Tekniği
Bulut Meditasyonu
güzel