Evliliğimden endişe ediyorum
Eşimin işi yok kaynanam la oturuyorum eşime çok şikayet ediyorum evimiz yuvamız olsun bizde mutlu huzurlu olalım diye kaynanam la çok kavga ediyorum artık istemiyorum eşimin beni aldatacagini düşünüyorum kafamı sürekli tırmalıyor surekli olumsuz düşünceler kötü rüyalar bazen hiç iyi hissetmiyorum düzensiz uyku düzensiz beslenme maddi sıkıntı bıktım artık 5 senedir benim için bireyler yapmasını istiyorum cabalamiyor çalışmıyor ne yapmalıyım lütfen bana yardım edin düşünceler beni uyutmuyor yolda kadınlara baktığını gözümle görüyorum oda bana diyor ki bakmıyorum benim öyle biri olmamı istiyorsun diyor hep beni seviyor musun diye soruyorum seviyorum diyor ben gerçekten çok bunaldım
Bu soru 25 Mayıs 2025 16:11 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
İçinde bulunduğunuz durumun sizi ne kadar zorladığını, ne kadar uzun süredir bu yükü taşıdığınızı ve artık tıkanma noktasına geldiğinizi görüyorum. Anlattıklarınız, yalnızca bir olaylar dizisi değil; aynı zamanda çaresizlik, güvensizlik, yorgunluk ve anlaşılmama duygularının yoğunlaştığı bir tabloyu ortaya koyuyor. Yaşadığınız sıkıntılar, sadece evliliğinizle sınırlı değil; günlük yaşamınıza, bedeninize, uykunuza, beslenmenize ve hatta düşüncelerinizin akışına kadar sirayet etmiş durumda. Bu denli yoğun ve uzun süreli stres, kişinin zihinsel ve fiziksel sağlığını doğrudan etkiler. Ve bu durum, kesinlikle ciddiye alınması gereken bir hal almıştır.
Öncelikle, kendi evinizde, kendi sınırlarınız içinde mutlu ve huzurlu bir yaşam kurma arzunuz oldukça doğal. Bu, her bireyin temel psikolojik ihtiyaçlarından biridir: ait hissetmek, güvende hissetmek ve kontrol sahibi olmak. Ancak bu ihtiyaçlar karşılanmadığında, kişi zamanla içsel bir çatışma yaşamaya başlar. Kayınvalidenizle yaşamak ve evliliğinize dışarıdan bir müdahale olması, sizin birey olarak kendinizi var etmenizi, duygusal ihtiyaçlarınızı ifade etmenizi ve eşinizle mahrem bir alan kurmanızı zorlaştırıyor olabilir. Bu da çatışmaları artırabilir. Bu çatışmalar ise sizi eşinize karşı şüpheye, güvensizliğe ve zamanla hayal kırıklığına sürüklüyor gibi görünüyor.
Eşinizin işsiz olması ve sizin bu konuda uzun süredir bir beklenti içinde olmanız, ilişkinizdeki dengeyi sarsmış olabilir. Bir evlilikte emek, yalnızca sevgiyle değil, aynı zamanda karşılıklı sorumluluklarla da beslenir. Eğer bir taraf sürekli çabalıyor, diğer taraf ise bu çabaya yanıt vermiyorsa; zamanla ilişkinin taşıyıcısı tek bir kişi olur ve bu kişi ciddi anlamda tükenmiş hisseder. Bu duygunun sizde oluşturduğu kırgınlık, öfke ve hayal kırıklığı, ilişkideki güven bağınızı da zedeliyor olabilir. Şunu bilmenizi isterim ki, hissettiğiniz bu yorgunluk bir zayıflık değil; tam tersine, çok uzun süredir tek başınıza direnmenin bir sonucudur.
Güvensizlik, uykusuzluk, kötü rüyalar, yemek düzeninizin bozulması, sürekli olumsuz düşünceler… Tüm bunlar, depresyon ve kaygı belirtileri olabilir. Bu noktada bir uzmandan birebir destek almanız çok önemlidir. Sizi duyan, destekleyen ve bu yaşadıklarınızı analiz eden bir profesyonel, duygularınızı adlandırmanıza, sınırlar koymanıza ve kendinizi yeniden güçlü hissetmenize yardımcı olabilir. İçinde bulunduğunuz durumda yalnız değilsiniz. Duygularınız geçersiz ya da abartılı değil. Bu yaşadıklarınızın ciddi bir etkisi olduğunu kabul etmek ve yardım aramak, zaten iyileşmenin ilk adımıdır.
Ne yapmalıyım sorunuza gelince: İlk olarak, bir psikolojik destek sürecine başlamak size çok iyi gelebilir. Bu süreçte hem duygusal yüklerinizi paylaşabilir hem de yaşadığınız ilişki sorunlarını daha sağlıklı değerlendirme fırsatı bulabilirsiniz. İkinci olarak, eşinizle dürüst, açık ama yargılamayan bir iletişim zemini kurmayı deneyin. Onunla konuşurken “beni anlamıyorsun” demek yerine “ben bu evde bir yuvam varmış gibi hissetmiyorum ve bu beni çok yalnız hissettiriyor” gibi duygu odaklı ifadeler kullanabilirsiniz. Ayrıca eşinizin sorumluluk alması gerektiğini daha net bir şekilde ifade etmeniz, birlikte yaşam hedefleri oluşturmanız da önemli bir adım olabilir. Bunun gerçekleşmemesi hâlinde, birlikte kalmanın sizi tükettiğini açıkça dile getirmeniz gerekebilir.
Son olarak, siz değerlisiniz. Kendi ihtiyaçlarınızı, duygularınızı ve ruhsal sağlığınızı önemsemek bir bencillik değil, bir gerekliliktir. İçsel huzurunuzu kurmak, belki de dışsal ilişkilerde yeni kararlar almayı gerektirebilir. Ama önce, sizin kendinize dönmeniz, neyi hak ettiğinizi hatırlamanız ve küçük adımlarla kendi gücünüzü yeniden inşa etmeniz gerekiyor.
Sevgilerimle 🌸
Psikolog İrem Gülsün Zengin