Evliliğimi nasıl kurtarabilirim
hiç bi insan kendiden nefret eder mi evet ben kendimden nefes ediyorum anne oldum ikizlerim var ve çok yurldum kocamın ailesiyle uğraşmaktan çok yuruldum ve sıkıldım her pazar günü işim var diyip hiç bi açıklama yapmamısından çok yurldum bni bu ikizlerim tutuyor hayata napcgımı bilmiyorum nsıl davranacağımı bilmiyorum gideck yerim yok gitsem ailem bni kbl etmez böyle de giderse ben kafayı yiyorum
Bu soru 31 Ağustos 2025 15:19 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Öncelikle Merhabalar,
Yazdıklarınızı okurken, hissettiğiniz yoğun yorgunluğu ve tükenmişliği çok net bir şekilde hissedebiliyorum. Anne olmak zaten başlı başına büyük bir sorumluluk ve emek gerektirirken, bir de ikiz çocuk sahibi olmanız; hayatınızı, bedeninizi ve ruhunuzu çok daha fazla zorlamış olmalı. Üstelik eşinizin ailesiyle yaşadığınız zorluklar, yalnız bırakıldığınızı hissetmeniz ve eşinizden yeterli desteği görememeniz bu yükü daha da ağırlaştırıyor. Böyle bir durumda kendinizi yalnız, çaresiz ve sıkışmış hissetmeniz çok anlaşılır. “Kendimden nefret ediyorum” cümlenizin aslında bir yorgunluğun, bir hayal kırıklığının ve belki de görülmeyen, anlaşılmayan taraflarınızın çığlığı olduğunu görebiliyorum. Bu nefret, özünüzde size değil; taşıdığınız yüklerin ağırlığına yönelmiş gibi duruyor. İçinde bulunduğunuz koşullarda zorlanıyor olmanız, “iyi bir anne olmadığınız” anlamına gelmiyor. Tam aksine, bu kadar zor şartlara rağmen hâlâ çocuklarınızı hayatınızdaki en büyük tutunma noktası olarak görmeniz, aslında ne kadar güçlü olduğunuzu gösteriyor. Çoğu anne, böylesi yoğun duygular yaşarken kendini suçlama eğiliminde olur. Ama şunu bilmenizi isterim ki; hissettiğiniz öfke, tükenmişlik ve yalnızlık, anneniz olmanızın değerini azaltmaz. Siz yine de her gün çocuklarınız için ayağa kalkan, onları büyüten, onlara sevgisini veren bir annesiniz.
Böyle bir süreçte küçük günlük rutinler edinmek, hem zihninizi toparlamanıza hem de bedeninizi dinlendirmeye yardımcı olabilir. Örneğin sabahları çocuklar uyanmadan kendinize 5 dakika ayırıp derin nefes egzersizleri yapmak, günün başlangıcını biraz daha sakin hale getirebilir. Gün içinde çocuklar oyun oynarken kısa bir kahve veya çay molası verip sadece sessizce oturmak bile, zihninize “dinleniyorum” mesajını verir. Akşamları yatmadan önce günün en küçük güzel anını yazmak ya da minnettarlık duyduğunuz tek bir şeyi not etmek, fark etmediğiniz olumlu yanları görmenizi sağlar. Bunlar basit görünebilir ama düzenli uygulandığında ruhunuza hafiflik kazandırır.
Eşinizin ailesiyle ilgili yaşadığınız sorunlarda, çoğu zaman görünmeyen bir yük daha vardır: kadınlar hem evin içinde hem de evin dışında sorumluluk üstlenirken, desteklenmek yerine daha fazla baskıyla karşılaşabilir. Burada eşinizin desteğinin eksikliğini hissetmeniz çok doğal. Pazar günleri iş bahanesiyle ortadan kaybolması, aslında sizi duygusal anlamda yalnızlaştırıyor olabilir. Bu yalnızlık, size sadece “eş desteği yok” hissi vermiyor; aynı zamanda “ben bu yükün altında tek başımayım” düşüncesini de güçlendiriyor. İşte bu düşünce, zamanla nefret ve tükenmişliğe dönüşebiliyor.
Şu anda en çok ihtiyacınız olan şey, anlaşılmak, dinlenmek ve yükünüzün bir kısmını paylaşabilmek. Bunun için küçük ama etkili adımlar atabilirsiniz. Öncelikle duygularınızı bastırmadan, saklamadan eşinizle paylaşmanız önemli. Belki sakin bir anda, suçlayıcı olmadan ama açıkça “Ben çok yoruluyorum, yalnız hissediyorum, bana desteğin çok önemli” diyerek kendi ihtiyaçlarınızı ifade edebilirsiniz. Bazen eşler, yaşanan yoğunluğu göremiyor ve durumun ne kadar zor olduğunu fark etmiyor. Sizin bu duygularınızı dile getirmeniz, eşinizin farkındalığını artırabilir.
Ailenize dönmenin şu an için mümkün olmadığını düşünüyorsunuz ve bu da sizi çıkmazda hissettiriyor olabilir. Fakat unutmayın, destek yalnızca aileden gelmez. Bazen yakın bir arkadaş ile konuşmak, bazen güvendiğiniz bir komşu, bazen de profesyonel destek, insanın yükünü hafifletebilir. Kendinizi bu anlamda tamamen yalnız bırakmamanız çok değerli olur. Eğer imkânınız olursa, bir uzmandan destek almak, hem kendi nefes almanızı sağlar hem de çocuklarınıza daha güçlü bir şekilde var olabilmenize yardımcı olur.
Son olarak şunu söylemek isterim: şu an yaşadığınız hisler geçici. Zor, yorucu ve yıpratıcı olsa da bu dönem, ömür boyu sürmeyecek. Çocuklar büyüdükçe, siz kendi gücünüzü yeniden hatırladıkça bu yoğun duygular hafifleyecek. Kendinizi suçlamak yerine, “Ben bu kadar yükün altında hâlâ ayaktayım” diye hatırlatın kendinize. Sizin nefes almanız, kendinize biraz alan açmanız, hem sizin hem de ikizlerinizin geleceği için çok kıymetli.
Sevgiyle Kalın,
Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu
çok teşekkür ederim ben hep sizinle konuşmak istiyorum
Yorumlar
Uzm. Kl. Psk. Aslı Soylu
Dilediğiniz zaman tekrar yazabilirsiniz. Sağlıklı Güzel Bir Gün Dilerim, Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu
31 Ağustos 2025 16:02