Aile

Evlilik Korkusu Ayrılma düşüncesi

Gizli Kullanıcı31 Ekim 2025 12:46

Ben 26 o 31 yaşında, 3 yıldir tanışıyoruz 5 aydır nişanlıyız. Düğüne 1.5 ay kaldi. Sevgiliyken sürekli tartışıyorduk her 2 haftada bir illaki birsey çıkıyordu. Kendisi net sınırları olan ve asla bu sınırlarını benim ya da baskasi için değiştirmeyen birisi. Açık ve dar giymemek, çok gezmemek, kıskançlık, bana istedigim ilgiyi göstermedigini düşünmem, sürekli bu konulardan kavga ediyorduk. Zaman yaklastikca ve adimlar attikca sevgililikte sineye cekebilecegim konulari omur boyu yaşayacak olma korkusu basti beni. Cok ataerkil birisi bende çalışıyorum ve meslegime önem veriyorum henüz herseyin başındayım ama evlendigimde işten çıkmam gerekecek çünkü haftaici hergun saat 8 de eve gelmemi istemiyor. Ev is konusunda o sadece yardim ederim butun sorumluluk sende diyor. Ben ailemin yaninda cok rahat yetismis bir kızım şuan çok rahat bir hayat sunuldu bana, ama onunla olduğumda yaşayacağım baskıyı tahmin ettikce içim daraliyor. O şuan yaşayacağımız evi tadilat etmek ile meşgul, benim aklimda 2 haftadir bu düşünceler geçiyor. Evlilik konusu açıldıkca tansiyonum düşüyor gibi hissediyorum. Onunla konusmaya cesaret edemiyorum, çözüm sadece ayrilikmi onu da bilmiyorum. Yarın ev esyasi almak icin bulusacagiz. Ama daha fazla masrafa girmeden ve karsimdakini zor durumda koymadan konusmam gerekiyor, ama ne konusacagimi nasil konusacagimi bilmiyorum. Onun tepkisinden korkuyorum beni suçlu bulacak ailecek beni suçlu bulacaklar onlari masrafa soktugum icin. Kızacak bağıracak üzülecek ağlayacak. 5 6 ay depresyona girecek tadilatini yaptığı eve girmek istemeyecek. Sağlık problemi vardi Allah korusun o konuda birsey yasayacak belki üzüntüden. Ama evlenirsek de mutlu olabileceğimizi düşünmüyorum ben şuan mutlu değilim onu mutlu edemem bu şekilde. Ama korkuyorum ağzımı bicak acmiyor onun karşısında bu konuyu konusmak icin. Ne yapacagimi bilmiyorum.

Bu soru 31 Ekim 2025 13:23 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Merve Akdikmen tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba öncelikle yazdıklarınızı dikkatlice okuyunca, içinizde tutmaya çalıştığınız bunca şeyi taşırken ne kadar ağır bir yük altında olduğunuzu düşündüm. Önümüzdeki bir buçuk ay içinde sadece düğün telaşı değil, içinizde giderek büyüyen o sıkışıklık da var; insanı gerçekten yoran ve ketleyen türden bir sıkışıklık...

. Düğün yaklaştıkça hissettiğiniz bu kaygı, yalnızca “evlilik öncesi stres” gibi görünmüyor; daha çok, ilişkinizin sizin değerleriniz ve yaşam biçiminizle ne kadar örtüştüğüne dair bir sorgulama gibi duruyor.


Yazdıklarınızda hem onu üzmek istemeyen, vicdanlı bir yanınız var hem de kendi alanınızı, özgürlüğünüzü korumaya çalışan bir yanınız. Bu iki taraf uzun süredir birbirine karşı çekişiyor gibi görünüyor. Bir yandan “söz verdim, masraf yaptılar, şimdi vazgeçersem haksızlık olur” düşüncesi sizi tutuyor; diğer yandan “ben bu ilişkide kendim olarak var olabilecek miyim?” sorusu içinizde giderek güçleniyor.


Bu noktada hissettiğiniz kaygı sizi zayıf kılmıyor, aksine farkındalığınızı gösteriyor. Çünkü çoğu insan bu sesi bastırıp “nasıl olsa düzelir” diyerek ilerler. Siz ise kendi iç sesinizi duymaya başlamışsınız ve bu, kendinize karşı çok dürüst bir yerden geliyor.


Anlattıklarınızdan, ilişkinizde sınırların tek taraflı belirlendiği, sizin duygusal ihtiyaçlarınızın çoğu zaman ikinci planda kaldığı bir yapı hissediliyor. Bu durum, zamanla kişinin kendini bastırmasına, kendi istek ve değerlerinden uzaklaşmasına neden olur.


Yazdıklarınızda geçen, “sevdiğim kişi ama asla sınırlarından vazgeçmiyor, benim alanıma müdahale ediyor, ev işi, iş hayatı, kısıtlamalar…” derken özellikle şu cümleleriniz bana çok çarpıcı geldi: “Evlenirsek mutlu olabileceğimizi düşünmüyorum, ben şu an mutlu değilim ve onu mutlu edemem bu şekilde.” Aslında, sandığınızdan daha net ve derin bir içgörünüz var gibi... Fakat çoğunlukla, karşımızdaki kişiye bunu söylemek, hele ki önümüzde bunca düzen ve emek varken, ağır bir yük gibi gelebiliyor.

Bu süreçte sadece “doğruyu” değil, aynı zamanda en az tahribatla nasıl ilerleyeceğinizi de bulmaya çalışıyorsunuz gibi. Korkularınız çok tanıdık: Onu üzmek, geleceği ile ilgili hayal kırıklığı yaşamak, ailelerin olası tepkileri, sorumluluğu üstlenmek…Yine de, şunu hissettim; sizin kendinize ve hayallerinize sahip çıkma arzunuz, bütün bu korkulardan güçlü bir şekilde yükseliyor.

Belki şöyle de düşünülebilir: Bu konuşmayı yapmak kendinize de, karşınızdakine de bir iyilik olabilir.Zor olacak, evet… Ses titremesi, kalp çarpıntısı, belki ağlamak isteği bunlar anlaşılır tepkiler. Ama kimsenin hayatı bir başkasının beklentileri için feda edilemez. Evlilik, iki kişinin de gerçekten huzurlu ve özgür hissedeceği bir zemin istemeli.


Şunu unutmayın, hiçbir konuşma, ömrünüz boyunca sürecek bir mutsuzluktan daha zor değildir.


Ancak sizi bu kadar süredir ilişkide tutan besleyen iyi gelen yönleri de gözden geçirmekte fayda olabilir sıkıntılı gördüğünüz yönlerin çözüm yolu olarak deneyimlendikleriniz nelerdi? Karar asamasında artı eksi yönleri bulmak önemli bir yoldur.


Tüm bunlarla baş ederken ve hayatınızda ilgili hassas bir dönemdeyken terapi alarak sürecinizi çok daha detaylı değerlendirip kendiniz için en doğru kararı alabilmenizi öneririm. Birlikte ilerlemek isterseniz seans planlaması yapabiliriz.


Sevgiler 🌿


💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler

1
Bulut Meditasyonu
Bulut meditasyonu, zihinden geçen düşünceleri yargılamadan fark edip nazikçe bırakmayı öğretir. Düşü...
Meditasyon⏱️ 4 dakika
Psikoloğun Notu: Bu egzersizin size iyi geleceğini düşünüyoruz.
Egzersizi açmak için tıklayın →

Cevaplanmış benzer sorular