Fazla iyi niyetliyim bunu nasıl aşarım
Eşimin maddi ve manevi konularda önceliği ailesini tutup bizim ihtiyaçlarımızı göz ardı bazen de arka planda tutması bana aşırı bir değersizlik hissi yüklüyor. Ailesi için pek çok ödün verdiğim halde. Kendisiyle paylaşıyorum ama asla anlamıyor.bu yüzden gelecek kaygısı yaşıyorum en çok da çocuğum için. sürekli kendimi düşünceler içinde boğulmuş buluyorum. Aşırı kaygılı hissediyorum bunu nasıl aşabilirim bilmiyorum. İçimde zedelenen duygular var nasıl toparlayabilirim bilmiyorum. Eşime karşı duyduğum aşk git gide kızgınlığa, kırgınlığa dönüşüyor. Ve ben evliliğimizin gidişatından şüphe duyuyorum.Yardımcı olursanız sevinirim.
Bu soru 24 Ocak 2025 16:36 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar Sevgili Danışan,
Yaşadığınız durumda eşinizin ailesine verdiği öncelikler nedeni ile kendinizi değersiz hissettiğinizden bahsediyorsunuz. Bunun da size gelecek kaygısı, hayal kırıklığı ve evliliğinizle ilgili şüpheler yüklediği anlaşılıyor. Bu durumda hissettiklerinizin son derece anlaşılır olduğunu bilmelisiniz. Birlikte bu durumla başa çıkabilmek ve duygularınızı dengelemek için neler yapabilirsiniz bakalım isterim.
Öncelikle hissettiğiniz duyguları kabul etmeniz çok önemli. Kırgınlık, değersizlik ve kaygıyı bastırmak yerine kabul edin. Eşinizin davranışlarının sizde nasıl bir etki yarattığını fark etmek bu durumu çözmek adına önemli bir adımdır. Kendinize şu soruları sormanızı istiyorum.
“Eşim ailesine öncelik verdiğinde bende tam olarak ne tetikleniyor?”
“Bu durum bana ne hissettiriyor ve hangi ihtiyaçlarımı karşılanmamış hissetmeme yol açıyor?”
Duygu ve ihtiyaçlarınızı daha net anlamanıza yardımcı olabilir bu soruları cevaplaman. Belki de eşinizin sizi ve çocuğunuzu önceliklendirdiğini bilmek bu güven ihtiyacınızı karşılamanıza yardımcı olur.
Eşinizle bu konuda daha önce konuşmuş olabilirsiniz ancak yapıcı bir iletişim kurmak önemlidir. “Sen hep aileni önemsiyorsun, bizi önemsemiyorsun” yerine, “Bazen ailen için yaptıkların bizim ihtiyaçlarımızı gölgede bıraktığını hissediyorum, bu da beni kaygılandırıyor” gibi ifadeler kullanabilirsiniz.
Eşinizin davranışlarının sizi nasıl etkilediğini net bir şekilde anlatmak durumun ciddiyetini daha iyi anlamasına yardımcı olur.
Konuşurken çözüm odaklı yaklaşımla konuşmanızı sürdürürseniz eşinizin savunmaya geçme ihtimali azalır.
İyi niyetinizin sınırlarının nerede başlayıp bittiğini belirlemek çok önemlidir. Eşinize hangi konularda ödün verebileceğinizi, hangi konularda ise sınırınız olduğunu net bir şekilde anlatmalısınız. “Ailen için fedakarlık yapmana saygı duyuyorum, ancak bizim önceliklerimizi ihmal ettiğini hissettiğimde bu bana kendimi önemsiz hissettiriyor” diyebilirsiniz.
Sonrasında ise belirlediğiniz sınırların arkasında durarak kendi değerinizi ortaya koymalısınız.
Kaygı ve değersizlik hissiyle başa çıkmak için, kendi mutluluğunuza ve ihtiyaçlarınıza odaklanmaya çalışmanız kıymetlidir.
Kendi hobilerinize, ilgi alanlarınıza veya hoşunuza giden eden şeylere yönelin.
Gevşeme egzersizleri, meditasyon, yazı yazma gibi, rahatlamanıza yardımcı olacak yöntemleri de denemeniz size iyi gelebilir. İnternet üzerinden nasıl yapıldığını araştırabilirsiniz.
Somut adımlar atmak, birikim yapmak ya da kişisel gelişim için yetenek kazanmak, kendinizi daha güvende hissetmenize katkı sağlar.
Eşinizle ilişkinizin temelini yeniden inşa etmek, problemlerin çözümünde etkili olabilir. Çocuğunuzun geleceği için yapabileceğiniz birikime veya birlikte zaman geçirmeye odaklanabilirsiniz.
Eşinizle daha fazla empati kurarak ve size karşı duygularını açmasına yardım ederek bağınızı güçlendirebilirsiniz.
Eğer bu durum devam ediyor ve çözüme ulaşmak zorsa, çift terapistine başvurabilirsiniz.
Bu durum duygusal olarak sizi yıpratıyor olabilir. Kendinizi daha güçlü ve değerli hissetmek için kendi sınırlarınızı belirlemeyi, kaygılarınızı yönetmeyi ve eşinizle açık bir iletişim kurmayı denemelisiniz. Unutmayın, sizin ihtiyaçlarınız da en az diğer insanların ihtiyaçları kadar değerli.
Eğer mümkünse bir psikolog ile bireysel terapi desteği de alabilirsiniz. Bu süreçte kendinize karşı nazik ve sabırlı olmayı asla ihmal etmeyiniz. Hoşça kalmanız dileğimle.
Sevgiler,
Psikolog İrem Bor