Geçmişimdeki hatalarımı düşünmek istemiyorum
Şu anda 9 aylık ciddi bir ilişkim var. Birbirimize karşı çok uyumluyuz, birbirimize çok benziyoruz. Karşılıklı sevgi saygı ve güven dolu bir ilişkimiz var. Fakat ben geçmişimle ilgili ona açık olmadım. Gerek görmedim daha doğrusu. Daha önceki sevgilimle bir birliktelik yaşadım fakat çok pişman oldum. Şu anki ilişkime bunu yansıtmak istemedim ve söylemeye gerek duymadım. Şuanki sevgilimle ise birliktelik yaşadık o ilk defa ilişki yaşıyor ve ben kan geldiğini söyledim ona anlamasın diye o da inandı onu kandırmış oldum yani. Baştan bunu sakladığım için yalanı devam ettirmek zorundayım. Bugün ise dolaylı yoldan bu konu açıldı. İnsanlara güven yok neyseki sen öyle değilsin gibisinden bir şeyler söyledi. Çok vicdan azabı çektim. Doğrusunu söylemek için çok geç ve söylememem gerekiyor bence ama çok kötü hissediyorum ne yapacağım bilmiyorum böyle bir ilişki sonrasında sıkıntı oluşturur mu bilemiyorum. Çıkmazdayım...
Bu soru 20 Şubat 2025 13:37 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Öncelikle, içinde bulunduğunuz duygusal karmaşayı paylaştığınız için teşekkür ederim. Yaşadığınız vicdan azabı ve içsel çatışma, sizin değerlerinizle, dürüstlük anlayışınızla ve ilişkinize verdiğiniz önemle doğrudan bağlantılı görünüyor. Bu durumun sizi nasıl etkilediğini ve nasıl bir yol izlemeniz gerektiğini birlikte değerlendirebiliriz.
Geçmişte yaşadığımız olaylar, bazen unutmak ya da değiştirmek istesek bile, içimizde yankılanmaya devam edebilir. Özellikle pişmanlık duyduğumuz durumlar, zamanla vicdan azabına dönüşebilir. Sizin de geçmişte yaşadığınız bir deneyim nedeniyle şu an suçluluk hissettiğiniz anlaşılıyor. Ancak şunu unutmamak gerekir: Hepimiz geçmişte bazı kararlar alırız ve bunlar o anki koşullarımıza, hislerimize ve düşünce yapımıza göre şekillenir.
Şu an bulunduğunuz noktada, geçmişte yaptığınız bir şeyin ilişkinize zarar vermesinden endişe ediyorsunuz. Aslında, partnerinizle aranızdaki güvenin sarsılmasını istemediğiniz için bu korkuyu yaşıyor olabilirsiniz. Bu oldukça anlaşılır bir duygu. Ancak burada önemli olan, geçmişi tamamen geride bırakıp bırakmadığınız ve bu ilişkinize nasıl bir etkisi olduğudur.
Bir ilişkide dürüstlük ve güven çok önemlidir. Ancak bu, geçmişte yaşadığımız her şeyi partnerimizle paylaşmak zorunda olduğumuz anlamına gelmez. İnsanların özel hayatları ve geçmişleri vardır ve bu, bir ilişki içerisindeyken tamamen silinmesi gereken bir şey değildir.
Önemli olan, şu an ilişkinizde nasıl bir yol izlediğinizdir. Partnerinize karşı dürüst müsünüz? Onu seviyor, saygı duyuyor ve ona sadık mısınız? Eğer bu sorulara olumlu cevap veriyorsanız, geçmişte yaşadığınız bir şeyin ilişkinizin temelini sarsmasına izin vermemek de bir seçenektir.
Bununla birlikte, eğer bu gizlediğiniz şey sizin ruhsal olarak huzursuz olmanıza neden oluyorsa, bu noktada kendinize şu soruları sorabilirsiniz:
Partnerinizin gerçeği bilmesi, ilişkiniz üzerinde olumlu ya da olumsuz nasıl bir etki yaratır?
Bu gerçeği paylaşmazsanız, vicdan azabınız zamanla daha da artar mı?
Geçmişinizdeki bir hatayı gizlemek, ilişkinizin gelecekteki güven ortamını tehdit eder mi?
Bu soruların cevapları, sizin için en doğru kararı vermenize yardımcı olabilir.
Vicdan azabı, bazen bir hatamızı telafi etmemiz için bize yol gösteren bir duygu olabilir. Ancak bazen de, aslında gereğinden fazla kendimizi suçladığımız ve geçmişin yükünü taşıdığımız bir duruma dönüşebilir.
Eğer yaşadığınız vicdan azabı size zarar vermeye başladıysa, bunu hafifletmenin birkaç yolu olabilir:
Geçmişte yaptığınız bir şeyden pişman olabilirsiniz, ancak insan olmak, bazen yanlış kararlar almak demektir. Kendinize şefkat göstermeyi ve geçmiş hatalarınızın sizi tanımlamadığını hatırlayın.
O dönemde neden böyle bir karar aldığınızı düşünün. Belki de o anda en iyi bildiğiniz ve yapabileceğiniz şey buydu. Bugün daha olgun ve farkında olmanız, geçmişinizin sizi tamamen tanımladığı anlamına gelmez.
Eğer şu anki ilişkinizde gerçekten mutluysanız ve partnerinizle aranızdaki güveni korumak istiyorsanız, geçmişte değil, bugünde yaşamaya odaklanmalısınız. Onunla kurduğunuz sağlıklı iletişim ve sevgi bağınız, ilişkinizi daha önemli kılan unsurlardır.
Her ilişkinin sınırları vardır. Geçmişinize dair her şeyi paylaşmak zorunda değilsiniz. Ancak eğer bu konu açıldığında kendinizi kötü hissediyorsanız, bu rahatsızlık veren duyguyla nasıl baş edeceğinizi düşünmelisiniz.
İlişkiler, karşılıklı anlayış ve güven üzerine kurulur. Eğer geçmişinizle ilgili bir şeyi paylaşmamak, ilişkinizi daha sağlıklı ve mutlu devam ettirmenizi sağlıyorsa, belki de en önemli şey, şu anda partnerinize nasıl davrandığınızdır. Ancak, sakladığınız şey size ağır bir yük gibi geliyorsa ve gelecekte bu durum bir şekilde ortaya çıkarsa, o zaman nasıl bir tepki alacağınızı da düşünmeniz gerekebilir.
Bazı insanlar için geçmiş önemlidir, bazıları ise sadece şu anı ve geleceği önemser. Partnerinizin bu konulara nasıl yaklaştığını gözlemlemek de size yol gösterebilir. Eğer bir gün bu konuyu açıklamanın daha sağlıklı olacağını düşünürseniz, bunu nasıl anlatacağınızı da iyi planlamalısınız.
Şu an yaşadığınız duygu karmaşası oldukça doğal. Vicdan azabı, bazen bize değerlerimizi hatırlatan bir duygu olabilir, ancak aynı zamanda kendimize haksızlık ettiğimiz bir sürece de dönüşebilir.
Bu süreçte en önemli şey, şu an nasıl bir partner olduğunuz ve ilişkinizde nasıl davrandığınızdır. Eğer sevginiz, güveniniz ve sadakatiniz sağlam bir temel üzerine kuruluysa, geçmişteki hataların gölgesinde kalmanıza gerek olmayabilir.
Kendinize karşı daha anlayışlı olun. İnsan olmak, geçmişte bazen hatalar yapmak demektir. Ancak asıl önemli olan, bu hatalardan ders çıkarıp, bugünü daha iyi yaşayabilmektir.
Eğer bu düşünceler sizi çok fazla rahatsız etmeye devam ederse ve ilişkinize zarar vermeye başlayacak bir noktaya gelirse, bir uzmandan profesyonel destek almak da iyi bir seçenek olabilir. Unutmayın, duygularınızı yönetmek ve içsel huzurunuzu sağlamak sizin en doğal hakkınızdır.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel