Geçmişte gördüğüm rüyalar aklıma geliyor

Merhaba Sevgili Danışan,

Paylaştıklarını dikkatle okudum ve ne kadar yorucu, kafa karıştırıcı ve içsel olarak bunaltıcı bir süreçten geçtiğini anlayabiliyorum. Yaşadığın derealizasyon ve depersonalizasyon deneyimleri, çoğunlukla yoğun ve uzun süreli stresin ya da kaygının ardından zihnin bir tür korunma mekanizması olarak ortaya çıkabilir. Kişi, kendini bedeninden ya da çevresinden kopmuş gibi hissedebilir; bu durum oldukça sarsıcıdır ama temelde zihnin seni o anki yoğun duygusal yükten geçici olarak uzaklaştırma çabasıdır.

Bu tarz bir kopukluk halinden sonra, zihnin kendini toparlama sürecine girdiğinde bastırılmış bazı içerikler özellikle duygusal açıdan anlamlı olanlar yüzeye çıkabilir. Rüyalar, bilinçdışında yer alan bu içeriklerin sembollerle ifade bulduğu bir alandır. Stresli dönemlerde görülen rüyaların, stresin hafiflediği dönemlerde sık sık hatırlanması oldukça yaygındır. Bu, beyninin ve duygusal belleğinin o döneme dair bazı şeyleri hâlâ işlemeye çalıştığının bir göstergesidir.

Anlattıkların, zihninin bir iyileşme sürecinde olduğunu ve bastırılan duyguların yeniden fark edilmek istediğini düşündürüyor. Bu durum ne anormal ne de yalnızca senin başına gelmiş bir şey. Ancak zihinsel olarak yıpratıcı olabilir ve kişi bir noktada "artık dayanamıyorum" hissine kapılabilir. Bu noktada yalnız olmadığını ve bu sürecin yönetilebilir olduğunu bilmek çok önemli.

Peki bu süreçte neler yapabilirsin ;

Rutin Oluştur: Her gün benzer saatlerde uyanmak, yemek yemek ve uyumak, zihinsel düzenin yeniden inşasında çok destekleyicidir. Düzen, beyne güvenli bir çerçeve sunar.

Zihinsel Dolaşımı Kesmek İçin Bedene Dön: Rüyaların ya da rahatsız edici düşüncelerin zihninde belirdiği anlarda kendine şunu sor: “Şu an bedenimde ne hissediyorum?” Derin nefes al, ayak tabanlarını yere bastığını fark et, bedeninde gerginlik olan bölgeleri fark edip gevşetmeye çalış. Bu tür farkındalık çalışmaları, zihninin "şimdi ve burada"ya dönmesine yardımcı olur.

Rüya Günlüğü Tut: Aklına gelen rüyaları yazmak, onları zihinsel olarak dışsallaştırmana ve simgesel anlamlarını daha kolay fark etmene yardımcı olur. Yazmak aynı zamanda onları kontrol edilebilir bir forma sokar, zihinsel baskıyı azaltır.

Zihni Meşgul Et ama Bastırma: Rüyaların sürekli zihnine gelmesini tamamen bastırmak, ters etki yaratabilir. Bunun yerine kendine günlük anlamda zihnini meşgul edecek yapıcı uğraşlar seçebilirsin: yürüyüş, resim yapmak, kitap okumak, hafif egzersiz gibi.

Kaygı Geldiğinde Direnmek Yerine Onu Gözlemle: Zihninde tekrar eden rüyalar ya da kaygı anları geldiğinde onlara direnmek yerine, onları bir dış gözle, merakla gözlemlemeyi dene. “Şu an zihnim bana ne anlatmak istiyor olabilir?” diye sormak, kaygıyı dönüştürmenin ilk adımıdır.

Profesyonel Destek Almayı Erteleme: Eğer bu düşünceler işlevselliğini etkilemeye, uyku, yeme ya da sosyal hayatında bozulmalara yol açmaya başladıysa, mutlaka bir uzmanla birlikte çalışmanı öneririm. Bu süreç, doğru bir terapi çerçevesinde hem daha kolay hem daha kalıcı bir şekilde çözülebilir.

Yaşadıkların seni tüketiyor olabilir, ama bu durumun geçici ve anlamlı bir sürecin parçası olduğunu bilmeni isterim.

Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya