Geçmişte yaşadığım olayları nasıl geride bırakabilirim?

Merhabalar,

Yaşadıklarınızı okurken, bu durumun sizin üzerinizde yarattığı etkileri anlamaya çalışıyorum. Bazen insana en çok dokunan şey, en çok değer verilen kişilerden umulmadık bir yara almak olabiliyor. Özellikle dostluk ya da yakınlık ilişkilerinde, karşılıklı bir denge bekleriz; fakat gördüğünüz gibi bu denge bazen ciddi şekilde bozulabiliyor. Burada kendinize şunu sorabilirsiniz. İnsanlardan kendiniz gibi olmasını bekleyebilirsiniz. Ve bazen bu beklentiler bize hayal kırıklığına uğratır. Kendiniz gibi düşünmek insanların bu şekilde davranmasını beklemek yorucudur. Bu yüzden beklentilerinizi anlamaya çalışabilirsiniz. Belki de hayal kırıklığına neden olan şeyler insanlardan beklentilerinizdir.

İnsanın aklına, “Gerçekten bu kadar mı kötü insanlar?” ya da “Ben nerede yanlış yaptım?” gibi sorular gelebilir. Sizin de içinizde kırgınlıkla karışık bir öfke olabilir. Fakat her şey bu hayatta direk sizinle ilgili olmak zorunda değil. Karşınızdaki kişinin karakteri, mizacı, hayatında sizi koyduğu yer de önemli olan diğer etkenlerdir.

Düşmanlık gördükten sonra, ister istemez hem kendinize hem de başkalarına karşı korumacı bir tavır almanız çok doğal görünüyor. Eskiden kurulan güvenin yerinde şimdi kalın bir sis perdesi oluşabilir. O sisin içinden geçmiş güzel anılarınızı görmek bile bazen acı verebilir. Burada yaşadıklarınızı ve hissettiklerinizi anlamak için alan açmak sizin için yardımcı olacaktır.

“Neden böyle davranıyorlar?” Bu soru, insanı içten içe kemiren bir soru. Bazen, başkalarının kötülüğü aslında kendileriyle ilgilidir bu yüzden ne kadar varsayımda bulunursanız bulunun, ne kadar analiz ederseniz edin, tam olarak net bir cevap bulmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Belki de bazı insanların size yönelttiği olumsuzluk sizinle ilgili değil, onların kendi iç sorunlarının bir yansımasıdır.

Şunu denemenizi önerebilirim: Herhangi bir eski dostunuzla ilgili aklınıza gelen yoğun duyguyu, kağıda dökün. Kırgınlık, öfke ya da hayal kırıklığı… Hepsini yazın. Sonra o yazıyı ister saklayın, ister yırtın, ister yakıp küllendirin – bu tamamen size ait bir an olsun. Yazının fiziksel olarak var olması, zihninizdeki ağırlığı bir nebze hafifletebilir. Bazen insanlar, yazıya dökemediklerinde o duygular hep içlerinde kalıyor ve sanki zamanla daha da büyüyor.

Başkalarının size zarar vermeye devam etmesini engellemek için, gerekirse sınırlarınızı daha belirgin hale getirmek gerekebilir. Belki sosyal medyada sessize almak, direkt iletişimi kesmek ya da bazı ortak ortamlardan bir süre uzaklaşmak işe yarayabilir. Size zarar veren kişileri, sizin iyi olma halinizin dışına almak koruyucu bir adım sayılabilir.

Ve belki de en önemli kısım: Kendi değerinizin ölçüsünü başkasının davranışlarıyla belirlememek... Bu kısım elbette bir çırpıda gerçekleşmiyor. Zaman, bazen olayları farklı bir yerden görmeye yardımcı olabilir. Kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: “Bana şefkatle yaklaşan, beni gerçekten seven ve takdir eden biri olsaydı, bana ne söylerdi?” Ya da “Bir arkadaşım bunu yaşasaydı ona ne derdim?” Böyle düşünmek, kendi içinizde destekleyici bir ses oluşturmanıza yardımcı olabilir.

Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.

Sağlıklı günler dilerim.

Sevgiyle kalın.

Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz