gecmiste yasadigimi asamiyorum bu da simdiki iliskimi etkiliyor napmam gerek
benden vazgecmek zorunda kalmisti aslinda yapamamisti sadece dilde boyleydi davranislar tam tersi simdi onunla beraberim her seye ragmen ama icimde hala gene ayni seyler yasanir korkusu var ya gene oyle birsey olursa gene ayni geceler boyu yasadigim uzuntu mide bulantisi uykusuz geceler tekrar yasanirsa korkusu var aslinda hersey farkli suan beraberiz ama o baskasina tercih edilme hissi asla gitmiyor o uzuntu ve caresizlik surekli aklima geliyor
Bu soru 20 Ekim 2025 13:19 tarihinde Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Yazdıklarınızı okurken, içinizde tuttuğunuz o sürekli tetikte olma halini, bir yandan birlikte olmanın sevinciyle karışık bir huzursuzluk yaşadığınızı anlatıyor. Sanki bir gözünüz ilişkide, bir gözünüz geçmişin izlerinde kalmış... Bazen insanın kalbi ve aklı farklı yönde çekiştirebiliyor birbirini, siz de tam bu noktada gibi görünüyorsunuz. Fakat burada dikkatimi çeken nokta başta bunun zorunda olan bir durum olduğunu söylerken bir başka cümlede tercih edilmekten bahsetmişsiniz. Burada asıl anlatmak istediğiniz nedir ? Tercih mi edildiniz korkunuz bu mu ? Yoksa tekrar sizden vazgeçmek zorunda olması mı ?
“Her şey şu anda yolunda, ama ya yine aynı şey olursa?” diye sormak, bir anlamda kendini koruma hamlesi de olabilir. Bir kere çok canınız yandıysa, otomatik olarak en kötüsünü öngörmek neredeyse refleks haline gelebiliyor.
O başkasına tercih edilme korkusu, geçmişte hissettiklerinizin izlerini bugüne taşımış gibi... Sanırım midenizdeki o tanıdık sıkışma, uykusuz kaldığınız geceler, aslında yeniden kırılma korkusunun bir yankısı.
İlişkilerde bazen en zor şey, gerçekten teslim olmak oluyor. Böyle bir acıyı geçmişte yaşadıysanız, kalbinizin bir yanı “Yine mi aynı şey olacak?” diye her an temkinli kalmayı seçebiliyor. Sanki ‘rezervde’ bir acı tutmak gibi... Ama şimdi, sizin için farklı diyorsunuz; yine baş başasınız, birlikte bir şeyler kurmaya uğraşıyorsunuz. Yine de bu geçmişin izleri öyle kolayca gitmiyor. Bunu hissetmeniz, sizin duygusal hassasiyetinizin, bağ kurma şeklinizin bir parçası olabilir.
Belki şöyle de düşünülebilir... O yaşadıklarınız, aslında size sınırlarınızı ve hassas olduğunuz noktaları daha iyi gösterdi. Şimdi yaşadıklarınızla, bir yandan geçmiş acılardan öğrenirken, bir yandan güveni yeniden inşa etmeye uğraşıyorsunuz. Bu çaba, ciddi bir içsel mücadele ve bayağı yorucu. Dışarıdan bakan biri için işler yolunda gibi dursa da, sizin içerideki fırtınanızı hissettirmek kolay değil.
Böyle zamanlarda, bazen kendi duygularınızı yazmak, onları inkâr etmeden yüzleşmek iyi gelebilir. Şu an içinizde taşıdığınız korkuyu küçümsemeyin. Belki güven meselelerinde, partnerinize küçük küçük açılarak, asıl duygunuzu paylaşmak sizin için rahatlatıcı olabilir. Bunun için her zaman büyük ve dramatik bir konuşma yapmak gerekmez. Minik bir “Bazı zamanlar içinde kaygı duyuyorum” cümlesi bile bir başlangıç yaratabilir.
Kendi kendinize şu soruyu sormayı deneyebilirsiniz: “Geçmişte yaşadıklarımın bugünkü davranışlarıma etkisi ne kadar güçlü?” Bu soruyu düşünerek biraz kağıda dökebilirsiniz hissettiklerinizi. Bazen düşünceler yazıya geçince karmaşa biraz daha anlaşılır olur.
Sizin duygularınızı ciddiye almak ve onlara güvenmek önemli. Eğer bu döngüyü aşmakta çok zorlandığınızı hissederseniz, bir uzmanın desteğiyle kendi içinize daha güvenli adımlarla ilerleyebilirsiniz. Ama bugün, en azından içinizde neler olup bittiğini anlatmaya çalışmak bile bir adım. Kolay olmasa da, böyle bir cesaret gösterdiğiniz için kendinizle ufak da olsa gurur duyabilirsiniz.
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz