Gerçekten sevilmek istiyorum
Merhaba ben 1 yıl önce bir ilişki yaşadım ilk başta takılmak için beraber olduğunu itiraf etmişti. Daha sonra yaptığım fedakarlıkla hatalarına karşı çekip gitmeyişim ve gösterdiğim anlayışla aslında bizi daha yakınlaştırdı. Ama zaman geçtikten sonra en yakın arkadaşı ve kendisi tarafından sanki bir sınava tabi tutuluyor gibiydim. Ne kadar fedakar olacaksın ne kadar sohbetin sarıyor. Ne kadar bize uyumlusun sınavıydı resmen. Onlarla buluştuğumda böyle susup kalıyordum. Kendimi açamıyorudum. Aslında sohbet etmeyi seven biriyim ama Karşımdakiler de çok dobraydı. sanki kendimi açarsam uyumsuz farklı gözükeceğim hepsinin mesleği çok iyidi. Ben evdeydim o dönem çalışmıyordum. Bir de partnerimin başta yaptığı hatalar özgüvenimi yerle bir etmişti. Herkes benden büyük tepkiler bekledi ama ben onu anlamayı seçtim. Bu öyle bir hareketti ki onlara göre ben çok pasif olmuşum gibi bir şeydi. Sadece sabırla bir ilişki inşaa etmek istedim. Zaman verdim ona. Ama bu beni daha kolay ulaşılabilir biri haline getirdi sanki. Sessiz sakin köşesine çekilen bir tavır içindeydim. Onların düşüncelerine göre davranmazsam eğlenmezsem gülmezsem onlara uymuyor gibi algılanıyordum arkadaşının eşi bana karşı çok soğuktu iyiliğimi istiyor yoksa beni böyle uzaktan içten içe ben iyiyim kötü olan o anlaşması zor olan o gibi mi göstermeye çalışıyor anlamıyordum. Arkamdan konuşuyor her şeyi iyi veya kötü demeden diğer insanlara anlatıyordu.. İlişkimde yaşadığım gel gitli durumlar başkalarına öyle bir anlatılıyordu ki bana geliyordu bunlar sanki ben dünyanın en yanlış insanı arkadaşı gibiydim. Ben sadece bir ilişki yürütmeye çalışıyordum. Yanımda olmalarını destek olmalarını bekledim.
Karşımdaki kişiyi seviyordum. Onunla karakterlerimiz uymuyordu ama bu arkadaşı arasında ikiniz çok farklısınız vs denilerek onun fikrine etki ediyordu. En son tüm sorunlar ve bunlar bir araya gelindi arkadaşlarımızjn olduğu gün ben onun yaptığı hatalardan dolayı gülüp eğlenemedim kendimi kapattım onlarda bozuldu bu duruma ben çok yanlış yapmışım o gün herkese ayıp olmuş ve benden ayrıldı. Ben bu kişiye dönsem bu senaryolar baştan yazılacak biliyorum. O kişi için öncelikli olan arkadaş ortamı çevresi benim düşüncelerim onun için önemli değil gibiydi. Arkadaşı sanki ben onları sevmiyorum gibi bir algı yaratıp erkek arkadaşıma bunları dile getiriyordu. Oysa ben tüm bunlardan dolayı kendimi kapatıyordum. Ayrılıktan sonra hiçbiriyle görüşmedim.
Onlar da benimle görüşmedi. Biz karışmayız kafasına girdiler. Bizi onlar tanıştırmıştı çünkü. Ben uzun bir süre kendi kendime kaldım. Kimseyi istemedim etrafımda. Kendi içime döndüm. Bu süreçte aslında yanımda olanı da olmayanı da anladım. Şimdi hayatıma o kişiye karşı bir şeyler hissetsem de dönmeyeceğimi biliyorum. Çünkü ben resmen kendimi sevdirmek için uğraşmışım. Güzel bir ilişkim olsun diye tek başıma çabalamışım şimdi gerçekten kaybettiğini anlayınca pişmanlık sarmış onu ama biliyorum ki ona dönsem ve yine o uyumlu tavırlar içine girsem o kadar sevileceğim. Hata yaptığında böyle yine de ortamı bozmadan devam etsem. Ben ne kadar iyi biri olacağım. Her hareketimi onlara göre hesaplamam lazım çünkü. Fark ettim ki o kişi beni değil ona gösterdiğim uyumu bu kadar çabayı onu sevmemi seviyor. Şimdi bunları kaybedince değerimi anladı. O arkadaşlarının onu ne kadar etkilediğini fark etti. Bana karşı yaptığı hataların farkına vardı. Ama ben artık o ilişkideki insan değilim. O ilişkideki ben çok yorgundu. Tepki verip gitse sevdiğini bırakmak istemiyordu. Tepki vermese herkes eee sen tepki vermedin o zaman bunu hak ettin kafasındaydı. Kalıyorsan kabul edeceksin o zaman diye düşünüyordu. Evet tepki vermem gerekirdi. Ama ben tepkilerimi susup uzaklaşarak veririm. Şimdi geri dönme düşüncesi bile beni o kadar yoruyor ki. Sanki anlaşılmadığım dilini bilmediğim bir ülke gibi o ortam. Kendimi uyumlandırmaya çalışacakmışım gibi yine. Lütfen bana yardımcı olun. Sevgi ağır basar diye korkuyorum. Kendimi anlamak istiyorum.
O insanlar haklı da olabilir. Ama hissettiklerim bunlar. Ne yapmak lazım bilmiyorum. Bana madde madde anlatın gereksizse eksiklerimi bilmek istiyorum. Onların haklı olduğu tarafları da şimdiden teşekkür ederim
Bu soru 23 Mayıs 2025 14:00 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Öncelikle Merhabalar.Bu kadar içten, açık ve kendinizi olduğu gibi ortaya koyarak yazdığınız için içtenlikle teşekkür ederim. Yazdıklarınızı okurken, yaşadığınız ilişki sürecinin ne kadar yıpratıcı ve duygusal açıdan yorucu olduğunu hissedebildim diyebilirim. Anlatımınızda geçen her detay, bir insanın anlaşılma ihtiyacını, değer görme arzusunu ve çabalarının nasıl görünmez kılındığını çok açık bir şekilde gösteriyor.
Siz bu ilişkide sadece bir partner değil, adeta bir sınavdan geçen öğrenci gibi olmuşsunuz. Sevdiğiniz kişiye yaklaşmak, onu anlamak istemişsiniz ama karşılığında kabul görmek yerine sürekli olarak "yeterli misin, uyumlu musun, bizden misin?" sorularına maruz kalmışsınız. Bu, kim olursa olsun insanı yıpratır. Hele ki ilişkinin en başında yaşanan hatalar, sizde zaten bir özgüven zedelenmesi yaratmışken, bir de bu yargılayıcı ve beklenti dolu çevreye uyum sağlama baskısı eklenmiş.
Dilediğiniz gibi yaşadıklarınıza madde madde bakalım:
1. İlişkideki "uyum çabası" ve görünmeyen emekleriniz
Siz partnerinize karşı anlayışlı ve sabırlı olmayı seçmişsiniz. Onun yaptığı hatalarda bile kalıp, ilişkiyi korumayı, güçlendirmeyi hedeflemişsiniz. Ancak bu çabanız karşılıksız kalmış gibi görünüyor. Burada asıl mesele, ilişkinin iki taraflı bir sorumluluk gerektirdiğinin fark edilmemesi. Sizin anlayışınız, ne yazık ki "pasiflik" olarak algılanmış olabilir. Ama unutmayın, bir insanın sevdiği kişi için sessiz kalması ya da sabır göstermesi onun değersiz olduğunu değil, ilişkideki duyarlılığını gösterir. Bu bir eksiklik değil, duygusal zekânızın bir göstergesidir.
2. Partnerinizin çevresel etkilerle şekillenen tavırları
İlişkinin sadece iki kişi arasında yaşanmadığını, bazen üçüncü kişilerin etkisinin ne kadar belirleyici olabileceğini çok güzel aktarmışsınız. Partnerinizin arkadaşları, onun düşüncelerini şekillendirmiş, sizin davranışlarınızı sorgulatmış, hatta sizi kendinize yabancılaştırmışlar. Kendinizi açamamanız, suskun kalmanız bir eksiklik değil; güven eksikliğinin bir tepkisidir. Ortamda hissettiğiniz dışlanmışlık, "kendim olursam kabul edilmeyeceğim" korkusunu doğurmuş olabilir. Bu da sizin kendi sesinizi kısmanıza neden olmuş.
3. Sessizlikle gelen tepkiler ve yanlış algılanma
Tepkilerinizi sessizlikle, geri çekilerek vermeniz bazı insanlar için anlaşılması güç olabilir. Ama bu sizin ifade biçiminiz. Sessiz kalmak, duyguların olmadığı anlamına gelmez; bazen bu en güçlü tepkidir. İnsanlar sizden daha açık, daha dışa dönük tepkiler beklemiş olabilir, ama bu onların haklı olduğu anlamına gelmez. Her birey duygularını farklı yollarla yaşar. Sizin tepkisizliğiniz, duygusuzluk değil; içsel bir koruma mekanizmasıdır.
4. İlişkide sevginin mi, çabanızın mı sevildiği sorusu
Bu çok kıymetli bir farkındalık: "Beni değil, bana verdiğim emeği sevdi." Bu cümle, aslında ilişkinizin temel dengesizliğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Partneriniz sizin iyi niyetinize, sabrınıza, anlayışınıza alışmış; belki de sizi hep böyle görmek istemiş. Ama siz artık bu kadar verici olmak zorunda olmadığınızı fark etmişsiniz. Bu, büyümenin ve kendinize dönmenin göstergesidir. Artık sadece sevilmek değil, olduğu haliyle kabul görmek istiyorsunuz. Bu çok kıymetli.
5. Arkadaş ortamının etkisi ve 'arka plan konuşmaları'
Arkanızdan konuşulması, yaşadıklarınızın paylaşılması ve sizin yanlış bir karakter gibi sunulmanız çok incitici. İlişkide yaşananlar dışarı taşındığında, özellikle sizden izinsiz şekilde paylaşıldığında, bu büyük bir güvensizlik yaratır. Bu tür ortamlarda kendinizi savunma ihtiyacınız doğar, bu da sizi yorar ve doğal olarak uzaklaştırır. Sizin burada beklediğiniz şey çok açık: Güvende olmak, desteklenmek, yargılanmadan anlaşılmak. Ne yazık ki bu duyguyu yeterince yaşayamadığınız anlaşılıyor.
Sevgili danışanım, şunun altını çizmek isterim:yaşadığınız bu süreçte eksik olan siz değilsiniz. Yalnızca ihtiyacınız olan saygı, anlayış ve duygusal destek karşılık bulmamış. O insanların haklı olabileceği tek nokta, belki de sizin suskunluğunuzu yanlış okuyarak, sizi geri çekilmiş biri olarak tanımış olmaları olabilir. Ama bu, onların sizin iç dünyanızı tanımaya çalışmamış olmasından kaynaklıdır.
İlişkilerde “ben” kalabildiğimiz ölçüde sağlıklı bir bağ kurabiliriz. Siz şimdi bu farkındalığa ulaşmışsınız. Sevgi hâlâ varsa da, oraya dönmenin bedelini çok iyi biliyorsunuz. Yorulmuş, susmuş, kendini geri plana atmış "eski siz" artık yok. Şimdi daha bilinçli, duygularının farkında ve değerini bilen bir siz var. Bu da çok güçlü bir dönüşüm.
Kendinize şu soruyu sormanızı öneririm:
"Ben bu ilişkide olduğum gibi kabul edilip sevildim mi, yoksa ilişkiyi sürdürebilmek için sürekli kendimi şekillendirmek zorunda mı kaldım?"
Bu sorunun cevabı, hem geçmişi daha doğru anlamlandırmanıza hem de gelecekte nasıl bir ilişki istediğinizi netleştirmenize yardımcı olabilir.
Siz bu süreci çok olgun ve duyarlı bir şekilde değerlendirmişsiniz. Bu konuyla ilgili değerlendirilmesini istediğiniz herhangi bir nokta varsa yeni bir soru başlığı açarak sorabilirsiniz.
Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.
Sevgilerimle,Psikolog Aysel Kacak