• Anasayfa
  • Sorular
  • Gerekli gereksiz bütün durumları yakın çevre ile paylaşma
Aile

Gerekli gereksiz bütün durumları yakın çevre ile paylaşma

Gizli Kullanıcı1 Temmuz 2025 10:53

Merhaba, 3 yıllık evliyim. Evliliğimde bir çok problem yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum. Bütün bunlar olurken çevremde konuyu bilen kişilere (kız kardeşim ve annem özellikle) tüm detayları anlatıyorum sonra pişman olup kendimi harap ediyorum. Örneğin eşim uzun süren bi küslüğün ardından mesaj attığında daha ona cevap vermeden annemi arayıp mesaj attığını anlatıyorum. Napsam diye falan soruyorum. Sonrasında pişmanlıktan perişan oluyorum. Çünkü anneme anlatmasam iletişimimiz daha iyi olacaktı anlattığım için kötü oluyor diye düşünüyorum.

İlişkimize kötü enerjisi yansımış gibi falan hissediyorum. Halbuki anlatmasam da belki kötü sonuclanacaktı. Bu durum ilişkideki olumsuzluklara daima başkasının sebep olduğunu/etkilediğini düşündüğüm için mi yoksa gerçekten anlatmamam gerektiği için mi bilmiyorum. İnsanların bu kadar detaylı özel hayatımı biliyor olması beni huzursuz ediyor ama yeni bir şey olduğunda hiç durup düşünmeden hemen paylaşıma başlıyorum.

Sonrasında pişman oluyorum. Ve uzun süre bu pişmanlık beni ve yaşamımı etkiliyor. Gerçekten çok yoruldum. Ne yapabilirim?

Bu soru 1 Temmuz 2025 20:06 tarihinde Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar,

Yazdıklarınızı okurken duygularınızın ne kadar yoğun, iç içe geçmiş ve yorucu olduğunu dile getirmişsiniz. Anlattığınız durum, aslında sadece evlilikle ilgili değil; aynı zamanda sizin “ilişkiler içinde kendinizi nasıl var ettiğinizle” de ilgili derin bir mesele. Ve bunu bu kadar açık yüreklilikle paylaşmanız gerçekten çok kıymetli.

Öncelikle şunu belirtmek isterim: Zor bir ilişkide yalnız kalmak çoğu insan için çok ağırdır. Duygusal yük arttıkça, bunu birileriyle paylaşma isteği de artar. Bu çok insani bir ihtiyaç. Ancak burada altını çizdiğiniz şey önemli: “Anlatmadan edemiyorum, sonra pişman oluyorum.”

Yani asıl mesele paylaşmak değil ne zaman, ne kadar ve kime anlattığınızda yatıyor olabilir.

İlişki sorunlarını özellikle çok yakın aile bireylerine anlatmak, kısa vadede rahatlatıcı olsa da uzun vadede duygusal olarak bazı düğümleri daha da sıkılaştırabiliyor. Çünkü anneniz ya da kız kardeşiniz sizin duygunuzu sizin kadar esnek taşıyamayabilir. Siz zamanla eşinizle yumuşayabilir, barışabilir, yeniden güven hissedebilirsiniz. Ama onlar sizin anlattığınız “o an”da kalabilir. Ve o anki kızgınlıkları, kırgınlıkları ilişkiye bir tür dış enerji olarak geri dönebilir. Sizin de dediğiniz gibi: “Kötü enerjisi yansımış gibi hissediyorum.” Bu, içten gelen çok güçlü bir sezgi.

Ancak burada şu soruya da birlikte bakalım:

Her seferinde hemen paylaşma ihtiyacı neden doğuyor?

Bir olay olduğunda, duygularınızla baş başa kalmak zor mu geliyor? İçinizde tutmak mı sizi bunaltıyor? Yoksa yalnız karar vermek konusunda kendinize güvenmekte zorlandığınız için mi başkalarının yönlendirmesine ihtiyaç duyuyorsunuz?

Aslında belki de bu noktada ilk çalışmamız gereken şey, duyguların içinde kalabilme kapasitenizi artırmak olabilir. Her paylaşım, aslında bir regülasyon girişimidir. Ama dışarıdan alınan her regülasyon, bazen içerideki sesleri daha da kısar. Bu da bir tür duygusal bağımlılık döngüsüne dönüşebilir.

Ne yapabilirsiniz?

– Yeni bir şey yaşadığınızda hemen birine anlatmak yerine önce bir durak koymayı deneyin. Belki bir not defteri, belki telefonun notlar kısmı: “Anlatmak istiyorum ama önce kendime sorayım, ne hissediyorum?”

– Duyguyu bastırmak yerine tanımaya çalışın. Bazen anlatmak değil, sadece hissetmek gerekir.

– Eşinizle yaşadığınız sorunlarda dışarıya anlatmadan önce kendinizle ufak bir “iç diyalog” kurun: “Şu an annemi ararsam bu ilişkiye ne katkısı olur? Aramazsam ne olur?”

– En önemlisi: Bu davranış kalıbı üzerinden kendinizi sürekli yargılamak yerine, onun altında yatan duygusal ihtiyacı anlayın. Çünkü yargıladığınız şey belki de sadece “yalnız hissetme korkusu.”

Bu döngüden çıkmak mümkün. Ama bunun için sadece davranışı değil, o davranışı tetikleyen duygusal bağı çözümlemek gerekiyor. Ve bu süreçte bir uzman desteği almak, sadece ilişkinizle değil, kendinizle olan ilişkinizi de dönüştürebilir.

Unutmayın: Kimse mükemmel değil. Bazen sadece durup kendimize şunu hatırlatmamız gerekir:

“Yanlış yapıyor olabilirim… ama kendimi anlamaya niyetliyim.”


Umarım bu cevabım size yardımcı olmuştur. Aklınıza takılan başka sorular olursa bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.


Sağlıcakla kalınız.

Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu


alinti

Teşekkür ederim. Bu cevap kendime biraz daha şefkatli yaklaşmam konusunda bana bir bakış açısı oluşturdu. İyi ki varsınız

Cevaplanmış benzer sorular