Ghostlandım mı ?

Merhaba Sevgili Danışan,

Size bu mesajı yazarken yaşadığınız duyguların ne kadar karmaşık olduğunu görebiliyorum. Bir yandan bir ilişkinin başında hissettiğiniz heyecan, diğer yandan aniden kesilen iletişimin yarattığı belirsizlik ve hayal kırıklığı… Bu durumun sizi suçluluk ve değersizlik duygularına sürüklemiş olması da çok anlaşılır. Öncelikle şunu belirtmek isterim: Hissettikleriniz geçerli ve değerli. Böyle bir deneyim karşısında herkes kafası karışmış, üzgün ve sorgulayıcı hissedebilir.

Flört dönemleri, kişilerin birbirini tanıdığı, sınırlarını keşfettiği ve birlikte bir bağ kurup kuramayacaklarını yokladıkları zamanlardır. Bu dönemde tarafların açık iletişim kurmaları çok önemlidir. Siz de bu ihtiyacınızı en baştan ifade etmişsiniz; bu oldukça sağlıklı bir tutum. Birlikte olduğunuz kişinin bu sınırı kabul ettiğini söyleyip daha sonra sessizliğe bürünmesi, haliyle sizin için kafa karıştırıcı bir deneyim olmuş.

“Ghostlandım mı?” sorunuz çok yerinde. “Ghosting”, yani aniden hiçbir açıklama yapmadan iletişimi kesmek, günümüz ilişkilerinde maalesef sık karşılaşılan bir durum haline geldi. Karşıdaki kişi, yüzleşmekten kaçındığında, sorumluluk almak istemediğinde ya da ilişkiyi nasıl bitireceğini bilemediğinde bu yönteme başvurabiliyor. Ancak bu, ilişkisel olgunluk açısından sağlıklı bir davranış değildir. Siz haklı olarak bu belirsizlik içinde kalmak yerine açık iletişim talep etmişsiniz. Bu çok kıymetli. Çünkü açıklama olmadan bırakılan her ilişki, kişinin kendi değerini sorgulamasına neden olabilir.

Partnerinizin “Sorun yok” dedikten sonra iki gün içinde iletişimi tamamen kesmesi, onun iç dünyasında bazı çelişkiler olduğunu gösteriyor olabilir. Belki de gerçekten sorun olmadığını düşündü ama sonrasında farklı bir duyguya kapıldı. Belki de sizin davranışınızı sindiremedi ama bunu doğrudan ifade etmek yerine uzaklaşmayı tercih etti. Ne olursa olsun, onun bu davranışı sizin suçluluk duymanızı gerektirmez. Çünkü bir ilişkide sorun olduğunda bunu açıkça paylaşmak ve çözüm yolu aramak, karşılıklı sorumluluk gerektirir. Sessizlikle ve uzaklaşmayla yanıt vermek, karşı tarafı belirsizlikte bırakmak sağlıklı bir iletişim biçimi değildir.

Kendinizi şu an “önemsiz” hissediyor olmanız çok doğal. Çünkü duygusal bir bağ kurmaya başladığınız biriyle bir anda hiç açıklama yapılmadan iletişimin kesilmesi, değersizlik duygusunu tetikleyebilir. Ancak burada size iyi gelecek bir hatırlatma yapmak isterim: Bir insanın suskunluğu sizin değerinizi belirlemez. Onun iletişim kurmama biçimi sizin yetersiz olduğunuzu değil, onun iletişim kurma biçiminde eksiklik olduğunu gösterir.

Bu noktada “Geri döner mi?” sorusu da oldukça insani bir merak. Bu tür durumlarda, karşımızdaki kişinin davranışlarını anlamlandıramadığımızda ya da süreci tamamlayamadığımızda, kafamızda birçok ihtimal dolaşır. Bu soru işaretlerini gidermek istemeniz çok anlaşılır. Ancak bu beklenti, sizi daha fazla bekleme ve belirsizlik döngüsüne sürükleyebilir. Diyelim ki geri döndü… Bu durumda sizin için önemli olan şu olacaktır: “Bu kişi, bir sorun olduğunda açıkça konuşmayı mı tercih ediyor, yoksa susarak uzaklaşmayı mı?” Çünkü her birey zaman zaman hata yapabilir, ama önemli olan bu hatadan sonra nasıl bir tutum sergilediğidir.

Sizin için şu anda en sağlıklı yaklaşım, onun geri dönmesini beklemekten ziyade bu ilişkisel deneyimin sizde neye dokunduğunu anlamaya çalışmak olacaktır. Belki geçmişte de benzer şekilde açıklamasız vedalara maruz kaldınız ya da değersiz hissettiren ilişkiler yaşadınız. Bu durum, eski yaraları tetiklemiş olabilir. İşte tam da bu noktada, bu deneyimi kendi iç dünyanızı tanımak ve duygusal sınırlarınızı güçlendirmek adına bir fırsata dönüştürebilirsiniz.

Sürecin başında gösterdiğiniz açıklık, sağlıklı iletişim arzunuz ve ilişkinin sorumluluğunu alma çabanız oldukça olgun bir yaklaşımı yansıtıyor. Bu olgunlukla, ileride kuracağınız ilişkilerde kendinizi daha güçlü ve net bir şekilde ifade edebileceğiniz bir zemin oluşuyor. Kendinize şu soruları sormak faydalı olabilir: “Ben bu ilişkide neye ihtiyaç duyuyordum?”, “Ne zaman kendimi değersiz hissettim?”, “Karşımdaki kişi beni gördü mü, duydu mu, önemsedi mi?” Bu soruların yanıtları, yalnızca bu ilişki özelinde değil, kendi ilişki dinamiklerinizi anlamak açısından da size çok şey katacaktır.

Son olarak, suçluluk duygusu yaşamanız çok doğal olsa da, bu duygunun kalıcı hale gelmesine izin vermemeniz önemli. Çünkü bir ilişkide sorumluluk her iki tarafa da aittir. Siz açık iletişimi tercih ettiniz, duygu ve düşüncelerinizi ifade ettiniz. Bu çabanız bile çok değerlidir ve ilişki yönetimi açısından doğru bir adımdır. Karşı taraf bu iletişime yanıt vermeyi tercih etmediyse, bu onun hazır olmayışını ya da farklı bir yol seçtiğini gösterir; sizin değerinizin göstergesi değildir.

Kendinize nazik yaklaşın. Şu anda ihtiyaç duyduğunuz şey, anlayış, açıklık ve saygı. Bunları hak ettiğinizi unutmayın. İleride kuracağınız ilişkilerde, bu ilkelerde buluşabileceğiniz bir kişiyle karşılaşmanız çok daha mümkün olacaktır. Ve bu sürecin sonunda, yaşadığınız her şeye rağmen, kendinize olan güveninizi yeniden inşa etmiş olacaksınız.

Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.

Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel