Güncel olaylara karşı psikolojimi nasıl koruyabilirim?
Güncel olayları takip etmek psikolojimi etkiliyor. Bugün Filistin meselesinde gelişen olayları takip ederken iki Türk'ün bulunduğu gemi Filistin'e gitmeye çalışırken İsrail tarafından tutuklandı. Bu olay sonrasında da öldüler diye haber gördüm fakat yanlış olduğunu öğrendim. Ama çok etkilendim. Elimden bir şey gelmiyor oluşu içimi acıtıyor. Türkiye'de yapılan eylemler, provokasyonların yeterli gelmemesine dayanamıyorum. Ne yapabilirim diye düşünüyorum. Aklıma bir şey gelmiyor. Zaten gelse bile yetmeyecek biliyorum. Bunun bir sonu yok. Ders almıyoruz. Canımız yanıyor. Yine de görmüyoruz. Bunun için kendimi yıpratmamalıyım biliyorum ama elimde değil. Faydasız gibi hissediyorum kendimi. Ölüm bu kadar kolay olmamalı. Ben de mutlaka bir şey yapmalıyım. Çünkü sonrasında, yıllar sonra bana sorduklarında "Hiç bir şey yapamadım." demek istemiyorum. Bu soru benim için çok önemli. Cevabınız çok kıymetli olacak. Teşekkürler.
Bu soru 10 Haziran 2025 07:12 tarihinde Psikolog Şimal Aleyna Hız tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan, öncelikle deneyimliyor olduğun bu süreci benimle paylaşma cesareti gösterdiğiniz için sizi tebrik etmek isterim. Çünkü bu adımı atmak oldukça cesaret isteyen bir süreçtir.
Sizin gibi hassas ve toplumsal olaylara duyarlılığı yüksek olan insanlar için, böylesi sarsıcı haberlerin bu kadar yakınından geçmek gerçekten kolay değil. Bir yanınız “Bu acılar karşısında bir şey yapmalıyım” diyor, öbür yanınız ise elinizden gelenin bir anlam ifade etmemesinden korkuyor. İçeride güçlü bir vicdan sesi var, bu da başlı başına oldukça kıymetli aslında. Ama öte yandan, insan kendini her şeyi değiştiremeyecek kadar küçük ve güçsüz hissedince, suçluluk hissi ile baş başa kalabiliyor.
Belki şu an çok anlamlı gelmeyebilir ama şunu söylemeden geçmek istemem: Vicdanınızın ve hassasiyetinizin tıpkı bir pusula gibi sizi doğruya yönlendirdiği anlar olacak. Fakat bu pusulanın terazisi çok hassas; sürekli ağır yük altında olduğunuzu hissettiğinizde ve/veya düşündüğünüzde sizi daha fazla yorabilir. Kendi duygu sağlığınız için de minik nefes aralarına, bir durup “Ben ne hissediyorum ve neden bu kadar yıpranıyorum?” diye sormaya ihtiyacınız var. Duygularımız da bazen tıkanabilir veya kapanabilir. Bu noktada, haberlerden biraz uzaklaşmak veya ara vermek, bu sürede başka şeylerle ilgilenmek örneğin kısa yürüyüşler yapmak ya da sadece kendinizi “gereken kadar, yapabildiğim kadar” ilgilenmeye izinli görmek bile sizin için daha sağlıklı olacaktır.
İsterseniz şöyle bir egzersiz fikri önerebilirim: Bugün, yapabileceğiniz çok küçük bir hareket seçin. Örneğin gerçekten içinizden geliyorsa sosyal medyada konuyla ilgili bir yazı paylaşmak, bir yardım kampanyasına minik bir destek vermek, çevrenizle bu konuları konuşmak... Bunlar “dünya değişsin” diye değil, vicdanınız ve eylemleriniz arasındaki o uyumu hissetmek için. Bazen de hiçbir şey yapmak istemeyebilirsiniz. Onu da zorlamadan, kendi sınırınızı kabullenerek yaşamak gerekiyor. Çünkü insan arada bir üretemeyebilir, hissedemeyebilir, hatta hissizleşebilir – bu da bir ruhun kendisini koruma yolu olabilir.
Ara ara belki de kendisine şu soruyu sormak sizi daha iyi hissettirebilir: "Bugün, kendi kapasitemde neyi değiştirebilirim; en azından ne yaparsam içime siner?" Bu sorunun gün be gün cevabı değişebilir ve bu çok doğal. Her eyleminiz devrim yaratmak zorunda değil. Bazen vicdanlı bir birey olarak kalmak, küçük adımlar atmak ve kendinize de şefkat göstermek, toplumsal olarak iyi bir etki yaratmanın ilk adımı olur.
Tüm bu soruların cevaplarının tek bir gecede bulunmadığını unutmamak lazım. İsterseniz bu içsel yolculuğu dönem dönem burada konuşmaya devam edebilirsiniz.
Sevgiler
Teşekkürler.