Güvenemiyorum napmalıyım
17 yaşındayım daha önce zorbalığa uğradım. Sonra bunu aşabilmek için bir sürü arkadaş edindim. O kadar çok oldu ki bir arkadaşım sürekli birilerine selam verip konuşuyorsun bundan hoşlanmıyorum dedi. Şimdi biri mesajıma 3 saat sonra cevap verse acaba sevmiyor mu diyorum. Yakın arkadaşımı daha bulamadım. Ben mi çok takılıyorum yoksa cidden farklı bakış açısına sahibiz ve o dostu gerçekten bulamıyor muyum? Ve şimdiki arkadaşlarım da beni o kadar umursamıyor galiba hatayı nerde yapıyorum?
Bu soru 19 Ağustos 2025 22:03 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yaşadığın süreç aslında çok anlaşılır ve insani bir deneyim. Geçmişte zorbalığa uğramış olman, ilişkilerde daha fazla kabul görme ve değer verilme ihtiyacını artırmış olabilir. İnsan zihni, özellikle ergenlik döneminde, sosyal ilişkiler üzerinden kendini tanımlamaya eğilimlidir. Bu nedenle arkadaşlarınla olan küçük bir mesafe ya da gecikmiş bir mesaj bile, sanki senin değerini belirleyen bir işaretmiş gibi algılanabilir. Aslında bu, senin değerli olup olmadığının değil, karşındaki kişinin anlık koşullarının, yoğunluğunun ya da iletişim tarzının bir yansımasıdır.
Şunu bilmek önemli: Senin çok fazla insana selam veriyor olman, yeni bağlantılar kurmak istemen sağlıklı bir çabanın göstergesidir. Bu, geçmişte yaşadığın dışlanmışlık deneyimini onarma isteğiyle de bağlantılı olabilir. Fakat herkesin sosyal ihtiyaçları aynı değildir. Kimi insan daha sınırlı ama derin bağlardan hoşlanırken, kimisi daha geniş bir çevreyle iletişimde olmayı tercih eder. Senin sosyal enerjin, arkadaşlarından farklı olabilir ve bu da yanlış bir şey değildir; bu sadece farklı bir ilişki kurma biçimidir.
Yakın dostluklar kolay ve hızlı oluşmaz. Güven, paylaşılan deneyimler ve karşılıklı emek ister. Şu an için “yakın arkadaşımı bulamadım” düşüncesi, aslında yolculuğun henüz devam ettiğini gösteriyor. Burada yapabileceğin şey, karşı tarafın sana ne kadar hızlı yanıt verdiğine değil, sana olan genel tutumuna, değer verip vermediğine bakmak olabilir. Bir kişi seninle sohbet ederken dikkatini sana veriyorsa, seni dinliyor ve zaman zaman sana ulaşmak istiyorsa bu, gerçek bir bağlılığın işaretidir.
Kendine şunu da hatırlatabilirsin; İlişkilerde değer görmek sadece başkalarının davranışlarıyla değil, senin kendine verdiğin değerle de pekişir. Başkalarının tavırlarını kendi değerinin ölçütü gibi görmek yerine, kendi içindeki kıymeti fark etmeye odaklanmak uzun vadede seni daha özgür hissettirecektir. Sen değerli, sevilmeye layık ve ilişkilerinde anlaşılmayı hak eden bir bireysin.
Arkadaşlarının sana nasıl davrandığını gözlemlerken sadece “mesaj süresine” değil, genel olarak seni nasıl hissettirdiklerine odaklan.
Sosyal ilişkilerinde daha çok kaliteye değil, niceliğe önem vermeye çalış. Az sayıda ama güvenilir arkadaşlık, çoğu zaman çok sayıda yüzeysel ilişkiden daha besleyici olur.
İçsel kaygılarını yatıştırmak için gün içinde küçük notlar tutabilir, “Ben değerliyim, acele etmeme gerek yok” gibi cümlelerle kendine destek verebilirsin.
Bir kişiyle ilişkinde kendini sürekli sorgularken yakalarsan, bir adım geri çekilip “Ben bu ilişkide ne hissediyorum, bana iyi geliyor mu?” sorusunu sorabilirsin.
Kendini tanımaya, sınırlarını belirlemeye ve kendi değerini hissetmeye odaklandığında doğru dostlukların zamanla kendiliğinden geleceğini bil. Özetle, hatayı kendinde aramana gerek yok. Bu daha çok bir uyum ve denge meselesi. Doğru dostluklar için zaman tanı, farklılıkları kabul et ve kendi değerini başkalarının onayıyla sınırlama. Zaman içinde, seni gerçekten anlayan ve seninle aynı bakış açısını paylaşan insanlarla daha sağlam bağlar kurabilirsin.
Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya