Romantik İlişkiler

Harekete geçmek için çok yorgunum

Gizli Kullanıcı16 Temmuz 2025 22:28

Uzun zamandır kendi içime kapandım bu süreçte ilişkimı arkadaşlıklarımı kaybettim. Son 1 senedir hayatın içinde değilim. Konfor alanımdayım bu sessizlik bana iyi geldi çünkü bir zamanlar o kadar tükenmiştim ki sürekli herkesi memnun eden güler yüzlü hep evet diyen fedakarlık gösteren affeden tarafım vardı. Şimdi bu hayatın içinde bu duyguları fazlaca harcayınca kendime kalmadı. İşim yok kaygılarım çok fazla mide bulantım oluyor muhtemelen duygularımı bastırıyorum onları anlamlandıramıyorum. Eskiden hep uyumlu fedakar anlayışlı affedici tarafım vardı. Bunların bir şema olduğunu yeni öğrendim. Farkındalık arttıkça hayattan korkmaya analiz etmeye kapanmaya başladım. Bu kadar farkında olunca da yönümü kaybettim ne kaygılarıma ne kendime bir faydam oldu. Hayatımdan insanlar çıktı son 2 senede sessiz ama o alanı koruyan kimseyi içine yaklaştırmayan duygun bir kız kaldı geriye. Aşk uğruna canı yanmış biriyle sevgiliydim kız kıyafetlerini feda etmeyi değil kendini seçmişti. Yani doğru olanı yapmıştı. Bense bu eski ilişkisini unutamamış ama onu affeden kıyafetlerimden ödün veren mutlu olacağım sevilleceğim bu yalnızlığım bitecek inancıyla o kişiye sıkı sıkı sarılan biriydim. Sonuç o kişi kendi sınırlarını çizdi ve beni terk etti. Şimdi anlıyorum hayatı. Aradan 1 sene geçti şimdi bu kişi unutamadı aşk uğruna ona dönmemi istiyor. Hayat çok garip hevesim kırıldı canım çok yandı hayatı öğrendim arkadaşlıklarım bitti ama duygular bitmedi. O da pişman belki veya beni değiştirme duygusu hala baskın ama ben o eski ben değilim belki de onu görünce yenileceğim yine. Ama hayatın matematiğini anlamıyorum kalbini seçersen mantığım mantığımı seçersem kalbim susmuyor. Onun da öyle bana böyle diyerek ayrılmıştı. O terapi aldı farkındalıkları benden çok yüksek kendini iyi tanıyor belki de ama ben öğrendiklerim kadarıylayım. Ama şu bir gerçek ki ikimizde sevgi her şeyi kurtaracak mantığındaki çünkü bu özleme dayanamıyoruz. İmkansız görünüyor çünkü onun çevresi benim hoşuma gitmiyor benim de kıyafetlerim onun çünkü o muhafazakar birisi. Ama gel gör ki birlikte çok güzel anılar biriktirdik çocuklaştık birlikte. Aradan 1 sene geçsin unuturuz dedik ikimizde güzelce ayrıldık ama olmadı korktuğumuz başımıza geldi. Şimdi kimse dönemiyor korkular var ama iki tarafta acı çekiyor. Tek bir doğru yol yok. Biliyorum çünkü sürekli bir farkındalık içindeyim bu yerde sıkışıp kaldık. Bazı hikayeler kendini seç kazan gibi klişelerden ibaret olamıyor maalesef o denge bozuluyor zaman geçer unutulur diyoruz ama yine olmuyor. İkimizde aklı başında insanlarız sensiz ölürüm kafasında değiliz hatta o hiç değil mantıklı davranmaya çalışmıştı eski ilişki deneyiminden sonra. Kadınlar daha duygusal davranır ben daha duygusal hareket eden biriydim. Ama ikimizde birbirimize gösterdiğimiz o çocuksu yanımızı kaybettik. Birbirimizde kaldı o hallerimiz. Zaman her şeyi unutturuyor ama onunlayken o deli cesareti olan o aşık seven içi yansa da ona sarılan insanı unutmuyor. Bu şemanın farkındayım kendimi fedakar konuma affedici konuma sokarak sevgi alamayacağımın farkındayım o da kendinden ödün vererek sevgi elde edemeyeceğinin farkında beklentileri karşılanmadığı için ayrılmıştı benden çok ağlayarak severek veda ettik birbirimize hayat bizi yine aynı noktaya getirdi. Farkında olarak devam nasıl edilir ki o ışık yandı bir kere. İkimizde bunları bilerek adım atsak sevgi aşk çaba emek sabır kurtarır mı her şeyi bilmiyorum. Birbirimize çocuk gibi şarkılar paylaşıyoruz şarkılarla haykırıyoruz sevgimizi ama adım atmaya o kadar korkuyoruz ki tekrar üzülmek kendini aynı sorunların içinde bulmak çok zor. İkimizinde kalbi biribirinde atıyor. Hayatta her şey mümkünken elleri kolları bağlı çaresiz kalmak ne zormuş o çok sosyal ben asosyal biriyim ama neden gönül hep farklı olana çekilir böyle anlamıyorum. Özlemden deliye döndük ama yorulduk artık. Lütfen yardım edin bana bu nasıl çözülür ya da nasıl aşılır bilmiyorum

Bu soru 17 Temmuz 2025 22:17 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,

Yazdıklarını dikkatle okudum. Uzun süredir içinde taşıdığın duygular, ilişkilerdeki kırılmalar, kimliğini sorguladığın bu süreç oldukça yorucu ve karmaşık hissettirebilir. Ama şu anda yaşadığın şey yalnızca bir ilişki sorunu değil, aynı zamanda bir kimlik dönüşümü süreci. Bu tarz dönemler, özellikle geçmişte fazla uyum sağlayan, sınır koymakta zorlanan ve sevilmek için kendinden ödün verme eğiliminde olan bireyler için oldukça sarsıcı olabilir. Ancak bu sarsıntı bir yıkım değil, yeniden yapılanmanın işaretidir.

İçe kapanma halin bir kaçış gibi görünse de aslında bu bir savunmadır. Sürekli dış dünyayı memnun etmeye çalışan, kendini geri plana atan bir yapının ardından gelen içe çekilme, zihninin ve bedeninin sana verdiği bir dur sinyalidir. Bu noktada yaşadığın kaygılar, fiziksel belirtiler ve motivasyon eksikliği de oldukça anlaşılır. Çünkü uzun süre bastırılan duygular, ilk kez açığa çıkacak yer aradığında bu tür şekillerde kendini gösterebilir. Bu süreçte duygularını bastırmak yerine anlamaya çalışmak, onlarla temas kurmak iyileşmenin ilk adımı olacaktır. Hislerini yazıya dökmek, onları isimlendirmek, tetikleyicileri ve ardından gelen davranışları gözlemlemek bu konuda sana yardımcı olabilir.

İlişkinle ilgili yaşadığın ikilemin temelinde sevgi değil, değerler ve sınırlar çatışması var gibi görünüyor. Sevgi güçlü bir duygu olabilir ancak bir ilişkinin sürdürülebilir olması için yeterli değildir. Değer uyumu, iletişim biçimleri, yaşam tarzı tercihleri ve kişisel sınırların birbirine saygı duyduğu bir yapı gerekir. Sen bir zamanlar bu kişiyle uyum sağlayabilmek için kendinden ödün vermişsin, o ise geçmiş deneyimlerinden gelen korkularla kendi sınırlarını korumaya çalışmış. Şimdi ise her iki taraf da bu dinamiklerin farkında. Farkında olmak bir başlangıçtır ama bu farkındalıkların davranışa dönüşmesi, tutarlı biçimde ilişkiye yansıması gerekir. Değişim sadece bilmekle değil, bunu içselleştirip sürdürmekle mümkün olur.

Zamanın geçmesiyle ilişkideki güzel anıların hafızada daha baskın hâle gelmesi çok doğaldır. Beyin, geçmişin acılarını yumuşatır ve özlemi idealize eder. Bu nedenle bazen bir ilişkiyi değil, o ilişkideki “kendimizi” özleriz. O halde şu soruyu kendine dürüstçe sormalısın: Özlediğim kişi mi, yoksa onunlayken olduğum hal mi? Bu ayrım, tekrar aynı yola girip girmeme kararında oldukça belirleyici olacaktır.

Eğer yeniden bir görüşme ya da ilişki düşünülüyorsa, bu özlem temelli değil; değerler, beklentiler, sınırlar ve gerçekçilik temelli bir iletişim olmalıdır. Bu iletişimde geçmişteki kırgınlıklar değil, gelecekteki ihtiyaçlar konuşulmalıdır. “Birlikte olmalı mıyız?” sorusundan önce, “Birlikte büyüyebilir miyiz, birlikte dönüşebilir miyiz?” sorusu sorulmalıdır.

Tüm bu sürecin yanında, hayatının sadece bu ilişkiye odaklanmaması çok önemli. Sosyal çevren, üretkenlik hissi, günlük yaşamın yapısı ve kişisel motivasyonların da bu süreçte yeniden inşa edilmeye ihtiyaç duyuyor. İş, ilgi alanları, küçük hedefler gibi alanlara yönelmek, sana içsel denge kurmada yardımcı olabilir. Çünkü ilişkiler, ancak kişi kendi temelini kurduğunda sağlıklı biçimde sürdürülebilir.

Kendini “biliyorum ama faydası yok” döngüsünde sıkışmış hissediyor olabilirsin. Bu da çok insani bir durumdur. Farkındalık sadece zihinsel değil, davranışsal değişimle birlikte anlam kazanır. Bu süreçte bir uzmandan bireysel destek almak, duygularını düzenlemen ve yol haritanı netleştirmen açısından sana çok iyi gelecektir. Unutma, şu an yaşadıkların bir çıkmaz değil, bir geçiş sürecidir. Eski davranış kalıplarını bırakırken, yenilerini henüz oturtamadığın bir eşikten geçiyorsun. Bu geçişte zorlanman, hatta zaman zaman umutsuzluğa kapılman son derece doğaldır.

Bu sürecin sonunda kendini daha net tanıyan, ihtiyaçlarını daha iyi ifade eden ve sınırlarını daha sağlıklı koyabilen bir sen ortaya çıkacak. Bu, kolay ama değerli bir yol. Ve bu yolda attığın her küçük adım çok kıymetli. Şu an bulunduğun yerden ilerlemek için mucizevi bir çözüm değil, küçük ve istikrarlı adımlar gerekir.


Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya

Cevaplanmış benzer sorular