Hayatımdaki belli döngülerden nasıl çıkabilirim

Merhaba Sevgili Danışan,

Öncelikle, kendi hikayenizi bu kadar derin ve farkındalıkla anlatmanız büyük bir içsel dönüşüm sürecinde olduğunuzu gösteriyor. Yaşadığınız döngüleri fark etmeniz ve bunları değiştirmek için adım atmanız, aslında en büyük gücünüz. İnsanların çoğu hayatları boyunca bu noktaya bile ulaşamazken, siz yaşadıklarınızı analiz edebiliyor, kendinizi sorgulayabiliyor ve değişim için motive olabiliyorsunuz. Ancak anladığım kadarıyla, farkındalık kazanmak yetmiyor ve artık bu döngüleri nasıl kırabileceğinizi, gerçekten nasıl özgürleşebileceğinizi merak ediyorsunuz.

İlişkinizde yaşadığınız şey, duygusal bağımlılık, koşullu sevgi anlayışı ve kendinden ödün verme döngüsünün bir birleşimi gibi görünüyor. Bunu çocuklukta öğrendiğiniz sevgi biçimiyle bağlantılı olabilir. Sevilmek için fedakarlık yapman gerektiğine, hataları affetmenin sevgiyi sürdüreceğine inanmış olabilirsin. Ama şunu unutma: Sevgi, fedakarlıkla kanıtlanması gereken bir şey değildir. Sevgi, koşulsuz kabul edilmelidir.

Şimdi, bu döngüleri nasıl kırabileceğin ve gelecekte aynı şeyleri yaşamamak için nasıl bir yol izleyebileceğin üzerine konuşalım.

Bir şeyi hayatından çıkarmak istiyorsan, onun yerine sağlıklı bir alternatif koyman gerekir. Çünkü beyin boşluğu sevmez ve eğer eski alışkanlıkların yerine yeni ve sağlıklı olanları koymazsan, bir süre sonra aynı döngüye geri dönmek kaçınılmaz olur.

Örneğin:

Fedakarlık yerine sınır koymayı öğrenmelisin. Biriyle ilişki kurarken önce kendine “Ben bu ilişkide ne kadar verebilirim?” diye sormalısın.

Koşullu sevgi yerine, sağlıklı sevgiyi tanımlamalısın. Sevgi, acı çekmek, affetmek, vazgeçmek, kendinden ödün vermek değildir. Gerçek sevgi, kişinin olduğu gibi kabul edilmesi, karşılıklı saygı ve destek içinde olmasıdır.

Güçlü olmak yerine esnek olmalısın. Şu an “Zırhımı giydim ve köşeme çekildim” diyorsun. Kendini korumak istemen çok doğal, ama eğer kendini aşırı koruma altına alırsan, hayatına sağlıklı insanları da alamazsın. Esneklik kazanmak, güçlü olmanın daha sağlıklı bir versiyonudur.

Eskiden yaşadığın ilişkide, farkında olmadan “Beni üzebilirsin, ben seni affederim, yeter ki sev beni” diyen bir yanın vardı. Ama artık buna izin vermek istemiyorsun. Bunun için:

Kendi değerini içselleştirmelisin. Sadece iyi biri olduğun, fedakar olduğun için değil, sırf var olduğun için sevilmeyi hak ettiğini kabul etmelisin.

İlişkilerde dengeyi bulmalısın. Verdiğin kadar alıyor musun? İlişkide sadece veren taraf olmak, sağlıksız bir dinamik yaratır.

Şu egzersizi yapabilirsin:

Önceki ilişkinde seni en çok ne yordu?

Bundan sonraki ilişkinde nasıl bir dinamik istiyorsun?

Bir ilişkide olmazsa olmazların neler?

Bunları bir yere yazmak, gelecekte karşına biri çıktığında hangi sınırlarını hatırlaman gerektiğini belirlemeni kolaylaştırır.

Biliyorum, o kişi geri döndüğünde “Gerçekten değişmiş olabilir mi?” diye düşünüyorsun. Ama burada önemli olan şu:

Gerçek değişim, sözlerle değil eylemlerle olur.

Değiştiğini söyleyen biri, bunu zaman içinde kanıtlamalıdır. Birkaç ay değil, uzun vadede istikrarlı bir değişim göstermelidir.

Değişim, senin varlığın için değil, kendi gelişimi için olmalıdır. Eğer biri “Sen gittin, ben değiştim” diyorsa, bu genellikle yüzeysel bir değişimdir.

Geçmişte yaşanan döngülerden tamamen çıkmış hissetmiyorsan, “denemek” için bile geri dönmek sana zarar verebilir.

Burada bir karar vermen gerekiyor: O kişiyi gerçekten sevdiğin için mi, yoksa eski duyguların seni geri çektiği için mi bu ihtimali düşünüyorsun?

Bazen insanlar yalnız kalmamak için yanlış insanlara tutunurlar. Ama senin hikayende, aslında kendini bulmak için yalnız kalmayı seçmişsin. Bu çok değerli bir süreç.

Ancak şunu da göz önünde bulundurmalısın:

Yalnızlık, hayatı durdurmak anlamına gelmemeli. Yeni şeyler denemek, hayatına heyecan katmak, kendini keşfetmek için harika bir zaman.

Kendini geliştirmeye devam etmelisin. Okuyorsun, araştırıyorsun, psikolojiyle ilgileniyorsun. Belki bir terapi sürecine girmek de kendini daha iyi anlamana yardımcı olabilir.

Hayallerine odaklanmalısın. Şu an “Ne istemediğimi biliyorum ama ne istediğimi bilmiyorum” diyorsun. O zaman bunu keşfetmenin zamanı gelmiş olabilir. Küçük hedeflerle başla: Günlük rutinine minik değişiklikler ekleyerek hayatına yeni bir yön verebilirsin.

Sen değişmeye ve öğrenmeye açık bir insansın, bu zaten başlı başına çok büyük bir avantaj. Ama şu an içinde olduğun “korunma modundan” çıkıp, yavaş yavaş hayatına sağlıklı bir akış kazandırman gerekiyor. Döngülerden çıkmanın en iyi yolu, kendine yeni ve sağlıklı bir rota çizmektir. Bunun için de:

Kendi değerini içselleştirmelisin. Sevilmek için fedakarlık yapmana gerek yok.

Sınır koymayı öğrenmelisin. Affetmek bir seçenek olabilir, ama geri almak zorunda değilsin.

Gerçek değişimi sözlerde değil, eylemlerde aramalısın.

Hayatına anlam katmalısın. Yalnızlık, hayatı durdurmak değildir.

Senin gibi farkındalığı yüksek bir insanın, bu süreci başarılı bir şekilde yöneteceğine inanıyorum. Zaman alabilir ama değişim zaten hızlı olmaz, önemli olan adım atmaya devam etmektir.

Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir konu veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.

Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel