Psikoloji

Hayatta Kaçırdıklarıma Nasıl Yetişirim?

Gizli Kullanıcı3 Temmuz 2024 12:04

Hiç bir kategoride iyi değilim. Güzel değilim hukuk okuyorum ama bölümüme 21 yaşında başladım mezuna kaldım ve zorlanıyorum. Bazen nefessiz kalıyorum ağlarken. Aileme yakışır bir evlat olamıyorum. Tembelim çünkü odak sürem çok kısa. Aşk konusunda 23 yaşındayım sevgilim olmadı bu konuda ne yaparsam olur bilmiyorum konuştuğum kişiler hep hırpaladı veya flörtken aldattı şu an hayatımda da kimse yok sanırım hiç olmayacak. Yurt ve ders arasındayım etrafımdakiler geç kazandığım için benden küçük ve sabit bir düzenim yok kimseyle tanışamam zaten iletişim konusunda yeterli değilim. Sosyal medyada da iyi değilim ordan da tanışamam. Devam edebilir miyim bilmiyorum. Aklınıza gelebilecek her şeye geç kalmış hissediyorum. Kader gayrete aşık derler ama birini bulmak için sürekli arayamam veya 21 yaşında üniversiteye başlamış olmamı değiştiremiyorum. Ne yapmalıyım hangi sırayla yapmalıyım yetişebilir miyim.

Bu soru 6 Temmuz 2024 09:34 tarihinde Psikolog Merve Nur Sekmen tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan, 

Güzel olmadığınızı, hukuğa 21 yaşında başladığınızı, hiçbir kategoride iyi olmadığınızı, tembel olduğunuzu söylemişsiniz. 

Güzel olmak sizin için ne demek? 

Başarılı olmak sizin için ne demek?

Tembel olmak, çalışkan olmak ne demek? 

Bir kategoride iyi olmak için neler yapmak gerekiyor? 

Bunların size göre anlamlarını bilmek istememin sebebi bu kavramlar soyut kavramlar ve aslında tek bir tanımı olmayan; kişiye göre farklılık gösteren kavramlardır. Bu kavramların kişiye göre farklılık göstermelerinin sebebi ise kişilerin yaşam deneyimlerinden edindikleri süreç ve sonuçlardır. 


Bu içsel konuşmalarınızın sesi size mi ait? -güzel değilim, mezuna da kaldım zaten, hukuğa 21 yaşında başladım, daha önce başlamam gerekiyordu- Yoksa tanıdığınız bir sese ait olabilir mi? Bu sesi vücudunuzdan dışarı atsaydınız hayatınızda neler değişirdi? Bunları bir kağıda yazabilme şansınız var mı? 


Ailenizin sizden beklentileri neler? Bunu hiç ailenizle konuştunuz mu yoksa ailenize yakışır bir evlat olmama düşüncesi salt kendinize ait olan bir düşünce/tahmin mi? 


Partner edinme konusunda da yine başta söylediğim gibi olumsuz yaşam deneyimleri ile karşılaşmışsınız ve bu da sizi down etmiş, herhangi bir partnerle yeni bir deneyim yaşasanız bile aynı şeylerle karşılaşacağınızı düşündürmüş eğer doğru anladıysam. Bir tür öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor olabilirsiniz fakat davranış ne kadar gerçekleşirse pekiştireç alma olasılığınız da o kadar artabilir; bu da olumlu yaşam deneyimleri demektir...

İletişim becerisi aslında öğrenilen bir şeydir, kalıtımsal olarak geçmez. Dolayısıyla hâlâ iletişiminizi geliştirmeniz için fırsatınız bulunuyor. Bunun için önce imgeleme (hayal etme) yoluyla iletişim kurabilir daha sonra yerinde üstüne gitme ile (kişilerle iletişim kurarak) iletişim kurabilirsiniz. Bu önce marketten alışveriş yapmak, daha sonra tanıdığınız kişilerle kafede oturmak, tanımadığınız kişilere bilseniz bile yol tarifi sormak, bulunduğunuz ortamlarda tanımadığınız kişilerden herhangi bir şey istemek (mendil rica etmek, kalem rica etmek) en sonunda da tanımadığınız insanlarla sadece tanışmak bağlamında olabilir. Bu bahsettiklerimin her biri sizi ne kadar kaygılandırıyor 0-10 arasında puanlayabilirsiniz (0, hiç ve 10, çok şeklinde). Ve sizi en az kaygılandırandan denemeye başlayabilirsiniz. 


Geç kalmışlık konusunda da bu geç kalınmışlığı kimler belirliyor?

Belirli bir ölçütü var mı? Varsa bunu kimler belirler?

Hepimizin repertuvarı aynı mı?

Her insanın öğrenme ve sahip olduğu becerileri, dikkati kondüsyonu aynı mı?

Hayatta karşılaştığı ani zorluklar (birinin ani kaybı, ani hastalıkları) aynı mı? 

Geç kalmamış hissetseydiniz hayatınızda neler değişirdi? 


Bunları yazabilir misiniz? Bunları gözle görünür kılmak ve neyin sizin kontrolünüzde olduğunu neyin kontrolünüzde olmayıp dışsal faktörlere bağlı olduğunu gözlemleyebilirsiniz. 


Ek olarak belki de klasik ama bir yerde de doğru olan bir söz: Bizim planlarımız vardır ve bunlar gecikebilir ama bunun sebebi tanrı bizim için daha güzelini gerçekleştiriyor olabilir… 

Bu yazı size sadece bir bakış açısı sunmaktadır, terapiyle ilişkisi yoktur. Uygulayabileceğiniz teknikler için kendinizi hazır hissetmiyor olabilirsiniz bu noktada kendinizi zorlamamalısınız. Terapist eşliğinde ilerlemek sürecinizde kontrol sağlayabilir. Bizlerden ya da dilediğiniz terapistten destek alabilirsiniz. 


Sevgiler…



Cevaplanmış benzer sorular

Psikoloji

Kaygılı düşünceler

Merhaba, devamli olarak kaygılı hissediyorum hep tetikteyim her an kötü bir şey olacakmış yakınlarıma bir şey olacak korkusu yaşıyorum bu durum ciddi derecede arttı daha önce kaygı bozukluğu teshisi almistim. İki yıl önce babami kanserden kaybettim , 4 yıldır bebek istiyorum 3 tedavi gördüm 1 tup bebeğimi 8 haftalikken kaybettim mayis ayında, bu süreçte kardeşime aşırı bağlandığımi hissediyorum fakat onunla da ilişkimiz çalkantılı olmaya başladı ( kız arkadaşının ailemize uygun olmadığını düşündüğümüz ve söylediğimiz için devamlı tartıştık ve kırıcı diyaloglar döndü ) onun mutlu olmasını istemediğimizi düşünüyor fakat aslında onun mutluluğu için ailemizin parcalanmamasi için çaba gösteriyordum, parçalanıp eskisi gibi olamayız korkusu yaşıyorum, babam vefat edene kadar bu kadar değildi samimiyetimiz ama babamin vefatı ile birlikte çok şey paylaştık birbirimize çok bağlandık, kız arkadaşını bize karşı aşırı savunması var tabiri caizse gözü kör olmuş durumda ama fayda etmiyor, acaba ben mi abartıyorum diyorum saniirm abartıyorum agliyorum devamli onu kaybederim bağımız kopar diye , bu durum benim vücuduma da yansımaya başladı. Olaylarla üstesinden gelemiyorum gibi geliyor, sanki mantikli düşünüp sakın kalamıyorum en ufak bir olayı bile asiri asiri takiyorum , o düşünce geldiginde bir anda ter basıyor kalp atisim hızlanıyor dünyadan kopuyorum sanki , egzersiz yapmaya çalıştım o an çevreme odaklanmaya ama etki etmedi .Bu kaygılarım takıntılarımı tetikledi sık sık Ocak kontrol etme gibi... eşim babam vefat ettikten sonra bu kadar ilerlediğini önceden böyle olmadığımı söylüyor... fikirleriniz için tesekkue ederim

Psikoloji

Ailemle herhangi bir konuda bile konuşsam ağlayasım geliyor

Bu önceden oluyor muydu hatırlamıyorum ama bu yaz o kadar çok oldu ki artık bunalmaya başladım. Ailemle ne konuda olursa olsun aslında ailem dediğim babam ve ne zaman babamla konuşursam konuşayım o kadar ağlamak istiyorum ki bazen kendime engel olamayıp ağladığım oluyor annem de hamileliğinde ağlıyordu b12 eksikliği varmış ve bu ağlama yapıyormuş benim de b12 değerim eksik ve buna bağlamışlardı vitamin hapı kullansam da aynı sürekli ağlamak istiyorum. Babam sinirli bir insan her konuda insanların kalbini kırabilir, benim yapmayı istediğim şeylerde sert şekilde konuşup emir vererek o şeyi yapmaktan soğutabiliyor hepsinde odama çekiliyorum ağlamamak için önlerinde çünkü ağlamaktan da biraz utanıyorum ama bu sadece aileme karşı arkadaşlarımlayken rahatça ağlayan bir insanım, babam biriyle benim hakkımda konuşurken de ağlayasım geliyor sürekli bu konu iyi de olsa kötü de olsa karşı beni savununca da ağlayasım geliyor oda değiştiriyorum. Babamın evde bulunmasından rahatsız oluyorum bu yüzden. O evde olmayınca bence ev de daha huzurlu çünkü her şeye karışıyor ama babam bir şeylere karışmadığında da ağlayasım geliyor bu ağlama isteği bazen sinire ve iğrenmeye dönüyor böyle olmasını seviyorum. Bazen yine gereksiz bir şey için bağırdığında ağlamak yerine sinirli bir şekilde tepki veriyorum onu da aynı şekilde vurmak az da olsa beni tatmin ediyor sanırım bilmiyorum ama bu ağlama duygusunu yok etmek istiyorum :(