Merve Nur Sekmen

Psk. Merve Nur Sekmen

İstanbul, Türkiye

Bilişsel Davranışçı Terapi (kaygı, depresyon, okb, tssb, yaygın kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu, kişilik bozuklukları) Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Aile Danışmanlığı Terapötik Kart Uygulayıcısı BDT temelli Mindfulness Oyun Terapisi Çocuk Testleri

5.0
(3 Yorum)

Uzman Hakkında

2021 yılında Maltepe Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur.

Çocuk Gelişimi -İstanbul Üniversitesi/AUZEF- 3. Sınıf öğrencisidir.

Bir dernek ve bir danışmanlık merkezinde aktif olarak çocuk, ergen ve yetişkinlerle çalışmaktadır.

Eğitim

  • maltepe üniversitesi, psikoloji - Lisans
  • istanbul üniversitesi (auzef), çocuk gelişimi - Lisans

Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)

  • oyun terapisi (dünya danışmanlık merkezi, fundem ece erdem)
  • kısa süreli çözüm odaklı terapi (kim psikoloji, nevin dölek)
  • bilişsel davranışçı terapi (datem-ebru şalcıoğlu)
  • çocuk testleri eğitimi (kim psikoloji)
  • aile danışmanlığı (müsem)
  • bilişsel davranışçı terapi temelli mindfulness (datem, ebru şalcıoğlu)

Uzmanlık Alanları

Depresyon
Panik Bozukluk
Travma ve TSSB
Obsesif Kompulsif Bozukluk
Anksiyete
Öfke Yönetimi
Duygudurum Bozuklukları
Tükenmişlik
Yetişkin Psikolojisi
Ergen Psikolojisi
Özgüven Problemleri
Değersizlik / Yetersizlik Hisleri
Duygular
Yalnızlık
İletişim Problemleri
Mükemmelliyetçilik
Stres
Erteleme Davranışı
Akran Zorbalığı
Borderline Kişilik Bozukluğu
Narsistik Kişilik
Aile ve Çift Terapisi

Çalışma Ekolleri

  • bilişsel davranışçı terapi (yetişkin), psikodinamik temelli oyun terapisi (çocuk)

Cevaplar (20)

merhaba sevgili danışan,yalnız olduğunuzu ve hiçbir şey yapmak istememenizi, hayatınızda olumsuzluk olarak belirttiğinizi gösterir şekilde, birlikte ele almışsınız. Aynı zamanda son zamanlarda da artan agresyonunuzdan, öfkenizden bahsetmişsiniz. Çevrenizden aldığınız geri dönüşlerden de hoşnut olmadığınızı ifade etmişsiniz. Yanlışlıklara ve haksızlıklara gelememenizden, bunlara karşılık verememekten alıkoyamadığınızı da eklemişsiniz. Daha önce yapmaktan hoşlandığınız fakat şimdi yapmak istemediğiniz şeyler var mı? Bunların bir listesini oluşturabilir misiniz? 0 ile 10 arasında (0 hiç zevk vermiyor 10 çok zevk veriyor) bunlara puan verip, bir de hedef puanınızı oluşturabilir misiniz? Örneğin, market gezmekten eskiden 7 hoşlanırdım şimdi ise 3, hedeflediğim puan ise 6 olsun. Başlangıçta hedefinize ulaşmaya çalışırken 4 olması için ne yapabilirim diye sormak yavaş yavaş adım atmanızı sağlayabilir. Kendinize minik hedefler koyarak merdiven çıkar gibi ilerlemenizi öneririm. Bu eğri gerçekten de merdiven gibidir. Merdivenden çıktığımız gibi bazen de inebiliriz. Dolayısıyla indiğiniz senaryolara da kendinizi hazırlayabilirsiniz. Hedefinize ulaşana kadar kendinize 5 olması için ne yapabilirim gibi sorular sormaya devam edebilirsiniz. Bizler davranışlarımızın çoğunu yapıp ettiklerimizden aldığımız pekiştireçler doğrultusundan devam ettiririz. Dolayısıyla davranış arttıkça pekiştireçler de artacak ve pekiştireçler arttıkça davranışta da artma gözlemlenecektir. Özetle davranışınızı etkinleştirmek yapacağınız en temel şeylerden olacaktır. Bu davranışlarınızı yalnız hissetme sıkıntınız çerçevesinde ele alabilirsiniz. Örneğin daha sosyal olacağınız ortamlarda davranış etkinleştirme yapabilirsiniz. Bir arkadaşınızla workshopa katılmak, sahilde yürüyüş yapmak, parkta oturmak, sinemaya gitmek, kahve içmek vb. Öfkelenmeden hemen önce ne olduğunu (olay), öfkelendiğinizde ne olduğunu (duygu, düşünce), öfkelendikten sonra ne olduğunu (davranışınız) gözlemleyebilir misiniz? Bunları yapmanızın sebebi hangi olayların ya da durumların sizi öfkelendirdiğini öngörebilmek, öfkelendiğinizde duygularınızı ve düşüncelerinizi anlamak, öfkelendikten sonra da nasıl davrandığınızı gözlemlemek. Böylelikle öfkenizi sağlıklı bir şekilde yönetebiliyor musunuz buna bakabilirsiniz. Sağlıklı bir şekilde yönetemediğinizi düşünürseniz bazı yöntemlere başvurabilirsiniz. Bunlar,öfke anında ortamdan uzaklaşmak,nefes egzersizi yapmak (4 2 2 4 kuralını uygulayabilirsiniz; 4 saniye burundan nefes alın, 2 saniyesini ağızdan verin, 2 saniyesini burundan alın, 4 saniye hepsini ağızdan verin), tepki vermeden önce 5 kere nefes almak, 15 saniye boyunca nerede olduğunuzu, zihninizde neler olduğunu, beklentilerinizin neler olduğunu gözden geçirmek. Aslında en önemlisi de öfkenin sağlıklı ve işlevsel (her duygu gibi) olabilmesi için varlığının kabul edilmesi ve tanınması gerekir. Unutmayın ki tanıdık olan pek az korkutucu gelir. .. Öfkeniz azaldıktan sonra sandviç tekniğini uygulayarak sağlıklı bir iletişim kurabilirsiniz. Sandviç tekniği karşı tarafın duygu, düşünce ve davranışlarını değiştirmeyi amaçlamaz; sadece kendi duygu ve düşüncelerimizi sağlıklı bir şekilde ifade etmeye hizmet eder. Şimdi bir sandviç düşünün. Ekmekleri karşı tarafı anladığınızı belirten ve olumlu özelliklerinden bahsettiğiniz, arasındaki malzeme de asıl söylemek istediğinizi BEN dili ile (yani duygu ve düşüncelerinizin sorumluluğunu aldığınız bir dil. Örneğin, ben böyle hissettim, ben böyle düşündüm) ifade ettiğiniz bir yer olsun. Örnek bir sandviç tekniği: Partnerini kıskandığı için o davete gitmemesini istemeyen biri olsun. Kıskanılan kişinin ifadeleri de şöyle olsun: Canım, benim için endişelenmen hoşuma gidiyor bu çok anlaşılır fakat kendi kontrolümü sağladığım zaman daha özgüvenli hissedeceğim tabii seni de anlıyorum korumacı bir yapın olduğunun farkındayım. Bu yöntemle öfkenizi kontrol ederken aynı zamanda gördüğünüz yanlışlara ve haksızlıklara da sağlıklı bir şekilde yanıt vermiş olabilirsiniz. Bu yazı size bir bakış açısı sunmaktadır, terapi ile ilgisi yoktur. Eğer baş edemediğinizi düşünüyor ve destek almak istiyorsanız bizlerden ya da dilediğiniz terapistten yardım alabilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim,Sevgiler. ..

Devamını Oku...

Merhaba sevgili danışan, Bipolar tedavisi için kullandığınız ilaçlarınızı iş hayatında zorlanmalar yarattığı için bırakmak zorunda kaldığınızı belirtmişsiniz. İş hayatınızı etkilemesi ve sizin bundan rahatsızlık duymanız çok normal, çok insani. Fakat ilacınızı doktor kontrolünde kullandığınız gibi doktor kontrolünde bırakmanız sağlıklı olan olacaktır. Çünkü ilacı kendi kontrolünüzde bırakmak kısa vadede sizi rahatlatsa da (iş alanında aksaklık yaşanmaması) uzun vadede sizin için işlevselsizlik yaratabilir. Bu durumun önüne geçebilmek için psikiyatrinizle görüşüp ilacın dozları ve yan etkileriyle ilgili iletişim sağlarsanız size uygun olan konsültasyonu sağlayacağını düşünüyorum. Ve unutmayın ki bir kuş tek kanadıyla uçmaz. Psikiyatri desteği aldığınız gibi aslında uzun vadede yine işlevsellik kazanabilmeniz için terapi yolculuğuna da çıkmanız sizin iki kanadınızı da kullanmanıza yardım edebilir. Aynı zamanda değişen duygularınızın takibini yapıp hemen önce duygunuzu değiştiren öncülün ne olduğunu, duygunuz değiştiğinde neler olduğunu (düşünce, davranış) ve hemen sonra ne olduğunu (düşünce, davranış) gözlemleyebilirsiniz. Bu duygu değişimi sağlayan öncüllerinizi fark etmenizi, duygu değişimi olduğunda ne düşündüğünüzü ve nasıl davrandığınızı, hemen sonrasında ise yine düşüncelerinizde ve davranışlarınızda neler olup bittiğinizi görmenizi sağlar; problem davranış varsa da harekete geçmenize yardımcı olabilir. Son olarak dediğim gibi psikiyatrinizle bu konuda görüşmek en öncelikli önerim olduğu gibi bizlerden ya da çevrenizdeki herhangi bir terapistten destek almanız iki kanadınızı kullanmanız için de işlevsel bir yerden olacaktır. iyi günler dilerim,sevgilerle…

Devamını Oku...

Merhaba sevgili danışan, Hafızanızda işlerin yolunda gitmediğine dair düşünceleriniz varsa öncelikle bir nöroloğa randevu talep etmenizi önermek durumundayım. Konsültasyon oluşturulabilmesi için problemin kaynağını görmemiz gerekir. Ailenizi tanımanızla ilgili bir problem olmadığını fakat onlarla ilgili anılarınızın olmadığından söz etmişsiniz. Bu hafızanızla ilgili olan anımsayamama ile ilgili durum yakın geçmiş ile mi uzak geçmiş ile mi ilgili? Yoksa ikisini de kapsayan bir durum mu mevcut? Hatırlamadıklarınız sadece belirli şeylerle mi sınırlı yoksa dün ne yediğimi de hatırlayamam, emin olmakta zorlanırım der misiniz? Günlüğünüze yazdıklarınızın size tanıdık gelmediğinden bahsetmişsiniz. Tanıdık gelmesi için kayıtlarınız var mı? Örneğin plajda giydiğiniz kıyafetleriniz ya da yolculukta alışveriş yaptığınız fişleriniz var mı? Günlüğünüzde bahsettiğiniz kişi kim? Telefon numarası, adresi mevcut mu?Hafıza problemleri gibi durumları bizler genellikle zorlayıcı yaşam deneyimleriyle artık baş edemediğimiz zamanlarda aktive ederiz ve vücudumuz bu zorlu yaşam deneyimlerini unutarak aslında kendini konforlu hale getirir “bir şey yok, güvendeyiz” mesajı verir. Maruz kaldığınız zorlayıcı yaşam deneyimlerine sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız bunlar neler bunlara bakabilir ve bu zamana kadar nasıl baş ettiğinizi sorabilirsiniz. Eğer baş etmede zorluk çekiyorsanız bizlerden ya da herhangi bir terapistten randevu oluşturabilirsiniz. Son olarak, nörologla görüşmenizi eğer bir problemle karşılaşmazsanız da bir psikiyatrist ile görüşmenizi öneririm. İyi günler dilerim,Sevgiler…

Devamını Oku...

Merhaba sevgili danışan, Günlük yaşamımızda stresörlerimiz hep bizimledir. İşe yetişme telaşımız, bugün ne yiyeceğimizi planlamamız vb. Fakat bunları zorlayıcı stresörler olarak algılamazken, bazı stresörleri daha zorlayıcı olarak algılama eğilimindeyizdir. Daha zorlayıcı stresörler yoğun, sık ve uzun süren deneyimler olduğu zaman da bahsettiğiniz gerçeklikten kopma gibi bir savunma geliştirebilir vücudumuz. Bu noktada psikoterapi ve psikoterapistinizle görüştükten sonra gerekiyorsa psikiyatristle görüşmeniz sizin için daha uygun olacaktır. Bu noktada yönlendirme yapmamız bizim etik kurallarımız için önem arz etmektedir. Hassas bir konu olan bahsettiğiniz problem için bizlerden veya dilediğiniz terapistten destek sağlayabilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim sevgili danışan…

Devamını Oku...