Her şey yolunda olmasına rağmen mutsuzluk sıkılganlık neden oluyor?

Öncelikle merhaba , 25 yaşında genc bir hanımefendi olduğunuzu görüyorum. Burada sizin kendiniz hakkında verdiğiniz bilgi miktarı, size yardımcı olmamız noktasında çok kıymetli.

Örneğin bahsettiğiniz durum ne kadar zamandır var?

Son zamanlarda ortaya çıkan bir problem olduğunu var sayarak cevap vereceğim.

Yazmış olduklarınızdan, iş yerinizdeki insanlarla ve partnerinizle sorun yaşamadığınız anlaşılıyor. Genel hatları ile hayatınızda rutin oluşturmuş durumda görünüyorsunuz. Var olan rutin içerisinde, normal şartlarda bir sıkıntınızın olmaması gerektiği kanısındasınız. Her şey yolunda görünse dahi pek tabi var olan durumdan memnun olmamaya hakkınız var.

Bahsettiğiniz durumun sebeplerini irdeleyecek olursak;

Ben bu durumu İki yönü ile ele almak istiyorum. Bu rutin gerçekten sizin içinde bulunmak istediğinizi bir rutin mi ?

Bu soruya içinizdeki sesten gelen cevap * evet e yakın ise buradan devam edelim;

-kendimi çoğunlukla kötü yorgun modu düşük hissediyorum. demişsiniz.

Öncelikle modern yaşam içerisinde toplu taşımalar, kalabalık iş yerleri ve üstelik tüm gün maruz kalınan radyasyon bedeni oldukça yormakta ve ruh halini etkilemekte . Öte yandan artık biliniyor ki , bir durum psikolojik ise aynı zamanda fizyolojik olma ihtimali göz ardı edilemez . Belirsiz isteksizlikler, nedeni bilinmeyen iç huzursuzluklarının nedenini bulmaya çalışırken ilk olarak bedenin temel ihtiyaçlarının yerine getirilip getirilmediğine bakmalıyız. Vücudun ihtiyacı olan kalori miktarı alınıyor mu vitaminler yeterli mi? Kan değerleri olması gereken aralıkta mı?

Bu tip durumlarda öncelikle kayıtlı olduğunuz aile sağlığı merkezlerinden veya kolaylıkla gidebileceğiniz hastaneden kapsamlı bir şekilde kan değerlerinize baktırmak için kan tahlillerinizi yaptırmanızı ve hekiminize tahlil sonuçlarını yorumlatmanızı öneririm. Kan değerlerinizdeki bir eksiklik (özelikle demir ) hayata karşı isteksizlik yapabilmekte ve bu durum sıklıkla depresif ruh hali ile karıştırılmaktadır. Öncelikle fizyolojik etkenlerin ortadan kalkması hakeza önlem alınması yahut kan değerlerinden kaynaklı olmadığının anlaşılması işimizi kolaylaştıracaktır.

Bir psikolog, bir dedektif gibi tüm ihtimalleri göz önünde bulundurmalıdır.

Diyelim ki kan değerlerinde eksiklik olduğu ortaya çıktı ve doktorunuz ilaç takviyesi verdi. İlaçları düzenli bir şekilde kullandıktan bir süre sonra hayata karşı olan isteğinizi tekrar gözden geçirmeniz faydalı olacaktır . Böylelikle içinde bulunduğunuz durumun fizyolojik olup olmadığı ortaya çıkar.

İçinde bulunduğunuz durumu İki yönü ile ele alacağımı söylemiştim. İkinci durumda tespit edilen fizyolojik bir sebep olmadığını var sayıyorum. Bu durumda; içinde bulunduğunuz rutin den memnun musunuz sorusuna iç sesinizin verdiği cevap, evet e yakın değil ise; Gerçekten nasıl bir hayat istediğinize odaklanmak ve bunu yeniden hatırlamak faydalı olacaktır. Kendi kendinize kalabileceğiniz ve de sevebileceğiniz bir ortamda (bu bir kafe restoran, yeşil bir alan, yahut kendi evinizin en sevdiğiniz köşesi olabilir) 7 yıl önceki halinize bir mektup yazmanızı ve 18 yaşınızla sohbet etmenizi öneririm. O kız çocuğu neler istiyor, nelerin hayalini kuruyor, nasıl bir hayat arzuluyordu? 18 yaşınızdan bu yaşınıza baktığınızda, hangi hayaller gerçek oldu hangileri için zamana ihtiyaç var.. Nasıl bir kadın olmayı hayal etmiştiniz, şimdi nasıl bir kadınsınız? Şimdiki halinizden ne kadar memnunsunuz? Kendinizi ne kadar seviyorsunuz? Kendinizle vakit geçirmekten keyif alıyor musunuz?...

Bu çalışma , hayatınıza objektif bakmanıza yardımcı olacaktır. Belki de bahsettiğiniz sorunların sebeplerini bulmanızı kolaylaştıracaktır.

Umarım yazdıklarım, hayatınıza farklı bir açıdan bakmak adına faydalı olur. Bu konuyu daha ayrıntılı ele almak isterseniz lütfen çekinmeyin, amacımız size yardımcı olabilmek. Neşe dolu günler dilerim.

Psk. Seçil Orhun