Herşeyde kendimi suçlamamak için ne yapmam gerekiyor?
Aile içinde çıkan tartışmalar, arkadaşlık ilişkilerim herşekilde inişli çıkışlı geçiyor.Herkes sorunun bende olduğunu baskıladığı için kendimi öyle görüyorum ve bunu durduramıyorum. Çünkü bana sen haklısın diyen kimse olmadı.Çevremdeki herkes aynı düşüncede olduğu için suçlu ve farklı olan ben oldum. Bu durumlarda fazlasıyla kendimden nefret ediyorum ve bi yandan da böyle insanlardan kurtulmak istiyorum çünkü sorunun ben olmadığını bi yandan da biliyorum. İçimde kendimle savaş veriyorum.Düzensiz bir aileden geliyorum yani herkes kavgalı, annem ve babam bana düşman gibi herşeyde 2. plana atılıyorum.Her ortamda fazlasıyla hakkım yeniliyor ses çıkarıyorum ama yine en sonunda suçlu olan ben oluyorum. Hiçkimse benim baktığım gözlerle bakmıyor olaya. Küçük yaşımda birsürü sorumluluk almak zorunda kaldım ve kendimi kendim büyüttüm ama hala alışamadım bu tür sıkıntılara.Bu evden ve herkesten kurtulmak istiyorum.Herşey kötüye gittiği zaman ve kendimi dışarı atmak istediğim zaman arayabileceğim bi arkadaşım bile yok.Kalabalığın içinde tek başımayım.Hayatımda sürekli kendini geliştirememiş duygusal zekası olmayan insanlar çıkıyor ve beni mahvedip gidiyor. Eski sevgilim yüzünden derslerimde cok devamsızlık yaptım. Hergün ağlıyordum.Narsist biriydi ve bunu kabullenmiyordu.Birsürü sorun yaşadım. Herşey üst üste geldi.Bana birsürü travmalar yarattı ve daha birçok şey.Çok fazla sorunum var ama sadece bu soruyu sorma hakkım vardı.Küçüklüğümden beri psikolojik rahatsızlıklarım var.Hatta her sene değişiyordu bu takıntılar.Hala da aynı. Tedavi görmem gerektiğini biliyorum, iyileşmem gerektiğini ve farkedilmem gerektiğini de biliyorum.Ama bunun icin yeterli bir desteğe sahip değilim. Umarım yanıtlanır bir iki cümle bile olsa bir psikolog tarafından birşeyler duymaya ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Çünkü içimi açtığım hiçbir insan bana iyi gelmedi. Zaten hiçbir şekilde kendimi tamamen açamadım.
Bu soru 6 Haziran 2025 10:45 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıkların, yaşadığın duygusal yükün ve mücadelelerin ne kadar derin olduğunu açıkça gösteriyor. Kendini bu kadar yalnız, suçlanan, değersiz hissederken bile içinde hâlâ "iyileşme", "anlaşılma" ve "değer görme" isteği taşıman gerçekten çok kıymetli. Sana burada birkaç cümleyle “iyisin, geçecek” demek asla yeterli değil. Çünkü senin yaşadığın şey sadece bir dönemlik karamsarlık değil, yılların içinde biriken, yerleşen, seni zaman zaman boğan ama bir yandan da güçlü yapan bir yaşam deneyimi. Şimdi gel beraber bu yükü biraz daha anlamaya çalışalım, sana nefes aldıracak kapılar aralayalım.
Öncelikle şu cümlelerin çok önemli: “Herkes sorunun bende olduğunu baskıladığı için kendimi öyle görüyorum. Ama bir yandan da biliyorum ki sorun ben değilim.” Bu, farkındalıkla başlayan bir içsel savaşın ifadesi. Kendini suçlamamak için önce şunu hatırlamalısın: Bir ortamda herkes sana aynı şeyi söylüyor diye o şey mutlaka doğru olmak zorunda değildir. Özellikle sağlıksız, çatışmalı, empati kurulamayan aile ortamlarında bireyler genellikle susmayan, duygularını ifade eden, sınır koyan kişiyi "sorunlu" ilan ederler. Çünkü bu kişi ailenin yıllardır sürdüregeldiği işlevsiz düzeni bozan kişi olur. Sen de çocuk yaşta bu yükün ortasında kalmış, bastırılmış, yalnızlaştırılmışsın.
Küçük yaşta fazla sorumluluk almak, çocuğun dünyasında sadece olgunluk değil; ihmal edilmişlik, görülmemişlik ve korunamamışlık duyguları da yaratır. “Kendimi kendim büyüttüm” derken aslında bunun içinde ne kadar derin bir yalnızlık olduğunu hissedebiliyorum. Ve bu yalnızlık, sadece kalabalıkların içinde değil, kendi evinin içinde bile görünmez kalmakla ilgili. Bu yüzden biri sana “sen haklısın” demediğinde, sen de kendi iç sesini bastırmışsın. Ama şimdi farkındalıkla o sesi duymaya başlıyorsun. İşte bu, en kıymetli adım.
Sana hayatın boyunca “Sen sorunsun” demiş olan çevrenin aslında kendi duygularıyla başa çıkamayan, empati kurmakta zorlanan ve belki de kendi hayatını senin üzerinden dengelemeye çalışan insanlar olduğunu bilmelisin. Duygusal zekâsı düşük insanlarla karşılaştığını söylemen bu yüzden çok anlamlı. Senin gibi duygularını fark edebilen, anlamlandırmak isteyen biri; duygularını bastıran, karşısındakini suçlayan insanlarla aynı dili konuşamaz. İşte bu yüzden bu kadar çok kırılmışsın, yıpranmışsın. Ama bu kırıklık senin "sorunlu" olduğunu değil; sadece doğru kişilerle temas kuramadığını gösteriyor.
Eski ilişkinin de hayatındaki bu döngüyü tekrarlamış olması seni daha da yorup yetersiz hissettirmiş olabilir. Özellikle narsistik eğilimli bir partnerle birlikte olmak, çocukluktan gelen “değersizlik” şemalarını tetikler. Sevgi adı altında kontrol, küçümseme, ilgisizlik gibi davranışlar sergileyen bu kişiler, seni kendinden şüphe ettirir. Sen de zaten çocukluğunda hep “acaba ben mi yanlışım?” demeye alışkın biriysen, bu ilişkide de kendi duygularını inkâr etmeye başlarsın. Ancak sen, bu döngüyü fark etmişsin. Bu çok önemli. Kendini suçlamamak için geçmişindeki bu örüntüyü bilmen ve her “ben mi suçluyum?” dediğinde kendine “Bunlar bana öğretilmiş bir bakış açısı, gerçek değil” demen çok etkili olur.
Peki bu noktada ne yapabilirsin?
Şu anda zihninde çalışıp duran bir ses var: “Ben suçluyum, ben yetersizim.” Bu ses yılların alışkanlığı ama senin gerçek sesin değil. Bu sesi değiştirmek için her olumsuz düşünce geldiğinde kendine şu soruyu sor: “Bu gerçekten bana mı ait, yoksa bana yıllardır söylenen bir şey mi?” Bu soruyla zihinsel bir durdurma yaparsan, düşünceyi değil ama onun etkisini sorgulamaya başlarsın. Bir süre sonra iç sesin dönüşmeye başlar.
Bazen sürekli kendini suçlamak, görünmez bir kontrol alanı yaratır. “Suçluluk hissedersem düzeltirim” gibi bir yanılgıya düşeriz. Oysa suçlamak değil, anlamak iyileştirir. Bir olay yaşadığında otomatik olarak “benim yüzümden mi oldu?” demek yerine, “Bu olayın içinde kim ne yaptı?” diye daha objektif değerlendirme yapmaya çalış.
Anlaşılmadığını söylemişsin. Belki biriyle konuşamıyorsun ama yazmak da bir konuşma biçimidir. Her gün 5-10 dakika sadece duygularını yazmak, kendi içsel tanıklığını güçlendirir. Kimsenin seni doğrulamasına gerek kalmadan “Ben buradayım ve bu duyguyu hissediyorum” demeyi öğrenirsin.
Şu an çok yalnız hissediyorsun. Kalabalık içinde tek olmak, insanı en çok yoran duygulardan biridir. Ama şunu bil: Seninle benzer duygular yaşayan birçok insan var. Hatta belki şu an seni okuyan bu satırlar bile bir başka danışanın duygularına ses oluyordur. Bu yalnızlık sadece senin değil, birçok insanın paylaştığı bir duygudur. Bu seni değersiz yapmaz.
Ailenden, çevrenden yeterli desteği görmüyorsan, dış kaynaklara yönelmek çok önemli olur. Ücretsiz psikolojik destek hatları, üniversite danışmanlık merkezleri, çevrimiçi psikolojik destek uygulamaları sana iyi gelebilir. Terapi her şeyi değiştirmeyebilir ama seni sana geri getirir. Bu yolda bir eşlikçin olması senin hak ettiğin bir destektir.
Kendini suçlamak seni pasifleştirir, ama sorumluluk almak güçlendirir. Örneğin, “Hep ben suçluyum” yerine “Ben bu olayda neyi farklı yapabilirim?” gibi bir bakış açısı, hem öz değerini korur hem de seni gelişime açık tutar.
Sen kötü bir insan değilsin. Sen kırılmış, yorulmuş, bastırılmış ama hâlâ umudu olan bir insansın. İçinden geçtiğin bu zor duyguların hepsi çok anlaşılır. Senin yaşında biri için bu kadar ağır yükler taşımış olmak, hayatın adaletsizliğini çok erken yaşta öğrenmek çok zor. Ama şu an yardım istemek bile bir başkaldırı. Sen artık bir kurban değil, hikâyesini yeniden yazmak isteyen birisin.
Unutma, iyileşmek sadece terapiyle değil; kendini duymaya izin vermekle başlar. Sen bunu yapıyorsun. Bu başlangıç, çok kıymetli. Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
Benimle ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. Sayenizde yanlız olmadığımı hissettim. Hiç tanımasanız bile cümlelerimden anlayarak yola cıktınız ve beni keşfettiniz.
Yorumlar
elifqwe1
Teşekkür ederim. Yazdıklarınız ve beni anladığınızı hissettirmeniz beni rahatlattı.
6 Haziran 2025 10:57Psk. Betül Canbel
Merhaba Sevgili Danışan, Rica ederim. Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. İyi bayramlar dilerim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel
6 Haziran 2025 11:23elifqwe1
Size de iyi bayramlar💗
6 Haziran 2025 11:25Psk. Betül Canbel
Teşekkür ederim🌼
6 Haziran 2025 11:32elifqwe1
Rica ederimm
6 Haziran 2025 11:33