Heyecanla anlatacağım şeyi dinlemek istememeleri
Merhaba arkadaşımla konuşuyordum ve aklima bugün yaşadığım güzel bir an geldi ona anlatmak istedim anlatiyim mi dedim birden heyecanlanıp heveslendim o da anlatma dinlemek istemiyorum gibi bir tepki verdi ama ben kendimi kötü ve değersiz hissettirdi evet aslında dinlemek istememesi normal birseydi ama ben zaten öncesi ona konuyu söyleyip anlatırım demiştim bunu bile bile aradı beni ve o an hevesim kırıldı bunu ona da yansıttım çünkü duygularımı içimde tutmayı sevmem ben ama işte onun sınırlarını zorluyor gibi mi oldum bilemedim aslında dinlemek istememesi normal kimse kimseyi dinlemek zorunda değil evet ama o an ben o kadar hevesliyken istemiyorum demesi kötü hissettirdi sonrasi kırıldığımı anlayınca zaten lütfen anlat dedi ama öncesi o da ne yaptım kötü birsey mi yaptım dedi normal gelmiş ona yanii onun sınırlarına saygı duymamış mi oluyorum ama ben kendimi kötü ve değersiz hissettim
Bu soru 29 Ağustos 2025 15:43 tarihinde Psikolog Muhammed Gökalp tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba danışanım,
Kendinizi çok mutlu hissettiğiniz bir durumda paylaşımda bulunmak ve yüreğinizdeki neşeyi büyütme isteği dünyanın en tatlı hislerinden birisidir. Sizin de neşeli bir anınızı paylaşmak isterken arkadaşınızın konuşmayı istememesi sonucu hayal kırıklığına uğradığınızı ve sizin bu durum karşısında acaba ben mi ona dayatıyorum yoksa o mu beni ihmal ediyor şeklinde bir ikileme düştüğünüzü görüyorum. Bu durumsa sizin neşenizi kırmış, yaşadığınız üzüntüyü anlıyorum.
Beraber bu durumu düşünmeye başlarken en baştan başlayalım ve yaşadığınız mutluluğu anlayarak hareket edelim. Yaşadığınız mutluluk acaba sizin için hangi anlama geliyordu ve bu mutluluğun ne kadarı sizin için ötekilere göstermeye bağlı bir mutluluktu? Yaşadığınız güzel olay sizin kendinizi algılayışınızda nereye oturmakta ve bu mutluluğu yaşadığınızda hangi özelliklerinizin tamamlandığını hissettiniz? Bu tamamlanmışlık hissinin diğer insanlar tarafından tanınması sizin için ne ifade ediyordu? Bu soruların üzerine sakince bir şekilde düşünmek yaşadığınız mutluluğun sizin hangi fantezinizi (hayalinizi) doyurduğunu gösterecektir.
Arkadaşınızın o an dinlemek istememesi sizi neden bu kadar incitti bunu anlamak için arkadaşınızın sizin için hangi işlevleri taşıdığını keşfetmek yararlı olacaktır. Acaba arkadaşınız sizi tam olarak nasıl tanısa çok mutlu olurdunuz ve nasıl tanısa bundan çok üzüntü duyardınız, bunu kendi zihninizde anlamlandırmak arkadaşınıza bahsetmek istediğiniz durumun sizi neden kırdığını anlamanıza yardımcı olacaktır.
Bir diğer konu olarak arkadaşınız ile konuşacağınız konu için öncesinde ona bahsedeceğiniz bir durumun olduğunu belirtmeniz ve ondan bu konuda randevu almış olmanızdır. Bu sizin incelikli bir insan olduğunuzu ve hatta bazen gereğinden fazla ince olduğunuzu gösteriyor olabilir. Ancak unutmamakta yarar vardır ki gereğinden fazla ince olan her şey kırılgan bir hal alır. Sizin kendi içinizdeki kırılganlıklarınız sizi fazlaca ince ve düşünceli bir insan yapıyor olabilir.
Öte yandan arkadaşınız bir başka insandır ve her an müsait olmayabilir, örneğin çok yorgun olabilir ve konuşmaya mecali olmayabilir, başka bir ihtimal ise arkadaşınızın kendini çok iyi hissetmediği bir dönemde sizin epey neşeli bir durumu anlatmanıza eşlik edecek ruhsal duruma sahip olmayabilir. Yani bir kişinin sizi dinlemek istememesi sizinle alakalı olmayabilir.
Son konu olarak ise ihlalci davranışları biraz inceleyelim.
İhlalciliği tanımlamaya kalkarsak, bir insanın bir diğer insanın rızası olmayan bir duruma onu sokmaya çabalaması, sınırları aşmak için bir niyetle davranması ve bunu ısrarcı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlayabiliriz. Ancak burada unutmamız gereken bir durum vardır ki her iletişim küçük ya da büyük ihlaller içerir hatta içermek zorundadır. Çünkü taraflar birbirinin sınırlarını normal iletişimler içerisindeyken ufak tefek hatalar yaparak keşfeder ve bunun kendi sınırına ihlal olduğunu belirtmesi halinde tekrar edilmediği sürece bunun bir mahsuru yoktur. Yani arkadaşınızın konuşmayı istemediği bir konuyu konuşmaya onu zorlamış olmanız sizi suçlu bir kişi yapmaz, yalnızca kendi duygularınızı anlamak ve yönetmekte zorlandığınız bir anda bunu iletişim içerisinde çözmeye çalıştığınızı gösterir. Problemli ve ihlalci tutum karşı taraf istemese dahi sistematik olarak karşıdaki kişinin alanına girmek şeklinde olur.
Saygıdeğer danışanım, hayatta bazen ufak tefek anlaşmazlıklar olur, ancak kendi duygularımızı tanımak ve onları yönetebilmek önemli bir beceridir. Ne kendimizi suçlamanın bir yararı vardır ne de her an herkes bizim için müsait olabilir. Size tavsiyem yazarak düşünme alışkanlığı edinmenizdir, tıpkı bir insanla konuşmuş kadar duygularınıza iyi geldiğini göreceksiniz. Eğer ki bahsetmek istediğiniz durumu anlatmak isterseniz buradan yazabilirsiniz 🙂