Hic atılgan bir insan değilim çekiniyorum ve yapmak istediğim şeylerden korkuyorum
Dediğim gibi özgüvenli değilim sunum yapamam herkes içinde bir şey okuyamam veya voleybol oynarken herkesin yaptığı şeyi yaparken utanıyorum (kurs) ve evet ders çalışmaktan bile korkuyorum çünkü yapamam hissi beni mahvediyor. Yapmam gereken tek şey derslerime odaklanmak ama bunu bile yapamıyorum sadece telefonumda vakit geçirmek istiyorum beni mutlu eden tek şey ama sorumluluklarım var ve sadece telefona bakamam ne yapmam lazım
Bu soru 12 Kasım 2025 10:18 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Anlattıklarından, kendine karşı oldukça eleştirel bir tutumun ve yoğun bir yetersizlik hissin olduğunu anlıyorum. Bu duyguların, özgüvenini ve motivasyonunu ciddi şekilde etkilediğini görmek mümkün. Aslında burada gördüğümüz şey “yapamama korkusu” değil, “yapamazsam ne olur” düşüncesinin yarattığı kaygı. Bu tür kaygı, çoğu zaman mükemmeliyetçilikle, kendini başkalarıyla kıyaslama eğilimiyle ve olumsuz iç konuşmalarla beslenir. Sen bir işe başlamadan önce zihninde olası tüm olumsuz senaryoları canlandırıyor olabilirsin “ya hata yaparsam”, “ya saçma görünürsem”, “ya herkes bana gülerse” gibi düşünceler seni felç edebilir. Bu da kaçınma davranışıyla sonuçlanır: yani yapmamayı seçmek, kısa vadede seni rahatlatır ama uzun vadede özgüvenini daha da zedeler.
Bu döngüyü kırabilmek için öncelikle şunu fark etmek çok önemli: özgüven, bir “ön koşul” değil, bir “sonuçtur.” Yani bir şeyi yapabildiğini görmek, hatalarına rağmen ayakta kalabildiğini fark etmek, özgüvenini zamanla inşa eder. Dolayısıyla başlangıç noktası, “hazır hissetmeyi beklemek” değil, “küçük adımlarla başlamak” olmalı. Örneğin, sunum yapmaktan korkuyorsan bunu hemen kalabalık bir sınıf önünde yapmak zorunda değilsin; önce ayna karşısında ya da güvendiğin bir arkadaşına anlatmayı deneyebilirsin. Her küçük deneme, beynine şu mesajı verir: “Yapabiliyorum.”
Diğer yandan, ders çalışmakla ilgili yaşadığın engellenme hissi de özdeğerle ilişkili.
“Başaramazsam değersizim” düşüncesi, seni denemekten bile alıkoyuyor. Oysa başarısızlık, öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Bu noktada odaklanman gereken şey “sonuç” değil, “süreç” olmalı. Her 20 dakikalık çalışma, küçük bir ilerlemedir ve bu küçük ilerlemeler, uzun vadede büyük değişimlerin temelidir.
Telefonu bir kaçış alanı olarak görmen de anlaşılır bir durum. Çünkü orada yargılanmıyor, başarısızlık hissi yaşamıyorsun. Ancak bu geçici rahatlama, kaygının kökünü besliyor. Bu nedenle kendine tamamen yasak koymak yerine, telefonu “ödül” olarak kullanmayı deneyebilirsin. Örneğin, 25 dakika ders çalıştıktan sonra 10 dakika telefonuna bakmak gibi. Bu şekilde hem beynini ödüllendirir hem de davranışsal dengeyi korursun.
Son olarak, kendinle konuşma biçimini fark etmeni isterim. “Yapamıyorum” demek yerine “zorlanıyorum ama deneyeceğim” gibi daha şefkatli bir dil kullanmak, beynin motivasyon sistemini doğrudan etkiler. Unutma, özgüvenli insanlar doğuştan öyle değildir; hata yapa yapa öğrenmişlerdir. Sen de aynı sürecin içindesin sadece bu süreci sabırla ve anlayışla sürdürmeye ihtiyacın var.
Uzman KlinikPsikolog Elif Kızılkaya