İçimdeki stres yumağıyla baş edemiyorum

Merhabalar,

Yaşadığınız durumun sizin için ne kadar zorlayıcı olduğunu ve yoğun stres altında olduğunuzu net bir şekilde aktarmışsınız. Düğün gibi hayatın en özel anlarından birine hazırlanırken zihninizin sürekli “ya kötü bir şey olursa” düşüncesiyle meşgul olması oldukça anlaşılır bir durum. Özellikle geçmişte nikah günü yaşanan olayın ve aileler arasındaki gerginliğin hâlâ devam ediyor olması, zihninizin tehdit algısını artırmış ve olumsuz senaryolar kurmanıza yol açmış görünüyor. Hem aileniz hem de eşiniz tarafından duygularınızın anlaşılmadığını ve değer görmediğini hissettiğinizde, yalnız ve destekten yoksun hissetmeniz çok doğal. İnsan ilişkilerinde anlaşılma ve önemsenme temel bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyacın karşılanmadığı ortamlarda birey, çoğu zaman kendi duygularını bastırma ya da daha fazla çaba sarf ederek denge kurmaya çalışma eğiliminde olur ki bu da uzun vadede yorgunluk ve tükenmişlik yaratabilir. “Ya düğün günüm mahvolursa” düşüncesi zihinsel bir tetikleyici haline gelmiş ve bu düşünceyi sürekli zihninizde döndürmek kaygıyı artırmış. Kaygı duygusu aslında bizi tehlikelere karşı hazırlamak için var, ancak bazen bu mekanizma aşırı çalışır ve henüz olmamış olayları olmuş gibi hissettirir. Bunun farkında olmak bile başlı başına bir adımdır. Anlattığınız aile içi dinamiklerde güç mücadelelerinin olduğu görülüyor ve ebeveynlerinizin, eşinizle yaşadığınız olaya kendi bakış açılarıyla yaklaşması sizi arada bırakmış. Bu da sizi herkesi memnun etmeye çalışan bir pozisyona sürüklemiş. Oysa burada önemli olan, kendi sınırlarınızı netleştirebilmeniz ve önceliğinizi kimin ne düşündüğünden çok kendi mutluluğunuza ve ilişki tercihinize verebilmeniz. Üzgün, kırgın ve yorgun hissetmeniz bu yaşananlara verilen çok insani bir tepki. Bu duyguları bastırmaya çalışmak yerine, “Evet şu anda böyle hissediyorum ve bu normal” diyebilmek üzerinizdeki baskıyı bir nebze hafifletebilir. Düğün gününüzün nasıl geçeceği konusundaki olumsuz senaryoları zihninizde tekrar tekrar kurmak yerine, gününüzde nasıl hissetmek istediğinize odaklanabilirsiniz. Kendinize “Bugün neyi kontrol edebilirim?” diye sormak faydalı olabilir; kendi davranışlarınız, tepkileriniz ve bakış açınız sizin kontrolünüzde. Aileniz ve eşiniz arasındaki gerginlikte herkesin memnun olacağı tek bir orta yol olmayabilir, bu yüzden kendi hislerinizi nazik ama net bir dille ifade etmek önemlidir; “Bu gün benim için çok özel ve kaygılarım yüksek, bu konuda anlayışınıza ihtiyacım var” gibi. Çevrenizde sizi tamamen yargısız dinleyen ve anlayış gösteren kişi sayısının az olduğunu hissetmeniz de zorlayıcı olmuş, bu yüzden kendinize iyi gelen başka kaynaklara yönelmek (kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri, destekleyici müzikler veya güvendiğiniz bir arkadaşla paylaşım) kısa süreli de olsa duygusal yükünüzü hafifletebilir. Şu anda çok yoğun bir dönemden geçtiğiniz için olumsuz düşüncelerin zihninizi doldurması normal. Ancak bu duyguların sürekli hale gelmesi ve yaşam doyumunuzu düşürmesi halinde, profesyonel bir destek almanız hem bu dönemde hem de evliliğinizin ilk zamanlarında size önemli bir güç sağlayacaktır. Yaşadığınız duygular, geçmişteki kırgınlıkların ve düğün öncesi stresin birleşmesinden kaynaklanıyor. Kontrol edebildiğiniz şeylere odaklanmanız, kendi sınırlarınızı nazikçe ifade edebilmeniz ve zihninizi olumsuz senaryolardan uzaklaştıracak küçük adımlar atmanız şu anda en koruyucu yaklaşım olabilir. Unutmayın, bu sizin hayat yolculuğunuz ve duygularınız değerli; sizin iyi olmanız hem ilişkiniz hem de yaşam doyumunuz için öncelikli olmalı.

Klinik Psikolog Elif Kızılkaya