Romantik İlişkiler

İlişki kaygısını nasıl aşarım?

Gizli Kullanıcı26 Kasım 2024 09:11

Normalde kaygılı bir yapıya sahibim. Fakat asıl kaygımın ilişki olduğunu farkettim. Sevgilimle kavga edince geceleri uyuyamıyorum kalbim çarpıntı yapıyor ve terliyorum. Düşüncelerimde boğuluyorum neden böyle yaptı? Ya ayrılırsak? Beni sevdiğini söylüyor ama hakaret ediyor daha sonra özür diliyor ama bu geçmiyor ya evlilik yoluna girersem yine bana aynı kötü davranışları yaparsa o zaman ne yaparım? Kaygımın sevgilimin davranışlarından kaynaklandığını düşünüyorum fakat ya benden kaynaklanıyorsa? Bana ters bir davranış gösterdiğinde artık çok tahammülsüzüm ona bunu defalarca açıklamama rağmen söverim ederim gibi kelimeler kullanıyor ve sinirlerime hakim olamıyorum ayrılalım diyorum bu kısır döngü haline döndü daha sonra özür diliyor sinirden söyledim diyor ağlıyor beni sevdiğini söylüyor ve affediyorum fakat bu ilişki kafamı karıştırıyor. Onu seviyorum ve Ne yapacağımı bilmiyorum. Yardımcı olur musunuz:)

Bu soru 26 Kasım 2024 13:51 tarihinde Psikolog Şevval Aydın tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar. İlişkilerde yaşanan tüm sorunlar iki tarafla da ilgilidir. Yani evet doğal olarak sizden de kaynaklanıyor. Sorunlarımızın kaynağına erişmek oldukça önemlidir. Paylaşımlarınızdan bu kişiye karşı kaygılı bağlanmaya sahip olduğunu anlayabiliyorum. Bunu size anne-bebeği üzerinden açıklamak isterim. Güvenli bağlanan bebekle anneyi bir odada düşünelim, anne odadan çıktığında bebek hafif huzursuzlanabilir ancak annenin geri döneceğini bilir. Anne geri döndüğünde anneye sarılır ve rahatlar. Kaygılı bağlanmada ise anne odadan ayrıldığında bebek aşırı panik olur, öfke nöbetleri geçirir, onun geri geleceğini düşünemez, sakinleşemez. Anne geri döndüğünde ise rahatlayamaz, anneye vurur veya ondan uzak durur. Kaygılı bağlanan kişi karşısındaki insanın ona zarar vereceğini, onu üzeceğini düşünür, zihninden bu düşünceleri atamaz. Böyle düşünmemesi gereken durumlarda dahi gelecekte böyle düşünebilme ihtimaline karşı savaş verir. Paylaşımlarınızdan bu kaygının sizde bedensel belirtilere yol açtığını görebiliyorum; kalp çarpıntılarınız ve terlemeler. Kaygı hepimizde var olan bir duygudur ve yaşamımızın bir parçasıdır. Kaygıyla nasıl başa çıktığımız önemlidir. Partnerinizin davranışlarından, söylemlerinden yoğun bir kaygı duymakla birlikte bu kaygıyla ne yapacağınızı bilemiyorsunuz, bu da sizin kaygı belirtileri göstermenize sebep oluyor. Bu kaygıyla baş edemediğiniz için partnerinizle ayrılığı seçiyor olabilirsiniz. Ayrılma isteğinizin kabul edilmediğini görmek sizi rahatlatıyor olabilir, istemsizce karşınızdaki insanın sizi bırakıp bırakmayacağını deniyor olabilirsiniz. Davranışlarınızın nedenlerini fark etmek önemlidir.

Sevgili danışan diğer yandan kaygılarınızı tetikleyen bir partnere sahip olduğunuzu fark edin. O yüzden tek başınıza halledemezsiniz. Bu ilişkiyi devam ettirme motivasyonuna sahipseniz beraber neler yapabileceğinizle ilgilenmelisiniz.

Hangi olayların bu kaygılarınızı tetiklediğini fark edin ve bu olaylara yüklediğiniz anlamları paylaşın. Bunu yaparken eleştirel bir dil değil, anlaşılmak istenen bir dil kullanın. Partnerinizin zihninizi okumasını beklemeyin. İstek ve ihtiyaçlarınızı sözel yolla ifade edin. Tetiklendiğiniz durumları paylaşın ve bu noktalarda bir dikkat bekleyin. Karşı tarafın sizden isteklerini dinleyin. İlişkiyi sonlandırma talepleriniz karşınızdaki kişinin ilişki kaygısını tetiklemiş olabilir. Buralarda sizi bu noktaya götüren süreçleri ve başka türlü nasıl davranabilirdiniz düşünün.

Kaygıyla ilgili en zorluk çektiğiniz yerin ilişkiniz olduğunu söylüyorsunuz. Genel olarak kaygılarınızla nasıl başa çıktığınızı keşfedin. Kaçar mısınız ? Yokmuş gibi mi yaparsınız ? Karşı saldırıya mı geçersiniz ? Başa çıkma yöntemleriniz önemlidir ve sağlıksız başa çıkma yöntemlerine sahip olabilirsiniz. Burada kaygı azaltma egzersizlerini deneyebilirsiniz. Nefes egzersizleri ve beden egzersizleri oldukça işlevseldir. YouTube üzerinden mindfulness kanalındaki egzersizlere bakmanızı öneririm.

İlişkiyi daha sağlıklı bir tarafa taşımak mümkün, burada iki kişinin de çabası önemlidir. Ancak bazı zamanlarda partnerler bu sorunlarla tek başlarına mücadele edemezler. Burada bir uzmanla ilerlemek, çift terapisi almak başa çıkmanızı kolaylaştırarak, kendiniz ve ilişkileriniz adına doğru kararlar almanızı sağlayacaktır.

sevgiler.

Yorumlar

Gizli Kullanıcı

Partnerimin narsistik özellikleri olduğunu düşünüyorum. Bunu nasıl anlayabilirim? Defalarca yapma bana böyle davranma duygularımı anla, yanımda olduğunu hissettir, dik kafalı konuşmalar sergilemen beni kaygılandırıyor dedimsöz verip aynı davranışları sergiliyorsa bu noktada bu kişi benim için doğru kişi midir? Bu sorunun net cevabı olmadığının farkındayım fakat kafam ona karşı çok soru işaretleriyle dolu söz verip tutmaması beni en çok bu kişiye karşı güvensiz ve kaygılı yapan neden. Bu ilişkiye sadece anlayışlı, saygılı , güven veren, duygularımı anlayan birini olursan devam ederim diyerek ondan güvence bekliyorum sizce bu yöntem doğru mu? Ve ne istersen yapacağım diyor ama ben ona inanamaıylrum çünkü daha önce de söz verdi barışmak için davranışını iyi yapıp sonra tekrar kötü oluyor gibi ve bundan da şüphe duyuyorum manüple edildiğimden şüpheliyim

26 Kasım 2024 16:00
Gizli Kullanıcı

Ve şunu eklemek istiyorum son kavgamızda ayrılmamızda ona bir psioklogdan yardım almasını narsistik özellikleri olduğunu düşündüğümü söyledim ve bunu nazikçe söylememe rağmen çok sinirlenip bana hakaret etti. Daha sonra ondan ayrılmak istediğimi söyledim ve daha çok sinirlendi. Sizce bu durumda ne yapmalıyım ? Oysa ki o eskiden bana kaygım yüzünden bıktım kaygı da kaygı , sen hastasın seni doktora götürecem demişti. Sizce bunlar narsistik özellik midir?

26 Kasım 2024 16:04

Cevaplanmış benzer sorular

Romantik İlişkiler

Hayatıma Normal Şekilde Nasıl Devam Edebilirim?

Üç yılı geçti ayrıldığımızdan beri. Hep eskiyi düşünüyor değilim. Yeni insanlar, meşkaleler gelip geçti hayatımdan. Şimdi üniversiteyi zor da olsa bitirmiş, iş sınavlara girip çıkan ve memleketinde, aile evinde tıkılı kalmış 25 yaşında bir elemanım. Bugün arkadaşımın attığı bir snapte fotoğrafını gördüm. İlk defa içim kor gibi olmadı ama biliyorum ki duygularıma teslim etseydim kendimi etkisi çok daha büyük olurdu. O kadar zaman, o kadar çok duygu, düşünce ve yaşanmışlık geçti ki halimi anlatmak her geçen gün zorlaşıyor. Durmadan yeni satırlar ekleniyor, noktalar hikayeyi bitirmiyor bir türlü. Süreçte neredeyim ben bile karıştırıyorum artık. Buna rağmen, olmayacağını biliyorum hatta olmaması gerektiğini de düşünüyorum, "Geri dönüş olsa keşke" derken bulabiliyorum kendimi. Yaşamın akıntısına bırakıp kendimi, renkleri yeniden görmek için çabalıyorum. Yeni romantik ilişki fırsatlarını bazen ben yok ediyorum belki de bilinçli veya bilinçdışı şekilde. İş bulma derdi, aile içi sıkıntılar, heveslerimin ömrünün bir kuşunki kadar kısa sürmesi ve genel belirsizlik beni çok yoruyor. Yalnızlık vuruyor bazen, bazen en yakın dostumun yanında geçirdiğim bir iki saatin ardından kaçıp evime dinlenmek istiyorum. Durumlar kısaca böyle. Ne tavsiye edersiniz değerli Psikolog Hanım/Bey? İyi günler dilerim ve şimdiden teşekkürler