İlişkideki kaygılarımı nasıl aşarım?

Merhaba sevgili danışan!

Öncelikle bu soruyu benimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum. İlişkilerde yoğun bağlılık hissetmek, sevdiğiniz kişiyle aranızdaki bağın kuvvetli olduğunu gösterse de, bu bağlılık bazen kaygıya dönüşebilir. Özellikle partneriniz yanınızda değilken veya aniden yaptığı planlarla hayatınıza müdahale ettiğini hissettiğinizde bu kaygılar artabilir. Bu tür durumlar, genellikle bireylerin bağlanma stilleriyle ilişkilidir. Örneğin, kaygılı bağlanma stiline sahip kişiler, partnerlerinden yoğun ilgi ve güvence beklerler. Partner uzaklaştığında ya da beklenmedik bir durum geliştiğinde ise terk edilme korkusu, ilgi eksikliği hissi veya güven problemleri tetiklenebilir. Bu duygular, geçmiş deneyimler, çocuklukta yaşanan bağlanma ilişkileri veya ilişkinin mevcut dinamiklerinden etkilenmiş olabilir.

Regl dönemi gibi hormon seviyelerinin dalgalandığı dönemlerde duygusal hassasiyetin artması oldukça doğaldır. Bu dönemlerde vücudunuz sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal olarak da zorlanabilir. İlişkinizde daha fazla ilgi ve şefkat beklediğiniz bu süreçte partnerinizin davranışlarının sizi incittiğini veya ilgisini geri çektiğini düşünmek kaygılarınızı artırabilir. Ancak burada önemli olan, bu duyguların genelde dönemsel olduğunu ve hormonal değişimlerin bir yansıması olabileceğini fark etmektir. Kendinize karşı anlayışlı olmak, hissettiklerinizi suçluluk duymadan kabul etmek bu süreci kolaylaştırabilir.

Partnerinizin aniden yaptığı planlar ve geç saatlerde dışarı çıkması gibi durumların sizde şüphe veya huzursuzluk yaratması, ilişkinin güven temellerini sorgulamanıza yol açabilir. Bu noktada, partnerinizin davranışlarına aşırı anlam yüklememek ve düşüncelerinizin gerçeği ne ölçüde yansıttığını sorgulamak önemlidir. Örneğin, “O ilgisini tamamen benden çekiyor” veya “Beni ikinci plana atıyor” gibi otomatik düşüncelerinizi fark edip, bu düşüncelerin altında yatan korkuları analiz etmek faydalı olacaktır. Bu tür düşüncelerle başa çıkabilmek için, yargılayıcı olmayan bir dille duygularınızı partnerinizle paylaşabilirsiniz. Örneğin, “Gece dışarı çıkacağını birden söylemen beni biraz kaygılandırdı, çünkü kendimi dışlanmış gibi hissettim” gibi bir ifade hem duygularınızı iletecek hem de partnerinizi suçlamadan iletişim kurmanıza olanak tanıyacaktır.

Bu tür durumlarla başa çıkmanın bir diğer önemli unsuru, kendi hayatınıza anlam ve değer katacak bağımsız aktiviteler edinmektir. İlişkide sağlıklı bir denge kurabilmek için bireysel alanlarınıza da özen göstermeniz gerekir. Partnerinizle geçirdiğiniz zamanlar dışında, kendinizi geliştirecek veya keyif alacağınız bir hobiye yönelmek, sosyal çevrenizi genişletmek ya da zihinsel olarak sizi meşgul edecek uğraşlar bulmak bu boşluğu doldurmanıza yardımcı olabilir. Böylece partneriniz dışarıda olduğunda ya da bireysel planlar yaptığında, siz de kendi alanınızda huzurlu hissedebilirsiniz.

Eğer bu kaygılar yaşam kalitenizi ciddi anlamda etkiliyor ve kendi başınıza yönetmekte zorlanıyorsanız, profesyonel destek almayı düşünebilirsiniz çünkü kanıta dayalı yaklaşımlar, bu tür kaygılarla başa çıkmanız için etkili yöntemler sunar. Terapide, olumsuz düşünce kalıplarınızı fark etmek, bu düşünceleri yeniden yapılandırmak ve duygusal regülasyon stratejileri geliştirmek üzerine çalışabilir.. Ayrıca, güven temelli iletişim becerileri edinmek ve öz şefkatinizi artırmak, bu süreçte size destek olacaktır.

Umarım yeterince açıklayıcı ve faydalı olmuştur, geri bildirimleriniz benim için değerli, kendinize iyi bakın!

-Sevgiler, Psikolog Meliha İrem Ergin