Romantik İlişkiler

İlişkiler ve ayrılık

Gizli Kullanıcı25 Mayıs 2025 22:03

Öncelikle bugün bir ilişkiyi bitirdim. Geçmişe dayalı ilişkilerime bakarsak 2 uzun ilişkim ve ikisi de büyük hevesle heyecanla başlayıp 3-6 ayın sonunda karşı tarafı tam anlamiyla tanıdıktan sonra soğuyup benim bitirmem ile sonuçlandı. Suanki iliskimde de aynı durumu yaşıyorum. Severek ve aşırı eğlenerek vakit geçirerek başladığım ilişki belli bir zamandan sonra uyusmadigimi beni taşımadığını ve karşı tarafın olgun olmadığını düşündüğümden kaynaklı bugün bitti. Kendisi beni hala çok seviyor ve değer veriyor. Bana karşı aslında bariz bir yanlışı olmadı. Ben hala bir duygu besliyorum ve özlüyorum. Ama bana uygun biri olmadığını ve bazı fikirlerinin hala bana göre oturmadigini düşünüyorum. Erkek olarak beni tasiyamadigini ve yanımda hem fiziki hem karakter anlamında bazen toy kaldığını düşünüyorum. Bundan kaynaklı sonu evliliğe gitmeyeceğini bildiğimden severken bitirdim ileride daha fazla bana bağlanıp üzülmemesi icin. Şimdi ise hem alışkanlıklar hem yalnız kalisim hem de ozleyisim ona yazmaya sürüklüyor beni. Fakat ilerisinin olmayacagini kafamda biliyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. Geri dönmek istiyorum ama benim için doğru kişi mi değil mi anlayamıyorum. Sanırım değil ve bunu ona nasıl kırmadan anlatırım bunu da bilmiyorum. Ben de özgüvenli özgür ruhlu ve biraz gamsız ve hayatı yaşamayı eğlenmeyi çok seven biriyim. Karşı taraf aşırı detaycı kıskanç özgüveni düşük ve eğlence anlayışı benim ile uymayan fakat benim için kendini değiştirip her şeyi yapabilecek çok seven biri. Kafam çok karışık yardım edin hocam

Bu soru 26 Mayıs 2025 13:22 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışanım,

Öncelikle bir ilişkiyi sonlandırmak hiçbir zaman kolay değildir. Hele ki hâlâ bir şeyler hissediyorsan, alışkanlıkların oluşmuşsa ve karşındaki kişi sana değer veriyorsa bu karar çok daha karmaşık hale gelir. Şu an içinde bulunduğun duygusal karmaşa oldukça anlaşılır. Hem kalbinin hâlâ çarpıyor olması hem de aklının "bu kişi bana uygun değil" demesi arasında sıkışıp kalmış gibisin. Bu ikilik, özellikle bağ kurmaya istekli ama bir yandan da kendini korumayı bilen bireylerde oldukça yaygındır.

Geçmiş ilişkilerinde de benzer bir döngü yaşadığını ifade etmişsin. Başlangıçta heyecan, eğlence ve bağ kurma arzusu yüksekken; zamanla, karşındaki kişiyi tanıdıkça uzaklaşma ve ilişkiden çekilme durumu olmuş. Bu durum, duygusal olarak bağlanmaktan korkmak, yüksek bir içsel standart taşımak ya da ilişkideki “uyumsuzluk” sinyallerine karşı farkındalığının yüksek olmasıyla ilgili olabilir. Burada önemli olan, ilişkiden beklentilerinin ne olduğunu daha yakından anlaman ve kendi içsel kalıplarını fark etmendir.

Şu anki ilişkinin bitiş nedeni olarak da yine karşındaki kişinin seni “taşıyamadığını”, olgunluk seviyesinin sende bir karşılık bulmadığını ve senin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığını ifade etmişsin. Bu noktada oldukça net ve gerçekçi bir değerlendirme yapmışsın. Bu tür bir içgörü, ileriye dönük daha sağlıklı ilişkiler kurman açısından güçlü bir adımdır. Seviyor olman, alışkanlıkların ve özleminin olması da yine çok insani duygular. Bir ilişkide sevgi her zaman yeterli olmayabilir; bazen birini çok severiz ama birlikte yürütemeyiz. Bu, sevginin değersiz olduğu anlamına gelmez. Aksine, sevdiğin halde sonlandırabiliyor olman, hem karşındakine hem de kendine karşı bir saygı göstergesidir.

Öte yandan, “geri dönmek istiyorum ama bu kişi benim için doğru biri mi emin değilim” cümlen oldukça kıymetli. Bu cümle, duygularınla düşüncelerin arasında bir mücadele olduğunu ve bu mücadelede kendine dürüst olmaya çalıştığını gösteriyor. Burada dikkat etmen gereken en önemli nokta şu olabilir: Geri dönme arzun gerçekten karşındaki kişiye duyduğun sevgiden mi kaynaklanıyor, yoksa yalnızlık, alışkanlıklar ve “yarım kalmışlık” hissiyle mi ilgili? Bu soruya dürüstçe vereceğin cevap sana yol gösterici olacaktır.

Karşındaki kişi seni seviyor olabilir, ama bir ilişkinin sürdürülebilir olması için yalnızca sevgi yetmez. İki tarafın da bireysel olarak gelişmiş olması, duygusal dayanıklılıklarının benzer olması, hayattan beklentilerinin ve yaşam tarzlarının en azından temel düzeyde örtüşmesi gerekir. Senin kendini özgüvenli, özgür ruhlu, eğlenceyi seven biri olarak tanımlaman, karşı tarafın ise kıskanç, detaycı ve düşük özgüvenli olması; ilişkinizin temel dinamiğinde ciddi bir denge farkı olduğuna işaret ediyor. Bu tür dengesizlikler zamanla ilişkide yorgunluk yaratabilir.

Bu noktada, ona nasıl “kırmadan” bunu anlatabileceğini düşünüyorsan, duygularını net, sade ve dürüst bir dille ifade etmek en yapıcı yol olacaktır. “Seni seviyorum, bu ilişkide güzel zamanlarımız oldu ama birbirimize uygun değiliz. Seni üzmek istemem ama uzun vadede ikimiz için de sağlıklı olmayan bir ilişkiyi sürdürmek, ikimize de zarar verir” gibi bir ifade, duygusal saygıyı koruyarak mesafe almanı sağlayabilir.

Unutma, kendi iç sesini duymak bazen çok zor olabilir ama bu süreci bastırmak değil, anlamaya çalışmak iyileştiricidir. İlişkiler sadece diğer kişiyi tanımak değil, aynı zamanda kendini de tanımaktır. Bu süreç sana, neye ihtiyaç duyduğunu, nelere tahammül edebildiğini ve hangi duygularla başa çıkmakta zorlandığını daha iyi gösterecek. Sen zaten farkında olmaya çok yakınsın; biraz daha kendine izin vermen yeterli.

Eğer istersen ilişki kalıplarına ve bağlanma stiline dair daha derinlemesine bir keşif yapmak üzere psikolojik destek almayı da düşünebilirsin.

Eğer bu ya da başka bir konuyla ilgili aklına takılan bir şey olursa lütfen çekinmeden sor.

Sevgilerimle🎈

Psikolog İrem Gülsün Zengin

Cevaplanmış benzer sorular