İlişkim Hakkında Destek Talep ediyorum
Kız arkadaşımla 1 yıla yakındır beraberiz ve birbirimizi seviyoruz. İlişkinin 2. Ayında babası bizi öğrendi ve beni davet etti gelsin tanıyalım diye gittim ve soru üstüne soru sıkıştırma üstüne sıkıştırmayla karşılaştım. Ailenle gel dediler onlar ilede tanışalım 1 ay kadar oldu ailemle gittik evlerine ve biraz kalabalık gittik ve burda kalabalık olduğumuz için babasının istemediği bir durum oluştu. Babası benimle özel görüşmek istedi ve görüştükte ve bana beni istemediğini söyledi ayrıca beni ilk önce adliye önünden geçirdi sonra gasilhaneye sonrada karşısındaki mezarlığın önünden geçirdi. Kızımı dövme sakın ben tehdit etmem gibi cümleler kullandı ve şiddet yanlısı birisi değilimdir. Bu konuştuklarımız aramızda kalsın dedi bende kimseye anlatmadım ama babasından soğudum bizim olmamız için değil olmamamız için çabalıyor zorluyordu. Sevgimde saygımda kalmadı babasına karşı. Aynı şekilde halasıda ilk tanışmada altın olayı konuşulunca ‘şerefiniz kadar takarsınız’ gibi cümle kullandı. Ben bi girdapa girdim çıkamıyorum ayrılmak istiyorum cesaret edemiyorum kendimi tam anlamıylada ifade edemediğimin farkındayım şu anda ki stresten ötürü oluşan bir durum bu. Ne yapacağımı bilemiyorum desteğinizi talep ediyorum.
Bu soru 22 Ağustos 2025 20:31 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
 
Öncelikle Merhabalar,
Okuduklarınızı hissederek size yanıt vermek isterim. Anlattıklarınızdan, uzun süredir içinizde taşıdığınız ve sizi yoran bir ağırlığın olduğunu hissediyorum. Birini sevmenin ve o sevgiye emek vermenin yanında, o kişinin ailesiyle yaşanan karşılaşmalarda kabul görmek yerine sorgulanmak, küçümsenmek ya da tehdit edilmek, insanın kalbinde çok büyük bir çelişki yaratıyor aslında. Siz, ilişkinizin ilk zamanlarından beri aslında kendinizi ifade etmeye, sevdiğiniz kişiye karşı samimi olmaya çalışmışsınız; ancak karşı taraftan aldığınız geri dönüşler bu samimiyeti beslemek yerine, sizi sınayan, tedirgin eden bir biçimde olmuş. Bu yüzden de sevgiyle başladığınız bir yolculukta içinizin sıkışması, huzursuzluk ve çaresizlik hissetmeniz çok anlaşılır bir durum.
Özellikle kız arkadaşınızın babasının sizi adliye, gasilhane, mezarlık gibi sembolik yerlerden geçirmesi, sanki açıkça söylemediği ama hissettirdiği bir mesaj taşımış. Bu tür bir yaklaşımda, aslında sizin kişiliğiniz ya da niyetinizi değil, kendi gücünü göstermek, sizi baskılamak ve sınırlandırmak ön planda gibi görünüyor. Böyle bir tavır karşısında kendinizi savunmaya geçmeniz, içinizden soğumanız ve saygınızı kaybetmeniz son derece doğal bir tepki. Çünkü sevgi ve güven üzerine kurulan bir ilişki, tehditkâr ya da baskıcı yaklaşımlarla birleştiğinde, insana sürekli tetikte olma hali yaşatır. Siz de bir noktadan sonra, “Ben burada var olurken kendi değerimi koruyabiliyor muyum?” diye düşünmeye başlamışsınız gibi görünüyor.
Halasının ilk tanışmada “şerefiniz kadar takarsınız” gibi küçümseyici bir cümle kullanması da bu tabloyu daha da ağırlaştırmış sizin için. Yani siz aslında sevginizle, saygınızla yaklaşmaya çalışırken, karşı taraftan sürekli değerinizin sorgulandığı, küçümsendiğiniz ya da sınandığınız mesajlarını almışsınız. Böyle bir ortamda sıcaklık hissetmeniz, kendinizi rahat bırakmanız ve huzur bulmanız neredeyse imkânsız hale gelmiş. Bu yüzden bugün geldiğiniz noktada, hem ilişkinizi sürdürmek isteyip hem de ayrılığı düşünmeniz, ama bunu dile getirecek cesareti bulamamanız çok insani bir ikilem. Çünkü kalbiniz bir yandan sevdiğiniz insana bağlı, diğer yandan kendinizi değersiz hissettiren bir ortamın içinde kalmak zorunda bırakılmak sizi yıpratıyor.
Bazen insan böyle durumlarda kendini bir girdabın içinde bulur; sevgiyle korku, bağlılıkla öfke, umutla çaresizlik iç içe geçer. Siz de bir yandan “ayrılmak istiyorum” derken, bir yandan da bu sözü dile getiremeyecek kadar sıkışmışsınız. Bu aslında sizin zayıflığınız değil, duygusal bağın size verdiği ağırlığın çok açık bir göstergesi. Bir ilişkiyi bitirmek, hele ki sevilen ve emek verilen biriyle, sadece bir karar değil; aynı zamanda bir yas süreci gibi de hissedilir. Bu yüzden cesaret etmek kolay değildir, çünkü insan hem kaybetmekten korkar hem de verdiği emeklerin boşa gitmesini istemez. Ama bu arada kendi iç huzurunu ve öz saygısını da korumak zorunda kalır.
Yaşadıklarınızı okurken şunu da hissettim: Siz aslında kendinizi ifade etmekte zorlandığınızı söylüyorsunuz ama bu metni paylaşarak zaten çok şey ifade etmişsiniz. Duygularınızı yazıya dökebilmeniz bile, içinizde bu karmaşayı fark ettiğinizi ve bunu anlamaya çalıştığınızı gösteriyor. Belki de şu anda ihtiyacınız olan şey, kendinize biraz daha alan tanıyabilmek, bu duyguları sakince gözlemleyebilmek ve kimsenin baskısı olmadan kendi içinizden gelen sesi duyabilmek. Bazen insanın kalbinde cevabı vardır ama etraftaki baskılar o sesi duymasını engeller. Siz de kendinize, “Ben bu ilişkide ne kadar güvende hissediyorum? Burada olmaya devam edersem kendi benliğim nasıl etkilenir? Sevgi, öz saygı ve huzur arasında nasıl bir denge kurabiliyorum?” diye sorarak içinizdeki sesi biraz daha netleştirebilirsiniz.
Şunu bilmenizi isterim: Kararsız kalmanız bir zayıflık değil, bu süreçte yaşadığınız baskıların büyüklüğünü gösteren doğal bir tepkidir. Ne hemen ayrılmak zorundasınız ne de sırf zorlanıyorsunuz diye ilişkinizi sürdürmek zorundasınız. Şimdilik yapabileceğiniz en kıymetli şey, duygularınızı küçümsemeden kabul etmek, yaşadığınız sıkışmışlığı görmek ve kendinizi anlamaya çalışmaktır. Zamanla, içinizdeki düğüm gevşedikçe, hangi yönde adım atmanız gerektiğini daha net duyabilirsiniz.
İstediğiniz zaman bu sıkışmanın en ağır hissettirdiği noktalara daha yakından bakabiliriz; bazen sadece paylaşmak bile insanın yükünü biraz hafifletir.
Sevgiyle Kalın,
Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu
Yorumlar
Gizli Kullanıcı
Aslı hanım öncelikle yazdığınız onca şey için teşekkür ederim. Bu akşam itibari ile aldığım kararla ayrılmak zorunda kaldım zorunda kaldım diyorum çünkü kendisiyle çok mutlu olabilirdik ama babası bizim yuvamıza müdahil olabilirdi. Şöyle anlatayım geçen hafta pazar günü bizim evimize geldiler misafir ettik. Kendileri tuncelili aleviler ve bizde trabzonluyuz arada kültür farkları var haliyle. Biz onların evindeyken mezhep konusu açıldı ve babam “kapatalım konuyu ayıptır” diyerek kapattı konuyu. Bize geldiklerinde amcamla babası balkonda sigara içerken amcam ileride sorun olmaması için kimsenin aklında soru işareti kalmaması için bi soru yöneltti gayet medenice. Soruda şu “ileride çocuk olursa camiye kuran kursuna göndersek bu sizin için sorun yaratır mı “ yani şunu demek istedi siz alevisiniz cemevinemi gitsin camiyemi gitsin tarzında bir soruydu babasıda bu soruya karşılık “bu çocukların bileceği iş” diyerek konuyu kapattı ve kapattıktan hemen sonra salona gelip kızını yani sevdiğimi sonra eşini çağırarak bu konuyu açtı ve ortalık 56 oldu. Babası öncelerden bu işin olmasını istemediğini kendisi söyledi banada söyledi “ben açık konuşayım ben istemiyorum”u direk yüzüme söyledi o gün yani birebir görüştüğümüz gün. Ne dediyse her şeyi yuttum ne dediyse sustum içime attım ama babasını hiç sevemedim çünkü sergilediği hal tavırlarda ailemin zoruna gitti. Bu tür bir çok olayla karşı karşıya geldim sizede yukarıda anlattıklarım gibi artık doldum kendimi tutamaz oldum gözümden yaş dinmedi öylesine çok seviyorum öylesine seviyorum ki dedim hasan ileride mutsuz olacak benimle babasının arasında kalacak daha kötü olacak ayrılmakta sevgiye dahildir bir kaç zaman kötü oluruz mutsuz oluruz ama zamanla iyileşiriz ikimizde ilerleyen dönemde olmasın şimdi yollarımızı ayıralım diye düşündüm ve ailemde onun ailesini sevemedi daha doğrusu babası ve halasını sevemediler biz bu aileyle yapamayız dediler bende farkındaydım bunun ama her sabredişiö her susmam her adımım sevdiğim içindi onu ileride iki arada biz derede görmeye dayanamazdım. Babası x bir cümle söylese susmazdım karşılık verirdim hafif konuşan sevdiği için her şeyi yutan hasan yerine diğer hasan ortaya çıkacaktı ve bu sevdiğimi berfinimi etkileyecekti üzülecekti her gün üzülecekti bir gün onunda “keşke en başından bu evlilik hiç olmasaydı” dememesi için tek çarem yollarımızı ayırmak kaldı. İnanın ben onu çok seviyorum sevicemde içim paramparça kendimi zamanla toparlayacağıma inanıyorum ama kendimden çok hala onu düşünüyorum çok ağladı telefonda çok yakardı içim parçalandı çok kötü oldum ama ilerisini düşünmek zorunda olduğum için bu kararı vermek zorunda kaldım. Eğer biz birbirimize yazılmışsak rabbim yollarımızı kesiştirir mutlaka inşallahta hakkımızda hayırlısı olur.
14 Eylül 2025 00:47