• Anasayfa
  • Sorular
  • İlişkimde haklı olduğumda manipüle ediliyorum ama ona kanıtlayamıyorum ne yapmalıyım
Romantik İlişkiler

İlişkimde haklı olduğumda manipüle ediliyorum ama ona kanıtlayamıyorum ne yapmalıyım

Gizli Kullanıcı24 Temmuz 2025 00:16

Bazı yalanlarında gerçeği bilsem bile söyleyemiyorum çünkü kaybetmek istemiyorum ama haksız olduğu her şeyde ben konuşmaya çalıştığımda kendisi kavga çıkarıyor ve ben hatalıymışım gibi ‘hep ben haksızım zaten, senin hiç suçun yok, ben kötü biriyim’ gibi sözler söylüyor ilişkide yaptığı her şeyi yuttuğumu söylediğimde kendisinin de benim geçmişimi yuttuğunu ve bunu yapmasının daha büyük bir şey olduğunu söylüyor yalan söylediği ortada olsa bile yalanı yalanla kapatmaya, manipüle etmeye çalışıyor

Bu soru 27 Temmuz 2025 17:30 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


İlişkilerde duygusal manipülasyona maruz kalmak, kişinin hem kendine olan güvenini hem de ilişkideki doğruluk duygusunu sarsabilir. Senin anlattığın durumda, hem haklı olduğunu bildiğin hâllerde kendini ifade edememen hem de partnerinin bu durumlarda seni suçlu hissettirmesi, oldukça yıpratıcı bir duygusal döngüye işaret ediyor. En önemlisi, sen de farkındasın: “Bazı yalanlarında gerçeği bilsem bile söyleyemiyorum çünkü kaybetmek istemiyorum.” Bu cümle hem yaşadığın çelişkiyi hem de bu ilişkide nasıl kendi değerinden ödün vermek zorunda kaldığını ortaya koyuyor.


Öncelikle, duygusal manipülasyonun en sık kullanılan yollarından biri olan kurban rolü senin partnerinde yoğun bir şekilde görünüyor. Yani sen bir problemi dile getirdiğinde, o problemi konuşmak ve çözmek yerine “hep ben kötüyüm, hep sen haklısın, ben zaten kötü biriyim” gibi dramatik ve suçlayıcı ifadelerle konuyu senden uzaklaştırıyor. Bu, duygusal sorumluluktan kaçmanın bir yoludur. Aynı zamanda seni “acımasız” ya da “aşırı hassas” hissettirmek için kullanılan bir tekniktir. Bunu fark etmen çok önemli çünkü bu tür söylemler seni suçlu hissettirdiği sürece kendini ifade etme cesaretin giderek azalır. Zamanla bu, “benim duygularım önemsiz”, “konuşmak faydasız”, “susarsam sorun çıkmaz” gibi inançlara dönüşür. Ama aslında olan şey, senin haklı olduğun hâllerde bile değersizleştirilmen, duygularının yok sayılmasıdır.


Senin için zor olan bir diğer şey ise, gerçeği bilsen bile susmak zorunda kalman. Bu, ilişkide “kayıp korkusuyla” birleşen bir travma tepkisidir. Yani sen bir yalanı bildiğinde onu ortaya koyacak gücü bulamıyorsun çünkü içinde “bunu söylersem gider” korkusu var. Bu çok anlaşılır bir durum ama aynı zamanda bu durum, ilişkideki güç dengesini sürekli onun lehine çeviriyor. Zamanla kendine güvenin azalıyor, neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etmek zorlaşıyor. Partnerin bu durumu fark ettiyse, bunu zamanla kullanmaya başlar: yalanı yalanla örtmek, suçluluk duygunu beslemek, senin geçmişini öne sürerek kendi hatalarını küçültmek gibi.


Özellikle dikkat çekici olan nokta, partnerinin kendi yalanını senin geçmişinle dengelemesi. Bu, ilişkilerde çok sık karşılaşılan ama çok sağlıksız bir mekanizmadır. “Ben sana bunu yaptım ama sen de zamanında şunu yapmıştın” diyerek geçmişi bugünkü bir hataya kalkan yapmak, hem duygusal adaletsizliğe hem de sürekli bir suçluluk döngüsüne neden olur. Oysa ki sağlıklı bir ilişki geçmişin sürekli ortaya sürüldüğü değil, bugün olanın konuşulabildiği bir alandır. Eğer partnerin yaptığı her hatada senin geçmişini masaya koyuyorsa, burada bir eşitlik yoktur. Bu bir ilişki değil, bir “hesaplaşma alanı” hâline gelir.


Manipülasyona uğrayan bireyler zamanla kendi duygularından ve sezgilerinden şüphe etmeye başlarlar. “Acaba abartıyor muyum?”, “Belki de gerçekten ben biraz fazlaca tepki verdim”, “Bunu söylemem suçlamak gibi olur mu?” gibi sorular zihni ele geçirir. Bu yüzden en önce yapman gereken şey, iç sesini yeniden duymayı öğrenmek. Bu iç ses şunu söylemeli: “Benim fark ettiğim şey, hissettiğim kırgınlık ya da gördüğüm yalan GERÇEK. Bu duygum geçerli ve buna saygı göstermek hakkım.” Bu sesi güçlendirmek için yazabilirsin. Her yaşadığın olayda “Ben ne hissettim?”, “O ne dedi, ben ne duydum?”, “Ona ne söyleyebilirdim?” gibi sorularla duygularını tanımlayabilirsin. Bu seni sustuğun yerden tekrar sesini bulduğun yere taşır.


Bazı manipülatif kişiler senin en ufak “sitem” ya da “hak arayışı” sözünü suçlama gibi algılar ve bu noktadan sonra tartışmayı çarpıtarak seni kötü göstermeye çalışır. Bu yüzden dilini değiştirmek güç sağlar. Örneğin “Sen hep yalan söylüyorsun” yerine, “Yalan söylendiğinde kendimi değersiz ve kırgın hissediyorum” demek çok daha net ve savunulamaz bir ifade olur. Böylece karşı tarafın seni çarpıtmasına fırsat vermemiş olursun. Çünkü duygular tartışılmaz, duygular senindir ve ona göre şekillenmez.


Senin geçmişin, onun bugünkü hatasını meşrulaştıramaz. Bunu sık sık kendine hatırlatmalısın. İlişkide senin geçmişte yaptığın bir hata varsa, o konuşulup kapanmıştır. O da o zamanki bağlamda değerlendirilmiştir. Bugünkü yalan, manipülasyon, duygusal suistimal o günden bağımsızdır. Eğer partnerin sürekli senin geçmişini gündeme getirerek bugünkü yanlışlarını örtüyorsa, bu seni savunmaya itmekten başka bir işe yaramaz.


“Kaybetmekten korkuyorum” cümlesi, çoğu zaman ilişkilerde kişiyi susturan, razı eden, katlanan bir konuma iter. Oysa gerçek sevgi, korku değil güven üzerine kurulur. Kaybetme korkusuyla sustuğun her sefer, ilişkinin zemini biraz daha güvensiz hâle gelir. Bu korkuyla yüzleşmek için şu soruyu kendine sorman çok kıymetli olur: “Sustukça kazandığım şey ne? Sustukça neyi kaybediyorum?” Bu soruya dürüstçe vereceğin cevap, sana yol gösterici olur.


Bu ilişkiye gerçekten güveniyor musun? Sana yalan söylendiğini bildiğin hâllerde neden hâlâ kalıyorsun? Çünkü bu sorunun cevabı, iyileşmenin ilk anahtarıdır. Güvenin olmadığı bir ilişkide, duygular çürür. Sevgi, güvenin yokluğunda büyümez. Belki de bu ilişkiyi kaybetmekten değil, yalnız kalmaktan, bir daha böyle bir bağ kuramamaktan korkuyorsun. Ama kendine hatırlatman gereken şey şu: Kendi değerine sahip çıktığında yalnız kalmak bir kayıp değil, bir kazançtır.


Manipülatif ilişkiler, zamanla psikolojik sağlamlığı zedeler. Özsaygıyı düşürür, gerçeklik algısını bozar. Bu yüzden bir uzmandan destek alarak yaşadığın ilişkiyi daha objektif şekilde görmen ve kendi iç gücünü yeniden hatırlaman çok destekleyici olur.


Şimdi kendine şu soruyu sor:

“Sadece sevildiğimi hissetmek için hangi gerçekleri görmezden geliyorum?”

Bu sorunun cevabı, kendinle kurduğun ilişkinin aynasıdır.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular