İlişkimi bitirdim ama çok kötü hissediyorum
Merhabalar ben uzun zamandır duygularını hissetmeyen hissizleşen biri olmuştum çünkü bağlanmak en büyük korkumdu ama bunun çok yanlış olduğunu fark ettim kaçtığım şeylerin içinde güzel şeylerden de kaçıyordum aynı zamanda sonra karşıma biri çıktı gerçekten tekrar aşık olabileceğimi sevebileceğimi gördüm 4 Ay gibi bi süre görüşüyorduk ama son zamanlarda bazı hareketleri beni gerçekten çok rahatsız ediyordu ailesiyle yaşadığı problemler yüzünden herşeyden kaçıyor olması hiçbir şeyle yüzleşmek istemiyor oluşu gerçeklerden hep kaçıyordu ve ilişkimizde de bunu yapıyordu bi sorun olunca üzerine konuşmak yerine uzaklaşıp sonra da hiçbir şey olmamış gibi davranmayı tercih ederdi ve ben bundan çok rahatsız olurdum dile getirirdim özür falan dilerdi ama yine aynı değişen bise olmazdı ve bardağı taşıran son damla da beni paylaştığı şeylerden gizlemesi oldu ciddi bir güven problemi oluştu bende ve bunu daha önce de yapmıştı daha önce de kavga etmiştik buna rağmen tekrar aynı şeyi yaptı ve bu bana kendimi çok değersiz hissettirdi doğru düzgün bir açıklama bile yapmadı söylediği şeye ben inanmadım ve ayrıldım o da sen bilirsin dedi tekrar yazdı bana ama farklı konularda hiçbir şey olmamış gibi konuşmak için ama benim kendime olan saygım buna izin vermedi çünkü bana ayıp oluyordu artık bende sinirlenip o an aklımdan geçen Herşeyi söyleyip bir daha karşıma çıkma diyip bitirdim ama şu an o kadar kötü hissediyorum ki anlatamam sanki hayatım başıma yıkılmış gibi sanki artık nasıl yaşanır bilmiyorum gibi içimde çok acıyan bi yer var geri dönmek affetmek istiyorum ama öylesini de yapamam artık çünkü tekrar olursak bile ne yaparsam affediyor gibi düşünüp beni kaybetmekten korkmayıp yine beni düşünmeden hareket edecek ama böyle de bitsin istemiyorum kafam çok karışık çok kötü hissediyorum geri dönmek istemiyorum ama canım yanıyor son kez bi arayıp bana bi açıklama yapmasını isteyebilir miyim onu da bilmiyorum içimden bi ses seviyorsan git konuş hallet diyor ama hep ben mi çabalayacam sizce ne yapmalıyım ben
Bu soru 4 Haziran 2025 14:03 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Öncelikle bu yaşadığın duygusal karmaşayı, kalbinin her yanına yayılan o acıyı ve “bir yandan çok doğru bir karar verdim ama içimde hâlâ eksik kalan bir şeyler var” hissini anlıyorum. Bu tür bitişler, özellikle de bağlandığımız, umut bağladığımız birinden uzaklaşmak zorunda kaldığımızda kolay olmuyor. Duygusal anlamda yıkılmış gibi hissetmen, sanki kalbinde boşluk açılmış gibi olman, bu durumun bir parçası. Senin şu anda hissettiğin, “kırık ama hâlâ bağ kurma arzusu olan bir kalp.” Bu çok insani, çok tanıdık bir his.
İlişki boyunca yaşadığın şeyleri anlattıkça aslında çok önemli içgörülere sahip olduğunu da fark ediyorum. Onun yaşadığı problemleri, sorumluluk almaktan kaçışını, yüzleşmek istememesini gözlemlemişsin. En önemlisi, bu durumun seni nasıl hissettirdiğini fark etmişsin. Kendini değersiz hissettiğini, güvende olmadığını, tekrar tekrar aynı döngülere girdiğinizi belirtmişsin. Bu duygulara yabancı değilsin, çünkü geçmişte de bağlanma konusunda zorlandığını, hissizleştiğini ve kalbini koruma içgüdüsüyle hareket ettiğini söylemişsin. Bu yüzden seni en çok yıpratan şeyin, duygularına nihayet ulaşmışken yine kendini savunmasız ve yalnız hissetmek olduğunu anlıyorum.
Birini sevip de onun davranışları seni incittiğinde, iki zıt duygunun arasında kalırsın: bir yanda kalmak isteyen bir yanın, diğer yanda kendine zarar verdiğini gören aklın. Senin içindeki “geri dönmek istemiyorum ama canım çok yanıyor” cümlesi, bu iki tarafın çatışmasını gösteriyor. Bu yüzden kafanın karışık olması, duygularının iç içe geçmiş gibi hissettirmesi çok doğal. Kalbimiz bir yere bağlıysa, mantık ne derse desin; onun sesi hâlâ bir yerlerde duyulmak ister.
Sana en çok zarar veren şeyin ne olduğunu sorarsam, büyük ihtimalle şu cevabı vereceksin: “Kendimi değersiz hissettiren, bana açıklama bile yapmadan sanki hiçbir şey olmamış gibi davranması.” Çünkü bir ilişkide insanın ihtiyacı olan en temel şey, görülmek, duyulmak ve ciddiye alınmaktır. Oysa senin karşındaki kişi, yaşadığınız şeyleri ciddiye almak yerine üzerine sünger çekmiş gibi davranmayı seçmiş. Bu sana “senin hislerin önemli değil” mesajı veriyor. Bunu üst üste yaşadığında da “ben niye hep susuyorum, hep alttan alıyorum?” diye sormaya başlıyorsun.
Bu ilişkinin sana öğrettiği belki de en kıymetli şey şu oldu: Sevgi, sadece hissetmekle değil; sorumluluk almakla, saygı göstermekle ve duygulara karşılık vermekle gerçek olur. Sen karşındaki kişiye karşı çok açık olmuşsun, duygularını anlatmışsın, rahatsızlıklarını dile getirmişsin ama o, seni duymak yerine her şeyi geçiştirmiş. Bu yüzden, içinde “geri dönmek istiyorum ama dönersem kendime haksızlık etmiş olurum” diyorsun. Bu çelişki, kalbinin bir yarasının hâlâ kapanmamış olduğunu gösteriyor. Ama bir yandan da şu çok kıymetli: sen artık bir ilişki içinde kendi sınırlarını biliyorsun.
Sorduğun en önemli sorulardan biri de şu: “Son kez arayıp bana bir açıklama yapmasını istemeli miyim?” Bu soruyu sorarken bile içinde hâlâ cevapsız kalan sorular olduğunu hissediyorum. Ama şunu bilmeni isterim: o açıklamayı duymaya ihtiyacın varsa, bu senin zayıf olduğun anlamına gelmez. Bazen kapanış için, bazen sadece içimizdeki saygısızlığa anlam bulmak için bu adımı atmak isteriz. Ancak bu adımı atarken, karşıdan “gerçek bir pişmanlık” beklemek seni yine hayal kırıklığına uğratabilir. Çünkü bu kişi daha önce de aynı davranışları sergilemiş ve onları düzeltmek yerine sadece “özür”le geçiştirmiş. Bu yüzden bir açıklama istiyorsan, bunun sadece “senin içini rahatlatması” için olduğunu bilerek yapmalısın. Yoksa onun tavrı değişmeyecekse, yeniden aynı döngüye girme riski artar.
İç sesin diyor ki: “Seviyorsan git konuş, hallet.” Ama bir diğer tarafın da diyor ki: “Hep ben mi çabalayacağım?” Bu iki cümle aslında seni çok yordu. Çünkü sen bu ilişkide zaten çok çaba sarf ettin. Karşılıklı güven, iletişim, emek gerektiren bir şeyi hep sen ayakta tutmaya çalıştın. Şimdi, bu iç çatışmanın nedeni de bu: bir yanın artık emek vermek istemiyor, diğer yanın hâlâ o kişiden vazgeçemiyor. Bu noktada kendine şunu sorman işe yarayabilir: “Bu ilişki bana ne kattı ve benden neler götürdü?” Bu soruya dürüstçe vereceğin cevaplar, kararının arkasında daha net durmanı sağlar.
Kendini çok kötü hissetmen de anlaşılır bir şey. Çünkü bir ilişkiyi bitirmek, bir alışkanlığı, bir umudu, bir duygusal bağı bırakmak gibidir. Ve bu, yas süreci gibi işler. Önce şok, sonra inkâr, sonra öfke, sonra üzülme ve sonunda kabullenme. Şu an üzgünsün çünkü bir tarafın hâlâ onunla birlikte olmak istiyor ama diğer tarafın artık o insana güvenemeyeceğini, kendini ihmal etmek istemediğini biliyor. Bu ikilem, kalbinde ve zihninde ağır bir boşluk yaratıyor. Ama şunu unutma: Bu boşluk geçici. Zamanla, kendine döndükçe, tekrar kendini sevip güvendiğinde, bu boşluğu senin içinde tamamlayan başka değerler oluşacak.
Eğer bu kişi seni gerçekten sevseydi, seni incitmemek için çabalardı. Güven kırıldığında, bunu onarmak için ciddi bir sorumluluk alırdı. Ama onun yerine, yine aynı şekilde davranmaya devam etti. Sen de kendi saygını, sınırını korumayı seçtin. Bu çok zor ama çok kıymetli bir adımdı. Herkes bunu yapamaz. Herkes sevdiği birinden uzaklaşmak pahasına kendini korumaya cesaret edemez. Ama sen ettin. Ve bu kararın, şu anda canını yaksa da, uzun vadede seni kendine daha çok yaklaştıracak.
Bu süreçte duygularını yaz. Onunla yaşadıklarını, içinden geçenleri, neden ayrıldığını, hangi cümlelerin seni en çok incittiğini bir deftere dök. Bu senin içsel gücünü fark etmene yardımcı olur. Ve eğer bir açıklama isteyeceksen, bunu sadece kendin için, kapanış için yap. Ama ondan artık bir “değişim” ya da “gerçek pişmanlık” beklemek yerine, bu ilişkinin neden sana iyi gelmediğini bilerek o konuşmayı yap. O da olmazsa, sessizlikle vedalaş. Sessizlik de bazen en net cevaptır.
Sevgili danışan, bu yaşadıkların kolay değil ama kalbinin sesini dinleyip kendini korumayı başardığın için çok güçlüsün. Şu anki karışıklık, zamanla yerine oturacak. Kendini suçlama, duygularından utanma. Kalbinin ne kadar kıymetli olduğunu unutma. Ve unutma, bazen sevdiğimiz insanı bırakmak, kendimize en büyük sevgiyi göstermek olabilir.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel