İnsanlar beni kırıyor ama ben onları kıramıyorum
İnsanlar bana karşı çok kırıcı sözler kullanıyor ve bu durum beni çok üzüyor aynı zamanda çok kırılıyorum. Kırgınlığımı onlara söyleyemiyorum ve bu durum beni çok rahsatsiz ediyor bu durum yüzünden çoğu şeyi kafama takıyorum ve bunun yüzünden ortamlarda veya baska yerlede kendimi kanıtlamaya çalışıyorum sanki karşı tarafa kırgınlığımi söylersem o kırılır diye düşünüyorum ve bu durumu sürekli düşünüyorum. Şimdiden teşekkür ederim
Bu soru 5 Mayıs 2025 21:50 tarihinde Psikolog Ezgi Aydın tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar sevgili danışan,
Öncelikle burada soru sorma cesareti göstermeniz, kendinizi buraya açmanız çok çok kıymetli…
Kimi zaman kritik sözler öylesine derinden sızlatır ki, o acının etkisi bir süre sonra içimizde yankı bulur. İnsanların kullandığı kelimeler küçücük görünse de, sizde yarattığı etkiyi yalnızca siz bilebilirsiniz ve kimse “bunu abartıyorsun” deme hakkına sahip değil aslında…
Burada şöyle bir detay dikkatimi çekti; Kırgınlığınızı ifade etmekten çekiniyorsunuz, çünkü karşınızdakinin üzüleceğini ya da kırılacağını düşünüyorsunuz. Belki de bu sizin empati duygunuzun oldukça gelişmiş olmasından kaynaklanıyor. çoğu zaman hassas ve ince düşünceli insanlar böyle hisseder…
Biraz şöyle de yaklaşılabilir: Sanki başkalarının duygularını, kendi duygularınızdan daha yukarı bir yere koyuyorsunuz. Belki de, “benim üzülmem çok önemli değil, onlar üzülmesin yeter” gibi bir telkin oluşmuş içinizde…
Oysa bu bakış açısı zamanla sizin iç sesinizi bastırabilir. Kendi duygularınızı geri plana atmak, “benim hislerim o kadar da önemli değil” inancını pekiştirebilir. Bu, uzun vadede hem öz saygıyı zedeleyebilir hem de ilişkilerde yorgunluk oluşturabilir. Bu yüzden, duygularınızı ifade etmeye yavaş yavaş alan açmak sizin için iyileştirici olabilir.
Tabii ki böyle durumlarda sessiz kalmak kolayca alışkanlığa dönüşebiliyor. İçinizde birikince de, ister istemez içinize atıyorsunuz; bu da kafa karışıklığına, hatta zaman zaman kendinizi değersiz hissetmenize yol açabilir. Ne kadar çok takıldığınızı ve kafanızda dönüp durduğunu anlatmışsınız; bu da gösteriyor ki bu mesele sizin derinlerde gerçekten canınızı yakıyor.
Kırgınlık, insanın içini kemiren bir duygudur… Yavaş yavaş tüketebilir… Belki de hep kendi içinize atmaya alışmış olabilirsiniz, kimseye belli etmeden. Ama şöyle düşünebilir misiniz;
Kırıldığınızı paylaşmak, karşı tarafa yük olmak değil aksine, ilişkinin daha sağlam temeller üzerinde yürümesini sağlayan bir adım olabilir. Bunu söylemek kolay olmuyor elbette, hele ki öyle alışmışken.
Belki de burada küçük bir iç ses çalışması iyi gelebilir: “Ben duygularımı paylaştığımda, ilişki daha dürüst bir zeminde ilerleyebilir” cümlesini birkaç gün zihninizde tekrar edebilirsiniz. Bu, kendinize izin vermenin bir adımıdır.
Şunu deneyebilirsiniz: Belki de güven duyduğunuz bir arkadaşınız varsa, önce ona ufak bir “ben bazen çok kırılıyorum, bunu dile getirmekte zorlanıyorum” diyebilirsiniz. Ya da bir deftere, sizi inciten olayları yazıp, “Bunu şu an söyleyemiyorum ama içimden geçenler şöyle…” diyerek dökmek huzur verebilir.
Kendinizi ortamda kanıtlama ihtiyacı hissettiğinizden bahsetmişsiniz. Bu da çok tanıdık bir his. “Ben buradayım, değerliyim” deme ihtiyacının karşılıksız kalması, sizi daha çok zorlayabilir. Belki burada bir durup, “Ben ne zaman kendimi rahatça ifade edebiliyorum? Hangi ortamlarda, kimlerin yanında daha az yoruluyorum?” diye bakabilirsiniz kendinize. Böylece küçük küçük, o kırgınlıklara da mesafe alabilmek mümkün olabilir.
Unutmayın, kendi değerinizi kanıtlamaya çalışmak yerine, zaten kıymetli olduğunuzu içselleştirmek en temel ihtiyaçlardan biridir. Bunu hissetmeye başladığınızda, sizi kıran sözler de belki aynı yoğunlukta etki etmeyebilir.
Bunları paylaştığınız için teşekkür ederim; kırgınlıklar biriktikçe ağırlaşıyor ve taşınması yorucu hale geliyor, biliyorum. Önemsiz gibi görünen hisler bile, zamanla koca bir gölgeye dönüşebiliyor insanın hayatında…
Belki küçük bir deneme yapmak iyi gelebilir; örneğin bugün, size kırıcı bir söz söyleyen biriyle yüz yüze gelme ihtimalinizi düşünün. Orada, tüm duygunuzu aktaramasanız da, “Bu söylediklerin beni biraz üzdü” cümlesini içinizden kurmayı deneyin. Söylemek zorunda değilsiniz, ama içinizde böyle bir sesin varlığını kabul etmek bile bazen hafifletici olabiliyor.
Dilerim ki zamanla kendi duygularınızı daha özgürce paylaşabildiğiniz ilişkileriniz artar ve içinizi kemiren bu yük biraz hafifler. Burada yazdıklarınıza bakınca çok kıymetli bir hassasiyet görüyorum. Kırgınlıklarınızı dillendirmeyi de, en az başkalarının duygularına gösterdiğiniz özeni sizin de hak ettiğinizi hatırlatmak istedim.
Daha fazla sormak istediğiniz sorularınız var ise, yeni bir soru oluşturabilirsiniz.
Kendinizden hak ettiğiniz değeri esirgemediğiniz, sorunlarla başa çıkabilecek gücü kendi içinizde keşfedebildiğiniz sağlıklı günler dilerim.
Sevgiler,
Psikolog Ezgi Aydın