İnsanları memnun eden oluyorum
-cogu zaman hayır diyemiyorum -sıkıldıgım, bunaldıgım arkadaslıklarımı bitiremiyorum -karsımdaki erkegi begenmesem de begenmiş gibi davranıyorum (zorbaladıgım da oluyo) -gulmesem bile ayıp olmasın diye random atıyorum -çoğu zaman insanlarla konuşurken kendim gibi hissetmiyorum -bi keresinde sırf 'o' istiyo diye öpüşmüstüm ve bana dokunmasına izin vermiştim o an çok da memnun olmasam da onu mutlu etmek için varmışım gibi hissetmiştim yani obje gibi yani bunlar bi kaç örnekti
Bu soru 2 Ağustos 2025 13:00 tarihinde Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar 🌿
Yazdıklarınızda daha çok sınır koymakta zorlandığınızı düşündüm çünkü anlattıklarınızda kendini bir kenara koyup başkalarının beklentilerine göre yaşamak zorunda kalan biri var sanki… Hem yoran hem biraz içten içe kızdıran bir tarafı da var bunun, değil mi? Bir yandan insanlar sizi sevsin, kırılmasın, size kızmasın istiyorsunuz; bir yandan da kendi istek ve sınırlarınız arka planda kalıyor gibi görünüyor. Fakat şunu bilmelisiniz ki sağlıklı sınırlar konulmadan kendinizi daha iyi hissetmeniz mümkün değil.
Şu örnekler çok dikkatimi çekti: Arkadaşlıklarınızı bitirememek, aslında beğenmediğiniz bir erkeği beğeniyormuş gibi davranmak ya da sırf karşınızdaki kişi istiyor diye istemediğiniz fiziksel yakınlığa izin vermek… Bunlar, "orada biri üzülmesin ama ben ne hissediyorum?" sorusunu ihmal etmenin örnekleri gibi. Fakat bunu yapmak için gerçekten nedenleriniz var mı ? Sınır koymak insanlara hayır demek size ne düşündürüyor ?
"Hayır" dediğinizde sanki yalnız kalacak, dışlanacak veya suçlu hissedecekmişsiniz gibi bir kaygı oluşuyor olabilir. Birçok insan için bu his çok tanıdık aslında, ülkemizde yetiştirilen kız çocuklarında da "aman ayıp olmasın", "kimseyi kırma", "uslu ol" gibi kalıplar sıkça işleniyor. Ama işin ilginç yanı, sürekli başkasını düşünürken, "benim de bir kalbim, bir bedenim, isteklerim, kırılganlıklarım var" diyebilmek zorlaşıyor. Çok basit bir örnek gibi görülebilir fakat burada bile şunu görebilirsiniz bazen annelerin sana taş atana sen ekmek at gibi cümle kaliplari bile ilerleyen zamanlarda kişilerin hayır demesini zorlaştırıp kaygı bozukluğu yaşamalarına neden olabiliyor. Ve belki sizde bu noktada kendi geçmişiniz bakmaya çalışabilirsiniz. Acaba geçmişte sınır koymanıza izin vermeyen kişilerle mi büyüdünüz ? Hayır dediğinizde reddedildiğiniz ya da sevilmediğinizi düşündüğünüz olaylar mı yaşadınız ? Belki bu sorulara yanıt vermek biraz da olsa bu durumu netleştirebilir.
Bir an için gözlerinizi kapatıp geçmişte sizi en çok bunaltan, kendinize uzak hissettiren anı düşünün. O anda, içinizden geçenleri hiç kimseye anlatmadan, kağıda dökmeyi deneyebilirsiniz. Neden yazmak? Çünkü bazen kişi, kendi içindeki duyguları ancak yazarak veya sessizce hayalinde tekrar ederek fark edebiliyor. Belki "ben neden yine kendimden vazgeçtim?” diye içinizden geçiriyorsunuzdur…
Bir şey daha eklemek isterim: Hayır diyememek veya istemediğiniz şeyleri kabul etmek, sizi zayıf, çaresiz ya da değersiz yapmaz. Aksine, fazlasıyla empatik ve başkalarını düşünen biri olduğunuzu gösteriyor. Belki zamanla bu özelliğinizin, yaşamınızı başkaları için yaşamaya dönüşmemesini sağlamak önemli olabilecek. Ufak adımlarla başlayabilirsiniz; örneğin, birine "bu sefer gelmek istemiyorum" demek, istemediğiniz bir şeyi açıkça dile getirmek… Yavaş yavaş bunlar cesaret gibi geliyor ama sonrası rahatlatıcı olabiliyor.
Belki de önce "ben ne hissediyorum?" sorusunu kendinize düzenli olarak sorabilirsiniz. Küçük bir egzersiz önermek isterim: Günde bir kez, herhangi bir konuda kendinize "Bunu yapmayı istiyor muyum, istemiyor muyum?" diye samimiyetle sormayı deneyin. Yanıtınızı beğenmeseniz bile, o cevaba alan tanıyın. Bir süre sonra sınırlarınızın ve arzularınızın nerede başladığını, ne kadarına tahammül ettiğinizi daha net görebilirsiniz.
Bu süreci değerlendirirken kendi öz farkındalığınızla öz düzenlemenizle birlikte hareket etmeniz gerekebilir yani duygularınız ve düşüncelerinizi tanıyarak yaptığınız eylemlerde verdiğiniz kararların sizin kararlarınız mı yoksa etkisi altında olduğunuz birinin kararları mı, öğrendiğiniz durumlardan mı kaynaklı anlamaya çalışabilirsiniz.
Bahsettiğiniz konu derin bir konu bu yüzden isterseniz bu durumla alakalı bir terapisti ile birlikte çalışabilirsiniz. Neden hayır diyemediniz bunun temelinde hangi duyguların ve düşüncelerin yaptığını, ailenizin bu konuda nasıl bir etkisinin olduğunu daha detaylı bir şekilde terapi sürecinde fark edebilirsiniz.
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz
teşekkür ederiim