İnsanların yanlış yorumlamalarından sıkıldım
Ben arkadaş ortamından biriyle sevgili olmuştum bu ilişkimden sonra 2 sene boyunca psikoloji okuması yaptım hep çünkü öyle şeylerle sınandım ki sadece bir ilişki değildi. Arkadaşlarımın beni hareketlerimi o ne yaparsa yapsın onu affetmemi her şeyi eleştirdiler kendi aralarında konuştular. Tüm hayatım insanların eleştiri malzemesine dönmüştü. Herkese bir açıklama yapıyordum kimse kırılmasın üzülmesin diye herkesin gönlünü yaparsan kendimi kaybetmişim meğer. O ilişkide başından fedakarlıklar yaparak başlamıştım. Ama git gide anladım ki bunları aslında sen baştan kabul ettin konuşmaya hakkın yok ya da hataları yargılamadan dinliyordum yanında olmaya çalışıyordum ee sen de ayrıl o zaman ayrılmadın bunları kabul ettin diye algılanıyormuş meğer. Yani üzülüp tepki gösteriyorsam suçlu ben oluyordum. Ayrılmıyorsam bir şeyler düzelsin diye bekliyorsam kabul etmiş oluyordum. Meğer bunlar birer birer tavize dönüşmüş. Karşımdaki kişi bu matematiği o kadar iyi kurmuş ki benim hoşuma giyemeyen durumlar da yapmamış gibi yalanlar söylüyordu ya da gizliyordu. Çok basitmiş gibi geçiştiriyordu bunları hatta öyle açıklamalar yapıyordu ki dine dayandırarak kendini çelişkili durumdan sıyırmaya çalışıyordu. Ama ben bunlara tepki gösterince eee benim de beklentilerim karşılanmıyor zaten diyerek terk etti beni. O dönem manipüle edildiğimi anlamıyordum ayrıldık üzerinden 1 sene geçti duygularım bitmediği için onu izlemeye başladım o bunu fark etti buna karşılık verir şeyler paylaştı. Ama beni deniyor muydu anlamıyordum. gerçekten bir şeyler değmemişti çok iyi biliyordum ben de fedakarlık yaptığım kıyafetlerime geri döndüm artık fedakarlık yapmayacağımı kanıtlar bir fotoğraf paylaştım.
Paylaştığım fotoğraflardan sonra kendi yaşattıklarını unutup beni suçlu ilan etti. Ortak arkadaşlarımız direkt bunu ona göndermişler onlar da sürekli olarak benim arayı bozan bir insan olduğumu düşünüyorlardı ben ilişkimi göz önünde yaşamak istemeyen biriyim ama sürekli biz karışmıyoruz diyerek ilişkinin tüm detaylarını karşı taraftan öğreniyorlardı. Şimdi o kadar iyi anladım ki demek ki her şey böyle ilerliyordu. İyi veya kötü her şey ona gidiyordu. Bir insan sevdiği için gelir savaşır diye düşünürdüm hep böyle insanları araya karıştırıp beni gözlemliyormuş uzaktan çok yorgunum yaşattıkları için özür bile dilemeyip en ufak açığımı bekleyip kendi beklentileri karşılanmayınca ayrılıp ama ben kendi kıyafetlerime dönünce suçlu ilan ediliyorum.
Bu soru 13 Temmuz 2025 14:05 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıklarınızı büyük bir dikkatle okudum. Anlattıklarınızdan, yalnızca bir ilişki yaşamadığınızı; aynı zamanda bu ilişkiyle birlikte arkadaş çevrenizin, sosyal ortamınızın, hatta değerlerinizin sorgulandığı ve sınandığı bir döneme girdiğinizi anlıyorum. Hissettiğiniz kırgınlık, hayal kırıklığı ve yanlış anlaşılma duygusu son derece anlaşılır. Çünkü siz bu süreçte sadece bir partnerin değil, birçok insanın bakış açısında da yargılandınız, anlamak yerine yorumlayan, desteklemek yerine eleştiren tutumlarla karşılaştınız. Tüm bunlar bir insanın güven duygusunu ve özsaygısını sarsabilir. Siz bu kırılgan zeminde bile kendinizi toparlamaya, anlamaya ve iyileşmeye çalışmışsınız. Bu, çok kıymetli bir çaba.
İlişkinizin başlangıcında sergilediğiniz fedakarlıklar ve toleranslar zamanla sizin kimliğinizin bir parçası gibi algılanmış olabilir. Bu, ne yazık ki çok sık rastlanan bir durumdur. İnsanlar sizin o anki suskunluğunuzu onay gibi yorumlayabilir, sınırlarınızı kendileri belirlemeye kalkışabilir. Fakat siz ilişkiniz ilerledikçe ve davranışların üzerinizdeki etkilerini daha çok fark ettikçe tepki vermeye, hayır demeye ve sınırlamaya başlamışsınız. Bu da karşı tarafı rahatsız etmiş. Çünkü artık yönlendirebildiği, manipüle edebildiği kişi yerine kendi varlığını ortaya koyan, haklarını ifade eden bir sizle karşılaşmış. Bu geçiş döneminde yaşadığınız içsel çelişkiler, “Ben baştan kabul ettim, şimdi konuşmaya hakkım yok” gibi düşünceler, duygularınızın değersizleştirilmesine neden olmuş olabilir. Oysa ki bir insanın değişmesi, sınır çizmesi ve “artık yeter” diyebilmesi son derece sağlıklıdır. Bu, zayıflık değil güçtür.
Bahsettiğiniz manipülasyonlar da oldukça dikkat çekici. Karşınızdaki kişinin dini ya da değer temelli açıklamalarla kendini haklı göstermeye çalışması, sizin duygusal tepkilerinizi yok sayması ve ayrılığı “beklentim karşılanmıyor” diyerek meşrulaştırması, aslında sizin duygusal emeğinizi göz ardı ettiğinin bir göstergesi. Sizi kıran, üzen, yalnız hissettiren bu süreçte özür dilemek, sorumluluk almak yerine daha da suçlayıcı bir tutuma girmesi, bu ilişkide sağlıksız dinamiklerin olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Dahası, arkadaş çevrenizin sürekli bilgileri karşı tarafa taşıması, bir ilişkinin en mahrem duygularının başkalarının elinde şekil almasına neden olmuş. Bu da yalnızca ilişkinize değil, sizin sosyal güvenliğinize de zarar vermiş gibi görünüyor.
Yılmadan kendinizi anlamaya çalışmışsınız. Psikoloji okumaları yaparak bu yaşadıklarınıza bir anlam verme, kendinizi ve yaşadığınız süreçleri kavrama çabası içine girmişsiniz. Bu çok kıymetli bir süreç. Çünkü çoğu insan yalnızca duygulara kapılırken, siz duygularınızı anlamlandırmak ve dönüştürmek için adım atmışsınız. Bu, yaşadığınız travmaların üstesinden gelmenizde çok önemli bir başlangıç. Ancak bu sürecin uzun ve inişli çıkışlı olabileceğini de bilmek gerek. Özellikle duygularınız henüz bitmemişken karşı tarafın sizi hâlâ uzaktan gözlemlemesi, bir şeyleri deniyor gibi tavırlar göstermesi, kafanızda soru işaretleri ve duygusal karmaşalar yaratabilir. Ancak bu noktada şu soruyu kendinize sorabilirsiniz: Bu kişi bana güvenli, saygılı ve istikrarlı bir ilişki sunabiliyor muydu? Yoksa yalnızca duygu yoğunluğu yüksek ama sınırları silik bir ilişki mi yaşıyordum?
Sizin kıyafetlerinize geri dönmeniz, sembolik olarak da “artık kendi benliğimi geri aldım” demek olabilir. Bu, dışarıdan bir başkaldırı gibi algılansa da aslında içsel bir dönüşümün göstergesidir. Kendinizi yeniden tanımlamanız, neye evet, neye hayır diyeceğinizi belirlemeniz, artık “sürekli birilerini memnun etmeye çalışan” Zeynep değil de, kendi sınırlarını bilen bir birey olma yolunda attığınız güçlü bir adımdır. Bu adımınız karşı tarafça hoş karşılanmamış olabilir çünkü kontrol alanını kaybetmiştir. Ancak siz bu adımınızla artık manipülasyonlara değil, özgünlüğünüze yatırım yapıyorsunuz. İşte tam da bu noktada gerçek iyileşme başlar.
Arkadaş çevrenizin bu süreçteki rolü de çok önemli. Sizin hassasiyetlerinize, yaşadığınız travmaya rağmen, konuyu kişiselleştirip, kendi varsayımlarıyla sizi yargılamaları, bu ilişkiden bağımsız olarak sosyal destek sisteminizi de zayıflatmış gibi görünüyor. Oysa zor zamanlarda en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, empati ve güvenle yanımızda duracak insanlardır. Bu kişiler, dışarıdan “karışmıyoruz” deseler de içten içe taraf tuttuklarında ya da sizden öğrendiklerini karşı tarafa taşıdıklarında, sizin sosyal güvenliğinizi yıkmış olurlar. Bu durum bir kez değil defalarca yaşandığında, insan kendi kimliğinden şüphe etmeye başlar. Bu nedenle çevrenizi yeniden gözden geçirmeniz, sizi yoran değil destekleyen ilişkileri hayatınızda tutmanız çok önemli.
Tüm bu yaşadıklarınızın ardından, yeniden birine güvenmek, yeni bir ilişkiye başlamak size korkutucu gelebilir. Bu oldukça doğal. Çünkü geçmişte duygusal sınırlarınız ihlal edildi, tepkileriniz küçümsendi, ilişkinin sorumluluğu yalnızca size yüklendi. Bu tarz bir travmatik ilişki sonrası insanlar genellikle “artık kimseye açılamam”, “bir daha sevilmem”, “kendim olursam terk edilirim” gibi inançlar geliştirebilir. Ancak bu düşünceler, geçmiş travmanın bugüne taşıdığı yankılardır. Her ilişki aynı olmak zorunda değil. Önemli olan bu süreçten neler öğrendiğiniz, bundan sonra neyi istemediğinizi bilmeniz ve en önemlisi kendinizi hangi koşullarda yalnızca kendiniz gibi hissedebileceğinizi fark etmenizdir.
Kendinize şu soruları sormayı deneyebilirsiniz: Ben bu ilişkide kimdim? Ne zaman kendim olmaktan uzaklaştım? Hangi noktada başkalarını memnun ederken kendimi kaybettim? Şimdi nasıl bir ilişki istiyorum? Bu sorulara vereceğiniz dürüst yanıtlar sizi hem geçmişten özgürleştirecek hem de geleceğe daha sağlam bir bakış açısıyla hazırlanmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın ki, duyguların bitmesi hemen olmaz; zaman ve sabır gerekir. Ama her geçen gün duyguların yönü değişebilir. Şu anda yaşadığınız duygulara izin vermek, onları bastırmamak, ağlamak, üzülmek, sorgulamak bu sürecin doğal parçasıdır. Ancak zamanla bu duygular yerini farkındalıklara, yeni kararlarınıza ve daha sağlıklı seçimlerinize bırakacaktır.
Son olarak, bu süreci tek başınıza yürütmek zorunda değilsiniz. Bir psikologla görüşmek, yaşadığınız manipülasyonları, travmatik ilişki kalıplarını ve kırılmış sosyal bağlarınızı sağlıklı şekilde ele almak sizin için dönüştürücü olabilir. Çünkü siz zaten fark eden, anlamaya çalışan ve dönüşüme açık birisiniz. Bu temeller üzerine inşa edilen bir psikolojik destek süreci, sizi sadece iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda sizi yeniden inşa etmenize yardımcı olur.
Kendinizi yalnız hissettiğinizde, unutmayın ki iç sesiniz sizin en büyük dostunuz olabilir. Bu sürecin sonunda belki de kendinize daha önce hiç tanımadığınız kadar güçlü bir şekilde “merhaba” diyeceksiniz. Yeni bir sayfa açmaya hazır olmasanız da, en azından eski defteri dürüstçe kapatabilmeniz bile büyük bir adımdır.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel