İnsanlarla ıletısım sorunu yaşıyorum
Merhabalar evlendıkten sonra aıle bınasına yerlestım bı kaç sene sonra ınsanlarla ıletısım kuramıyorum basbasa kalınca yoğun bır stres yaşıyorum
ve aıle ıcı skntılarımı olmadık şeyleri anlatıyorum sonra nıye anlattım dıye pısmanlık yaşıyorum ınsanlar sankı benımle kaynaşmıyor mesafeli hep hıssedıyorum şuan bır davet oturmaya gıdemıyorum eve geldıkten sonra kendımle yogun ıc savaş yaşıyorum nıye bu kıyafetı gıydım herkes bana baktı neler konuşmuşlardır arkamdan dıye kuruntularım var yardım edınnnnn ne olurrr yoruldum artıkkkk
Bu soru 16 Kasım 2025 19:53 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Gül buket Mınak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba,
Satır aralarınızdan öylesine bir yorgunluk ve içsel bıkkınlık geçiyor ki, kelimelerinizde bunu hissetmemek mümkün değil… Yaşadığınız şey, sanki hem bir yere ait olamamanın hem de kendinizle didişip durmanın ağırlığı gibi. Hele ki aile binasında yaşamak, insanın kendi alanını bulmasını epey zorlaştıran bir durum. Bunu çevremde de çok gördüm; herkes birbiriyle yakın ama bir o kadar da mesafeli oluyor… Büyük ailelerde 'kendin olmak' bazen o kadar kolay olmuyor. Sizin için de galiba fazlaca kalabalık ve sınırları bulanık bir ortam bu.
İletişim kurmakta zorlanınca insan, ister istemez kendini sorgulamaya, çevresindekilerin ne düşündüğüyle fazlaca meşgul olmaya başlıyor. Belki de en can yakanı “keşke şunu söylemeseydim, niye böyle davrandım” gibi düşüncelerle baş başa kalmak, değil mi? Özellikle de evden bir davete giderken, ya da biriyle yüz yüze geldiğinizde içinizde bir gerilimin, hatta bazen bir panik havasının oluştuğunu anlatıyorsunuz. Sonrasında da eve geldiğinizde tüm o yaşananların iç hesaplaşmasını, kaygı dolu sorgulamalarını tekrar tekrar yaşamak inanılmaz yorucu olmalı…
Siz bu yaşadıklarınızı açıkça dile getirebilmişsiniz, bu ciddi bir adım. Herkes kolay kolay kendi iç savaşlarını böyle paylaşamaz. 🌿 Kendinizi suçlamanız ya da sıkça “ben niye böyle oldum” diye düşünmeniz, mevcut baskı ve kaygıyı daha da artırıyor olabilir. Şu an yaşadığınız kuruntuların sesi içeride büyüdükçe, gerçek bir tehdit olmamasına rağmen vücudunuz alarmda kalıyor gibi… Yani bu hisler, gerçek bir tehlikeye işaret etmiyor ama zihniniz ve bedeniniz o 'tehdit' varmış gibi davranıyor. Bazen, sosyal ortamlardan çekinmek, insanların bir şeyleri fark edeceği ya da sizinle ilgili “olumsuz” düşündükleri kaygısı; hem kendine güvende bir sarsıntı, hem de geçmişten gelen bazı izlerle yan yana gelebiliyor.
Belki şöyle düşünmek de mümkün: Özellikle büyük aile evlerinde, sürekli bir göz önünde olma hali, insana kendi kimliğini ortaya koymakta zorluk yaşatabiliyor. Herkesin içinde kendiniz gibi hissetmek, onların sözleri ve bakışlarının ağırlığıyla mücadele etmek kolay değil… Kıyafet, davranış, söylenen söz… Bunların hepsi, sürekli bir onay ihtiyacı ya da değersizlik hissini tetikleyebilir. O yüzden, kendinizi bu kadar sert eleştirmeniz çok anlaşılır. Fakat bu kadar yükü tek başınıza taşımaya çalışmak da ağır olabilir.
Hazır paylaşmışken, küçük bir egzersiz önermek isterim: Eve döndüğünüzde ya da bir olaydan sonrasında, hemen oturup neler yaşadım, ben gerçekten ne hissettim? diye kendinize kısa notlar alın. Sizi zorlayan şeylerin tam ne olduğunu yazmaya çalışın. Ve ardından “Benimle ilgili şu an aklımdan geçen düşünce, gerçeklere dayanıyor mu yoksa eski bir korkunun yankısı mı?” diye bir bakın. Bunu yer yer tekrar etmek, özellikle o içsel sorgulamalar dalgasında insanın nefes almasını sağlar.
Bir de, kendinize küçük de olsa “bugün kendimi tek bir noktada takdir edeceğim” diyerek minik bir destek notu bırakmak da, ruhunuza iyi gelebilir.✨ Eğer bu mücadelede yalnız kalmaktan çekiniyorsanız, profilimden bana ulaşabilir seans içerisinde görüşebiliriz. İçinizde kopan fırtınaların bir anlamı var ve bunları görüp paylaşmak büyük bir cesaret.