• Anasayfa
  • Sorular
  • İnsanlarla özel bir şey paylaştıktan sonra korkmaya başlıyorum
İletişim

İnsanlarla özel bir şey paylaştıktan sonra korkmaya başlıyorum

Gizli Kullanıcı20 Ağustos 2025 14:56

Çevremde arkadaşım olan çok yakın olsun, veya yeni tanıdığım biri olsun hiç fark etmez;özel hayatımla ilgili, ozellikle geçmiş ilişkimle ilgili, şuanki ilişkimle ilgili, duygusal alanımla ilgili bir şeyler paylaştığımda çok pişman oluyorum. Artık kendimi çok savunmasız hissetmeye başlıyorum, kafamda sürekli bu kişinin benim verdiğim bilgiyle bana zarar verdiği senaryolar üretmeye başlıyorum. Sürekli ihtimaller hesaplıyorum, mesela eski ilişkimle ilgili anlattığım şeylerin şuanki ilişkime zarar verdiği korkunç ihtimaller var kafamda. Veya sadece bunu anlattığım insanın beni sevmediği için bu bilgileri arkadaşlarına anlattığı senaryolar geliyor aklıma. Neden anlattım ki diye çok kızıyorum kendime çok pişman oluyorum her seferinde. Ama sosyal hayatta hep bu sınırımı aşıyorum ve genelde sohbet esnasında yöneltilen bir soruyla ben anlatmış oluyorum çok pişman olacağım şeyleri.. Günlerce overthinkliyorum, bu kişiye söyledigim bu şey bana nasıl zarar vericek diye.. En çok da şuanki ilişkimin zarar görmesinden korkuyorum, sevgilimin gözünde değersiz olmaktan, yanlış anlaşılmaktan.. Mesela uzun süre yakın arkadaş olup her şeyimi bilen birisi var ve onunla arkadaşlığımız bitti o benimle ilgili o kadar çok şey biliyor ki, hem de çok fazla.. Bir gün beni sevmediği için bana zarar vericek beni rezil etmek için kullanıcak sırlarımı diye hep korkuyorum.

Bu soru 20 Ağustos 2025 20:28 tarihinde Psikolog M. Çağla Karataş tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:


Merhabalar sevgili danışan,



Sorunuzu okuduğumda öncelikle yaşadığınız duyguları anlamaya çalıştım. Duygular… Bazen o kadar yoğun hissettiriyor ki geceleri uykuları kaçırıyor, gün içinde zihnimizde sürekli ihtimalleri düşündüren bir hamster çarkı gibi dönüp duruyor.


Duygular düşünceleri, düşünceler duyguların yoğunluğunu artırıyor. Haklısınız, bu duygu yoğunluğunda insan ne yapacağını şaşırabiliyor. “Anlatsam mı, anlatmasam mı? Ya başıma böyle bir şey gelirse, ya şöyle olursa…” soruları zihni çok yorabiliyor.


Örneğin yaşadığınız duyguya kaygı diyelim. Pişmanlık ve senaryo kurma, kaygının çok bilinen bir parçasıdır. Yani yaşadığınız şey yalnızca sizin başınıza gelmiyor sevgili danışan. Kaygı arttıkça senaryolar da artar. Bazen kaygı o kadar yoğunlaşır ki, her duruma hazır hissetmek ve kontrolün bizde olduğunu görmek için senaryoları daha da detaylandırırız.


İşte tam bu noktada aslında kontrolden çıktığımızı hissedebiliriz ve bu döngüye dur deme zamanımızın geldiğini fark ederiz.


İnsan güvenmek, paylaşmak, anlatmak, anlaşılmak ister. Bunları istemek, beklemek çok doğal sevgili danışan. Özellikle arka planda çalışan bir zihin varken sohbet esnasında kontrolü elde tutmak zor olabilir. Güvendiğiniz kişilerle duygularınızı, düşüncelerinizi paylaşmak bazen insanın omzundaki yükleri hafifletebilir.

Ancak hangi durumlarda bunun size sıkıntı verdiğini fark etmek önemlidir. Bahsettiğiniz şeyler aslında anlatmak istediğiniz kadarsa, ama siz fazlasını anlattığınızı düşünüyorsanız; bu, düşüncelerinizin yoğunluğundan ne kadar paylaşmak istediğinize karar verememenizden kaynaklanıyor olabilir. Çevrenizle sağlıklı sınırlar çizebilmek işte bu noktada çok önemlidir.


İlişkilerdeki mahremiyet sınırlarını siz belirleyebilirsiniz sevgili danışan. Elbette bunun farkındasınız. Bu sınırları çizemediğinizi hissettiğiniz için de ilişkinizin zarar görmesinden korkuyorsunuz. İlişki sohbetleri açıldığında arkadaşlarınızın sorduğu sorulara “O konu biraz özel, başka bir şeyden bahsedelim istersen.” ya da “Onu paylaşmak istemiyorum.” diyebilmek zor ama başlamak için güzel cümlelerdir. Bu tür cevapları önceden hazırlamak, o anı sınırlarınızı koruyarak geçirmenizi kolaylaştırabilir.


Şimdi sevgili danışan, derin bir nefes alın. Sonrasında kurmayı bırakamadığınız senaryoları düşünün. Dilerseniz yazıp yırtacağınız bir kağıda dökün, dilerseniz çekip sileceğiniz bir videoya anlatın. Ardından düşündüğünüz şeyler başınıza gerçekten gelse neler yapabileceğinizi, en kötü olasılıkta nasıl bir yol izleyebileceğinizi ve kimlerden destek alabileceğinizi yazın.



Günün sonunda ihtiyacınız olan şey “anlaşılmak” ise önce kendinizi anlamaya çalışın; “güvenmek” ise önce kendinize güvenin. Elbette yazdığım kadar kolay olmayabilir ama sizi korkutan düşünceyle yüzleşmek kontrol ihtiyacınıza iyi gelebilir. Unutmayın, anlatmak ve anlaşılmak yalnızca başkalarıyla değil, kendinizle olduğunuzda da çok değerlidir.


Düşünceleriniz sizden taştığında, destek istediğiniz anlarda soru sormaya devam edebilirsiniz. Cevaplamak için her zaman burada olacağım. Cevabımı bitirmeden şunu eklemek isterim; Değeriniz geçmişinizden ya da paylaştığınız şeylerden değil, şu anki tutumunuzdan ve kim olduğunuzdan gelir.



Sevgilerle...

alinti

Çok teşekkür ederim, anlaşıldığımı hissettim..