Psikoloji

İş hayatımı nasıl yönetirim?

Gizli Kullanıcı18 Mayıs 2025 12:10

İlk olarak üniversiteden mezun olduğumdan beridir 6 ay işe girmedim. tabi bu süreç zorlayıcıydı. ve daha sonrası hiç ummadığım bir yerden iş teklifi aldım türkiye çapında en iyi yer benim için şans olabileceğini düşündüm. bende eksiklik vardı bunu geliştirebilirdim iletişim konusunda ve özgüven. şöyle ki ben ergenlik dönemimden sonra bu konularda sıkıntılar yaşadım. yani ondan öncesi böyle değildi. şuanda yaptığım meslek insanlarla çok muhatap olabildiğim sürekli her türden kişilerle konuştuğum yoğun bi yer. ben ise sakin bir yapıdaydım ama işi öğrendim konuşuyorum yapabiliyorum.

sadece yöneticisi falan filan aşırı baskıyla yaklaşıyorlar ve ben işe henüz başlamadığım zaman beni ayrıca çağırıp aşağılayıcı bir şey söylediler. sonra ben adapte olmaya öğrenmeye devam ettim ama bu iş motivasyonumu çok etkiledi. ben yinede devam ettim sürekli kontrole geliyorlar ve ben yeni olduğumdan hep göz önündeyim. insanlarla telefonlarla konuşuyorum ama onlarla bir araya gelince geriliyorum konuşamıyorum. şimdi değerlendirilmeye çağırıldığımda bana çok sessiz çekingen olduğumu ve oraya ait hissetmediğimi söylediler yani biraz daha atılgan olmamı istediler. bunun için çabalıyorum ama birisi olumsuz bir şey dediğinde sessiz kalıyorum moralim bozuluyor yani mobbing gibi bir şey yapıldığında bende cevabını veremiyorum böyle susuyorum ve daha çok üzerime geliniyor yani bunu nasıl yenebilirim. bir ay daha süre verildi bunu değiştirebilmem için yoksa çıkarılcam muhtemelen ne yapabilirim. kpss için puanım yüksek kendi bölümümden değilde başka bi devlet alımıda gelebilir eğer çıkarılırsam çünkü beni duygusal olarak çok baskıda ve kötü hissettirdi burası. yapabilmek istiyorum ama daha rahat hissetmek istiyorum yardımcı olabilir misiniz?

Bu soru 18 Mayıs 2025 13:46 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışanım,

Merhabalar.Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla, son dönemde hem kendinize hem de çevrenize karşı ciddi bir uyum ve çaba içerisindesiniz. Tüm bu anlattıklarınız, içsel olarak ne kadar dirençli ve mücadeleci olduğunuzu da gösteriyor. Bir yandan mesleğinizin gereklerini yerine getirmeye çalışıyor, diğer yandan size yöneltilen olumsuz değerlendirmeler karşısında kırılmadan ayakta durmaya gayret ediyorsunuz. Bu, küçümsenecek bir çaba değil. Ancak görünen o ki bu süreçte duygusal olarak ciddi bir yük taşıyorsunuz ve kendinizi zaman zaman çaresiz ya da baskı altında hissediyorsunuz. Bu da çok anlaşılır bir durum.

Üniversiteden mezun olduktan sonraki 6 aylık sürecin zorluğu, sonrasında gelen iş teklifiyle yerini umuda bırakmış olabilir. O an belki de “şimdi her şey değişecek” demiş olabilirsiniz. Fakat işe başlamadan önce karşılaştığınız aşağılayıcı tavır, bu umudu kırmış gibi görünüyor. İnsan, bir yere adım atmadan önce değer görmek ister; hele ki bu ilk deneyimlerden biriyse, bu değer görme ihtiyacı çok daha belirgin olur. Çünkü orada kendi yerini, aidiyetini arar. Sizinse daha başından kırıldığınız bir yapıdan söz ediyoruz.

İfade ettiğiniz gibi, ergenlik döneminden sonra yaşadığınız çekingenlik ve özgüven konularında zorluklar, şu anki iş ortamında daha da belirginleşmiş olabilir. Siz sakin bir yapıya sahipken, çalıştığınız ortamın yoğunluğu, iletişim gereklilikleri ve üst düzey bir performans beklentisi; sizi doğal hızınızdan uzaklaştırmış olabilir. Bu durum, her bireyin uyum gösterebileceği bir yapıda değildir. Ancak siz bu zorluğa rağmen öğrenmiş, çabalamış ve iletişimi belli ölçüde yürütmeyi başarmışsınız. Bu çok değerli.

Yöneticilerden gelen baskı, sürekli gözlem altında tutulma hissi, değerlendirmeye çağrıldığınızda “sessiz, çekingen, ait değil” gibi etiketlerin üzerinize yapıştırılması… Bunlar,her birey için yıpratıcı olabilir.


Sessiz olmak bir eksiklik değildir; ancak bazı kurum kültürlerinde maalesef dışa dönük olmak başarıyla eşdeğer sayılabiliyor. Bu da bireyin kendi doğasına aykırı şekilde davranmasını bekleyen bir baskı ortamı yaratıyor. Bir şey söyleyemediğinizde, sustuğunuzda, daha çok üzerinize gelinmesi de aslında bu tür yapıların sağlıksız yanlarını gösteriyor.

İnsanın kendini koruyamaması değil burada mesele, bazen o kadar köşeye sıkışmış hisseder ki kişi, ne söylese eksik gelecek gibi olur. Belki de bu yüzden içinizden geçenleri saklıyor ve daha da geriliyorsunuz. Bu duygusal baskıdan çıkmak, yeniden güçlenmek ve kendiniz gibi hissetmek hakkınızdır.

Size verilen bir aylık süreyi sadece “değişmek zorundayım” düşüncesiyle değil, “ben neleri kendi iyiliğim için geliştirebilirim?” diyerek değerlendirmek daha sağlıklı olabilir. Örneğin:

  1. Her gün işe gitmeden önce küçük bir cümle belirlemek (örneğin: “Bugün sadece bir kişiye fikrimi ifade edeceğim.”)
  2. İş arkadaşlarınıza bir konuda soru sormak, küçük sohbet girişimleriyle kendinizi dışlamadığınızı fark etmek.
  3. Sessizliğinizi yargılayanlara değil, sizi olduğu gibi kabul eden kişilere odaklanmak.

Aynı zamanda, olumsuz geri bildirimlere karşı “kendimi savunmak zorundayım” baskısından çok, içsel gücünüzü hatırlatacak cümleler geliştirmeniz yararlı olabilir: “Onların söyledikleri beni tanımlamaz.” gibi. Bu, zamanla sizin dışarıdan gelen baskıyı içselleştirmemenize destek olabilir.

KPSS’den iyi bir puan almış olmanız ise sizin yetkinliğinizi ortaya koyan bir başka gösterge. Bu iş ortamı sadece bir durak olabilir; şu anda hissettiğiniz baskı kalıcı değil. Bazen bir kapının kapanması, sizi daha uygun bir yola yönlendirebilir. Fakat şu an bulunduğunuz noktada bu baskıyla nasıl başa çıkabileceğiniz üzerine düşünmek önemli.

Sevgili danışanım bu ortamda gerçekten “olmanız istenen kişi” mi olmak istiyorsunuz, yoksa “kendiniz gibi” kalarak varlık göstermek mi size daha iyi hissettirir?

Ve son bir soru daha: Bugün iş yerinde kendinize dair neyi değiştirmeden kabul etmek istersiniz?

Bu soruların üzerine düşünmenin süreciniz için faydalı olacağına inanıyorum.Bu noktayla ilgili değerlendirilmesini istediğiniz herhangi bir soru olursa ,yeni bir soru başlığı açarak sorabilirsiniz. (Sorunuzun başına ismimi ekleyebilirsiniz)

Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.


Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.

Sevgilerimle ,Psikolog Aysel Kacak