Sosyal Hayat

İşleri son ana bırakmaktan nasıl kurtuluruz?

Gizli Kullanıcı29 Mayıs 2025 19:15

Merhaba, iş çok kolay bile olsa “sonra yaparım” diyorum, ama sonra işler birikiyor ve dağ gibi büyüyor. Bir bakmışım ki, işler birikmiş ve hepsini yetiştirmem gerekiyor. Bu da beni strese sokuyor.

İşlerimi planlasam, “to-do list” yazsam bile yine de ara sıra motivasyon düşüklüğü yaşıyorum. Galiba mevsimsel depresyondan kaynaklanıyor. Motivasyonumu kaybetmeden, işlerimi son ana bırakmaktan ve ertelemekten nasıl kurtulabilirim? Bana kesin pratik çözümler söyleyebilir misiniz lütfen?

Bu soru 29 Mayıs 2025 20:48 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar Sevgili Danışan,

Yaşadığınız durumu paylaştığınız için teşekkür ederek başlamak isterim. Burada zihninizde birikmiş dosyalar gibi duran işler, bir süre sonra moral ve motivasyonunuzu etkileyebilir. Kendinizi 'neden yine böyle yaptım' diye sorgularken bulduğunuz zamanlar olabilir. Yaşadığınız durum, birçok insanın üzerinde durup konuşmadığı ama sıkça yaşadığı bir durumdur. Bazen “küçük” diye adlandırdığımız sorumluluklar bile biriktiğinde gerçekten de gözümüzde ‘dev’ bir işe dönüşür.

Motivasyon ve erteleme birbirini besleyebilir, bunu bir kısır döngü gibi düşünebilirsiniz. Biraz yorgunluk ve isteksizlik varken yapılacakları ertelemek kolay olur. Sonra ertelediğimiz için daha fazla birikmiş dosyaların altında nefes almak zorlanıyor gibi hissederiz.


Burada “Ben zaten hep erteliyorum, bende bir sorun var” gibi bir baskı kurmak çoğu zaman işleri daha da erteler hale getirebiliyor. Yaşadığınız bu mekanizmayı biraz gözlemleyerek, altında yatan nedenleri merak etmekte haklısınız. Mevsimsel ruh hali değişimleri de motivasyonu etkileyebiliyor; kapalı havalar, kasvetli günler. Sizi anlayabiliyorum, ancak burada yaşadığımız duygular çok değerli sevgili danışan.


Birlikte neler yapabileceğinize bakalım isterim. “to-do list” yapmak bazen o listelerin gözümüzde büyümesine sebep olabiliyor.

Benzer durumdaki kişiler de, listeyi görünce “Bunu da yapamadım!” diye bir baskı hissediyor.

2 dakika kuralından bahsetmek isterim. Hemen şimdi, 2 dakikada bitirebileceğiniz herhangi bir işi seçin ve başlayın. Küçük bir adım bile, genelde harekete geçmenin anahtarı olabiliyor. Mesela, bir mail atmak veya bilgisayarı toplamak gibi.

Bir diğeri, zaman bloklama, “Yarım saat boyunca sadece şu konuya odaklanacağım, sonra ara vereceğim.” gibi küçük bloklar oluşturun. Aralarda minik ödüller yapabilirsiniz. Örneğin bir kahve molası..

Gözünüzde işleriniz büyüyorsa, ikiye bölün. Büyük işleri parçalara ayırabilirsiniz. Büyük işlere başmak, büyüklüğü dolayısıyla bizi daha kolay korkutur. Bu nedenle ikiye, üçe bölmek size işinizi hafifletmede yardımcı olabilir.

Hareket ve gün ışığı, mevsimsel ruh hali değişimlerinden şüpheleniyorsanız, her gün kısa da olsa gün ışığı almanız çok önemlidir. Çok değil, 5-10 dakikalık yürüyüşler yapmak sizin enerji seviyenize katkı sağlar. Bazen hava kapalıysa bile, pencerenin önüne gitmek dahi değişikliktir.

Motivasyon kaynağınızı gözlemleyin. Sizce sizi motive eden şey, işin öncesi yaptıklarınız mı? İş sonrası genel başarı duygusu mu?

Eğer iş öncesi motive olmalı ve sonra işe başlamalıysanız burada bir rutin oluşturabilirsiniz. Örneğin başlamadan önce kahve içmek sizin rutininiz olursa, kendinizi işe hazırlamak için adım atmış olabilirsiniz.

İş sonrası motive oluyorsanız, başarı ve ödül sistemi sizin için güzel olabilir. Başarı listesi oluşturabilirsiniz. Bu yapılacaklar listesinden farklıdır. Burada yaptığınız işleri ve yaptıktan sonraki başarı puanınızı yazarsınız. İşlerinizi yapmak ve bunu liste halinde görmek nasıl hissettirirdi?

Bazı günler liste eksik kalabilir. Mükemmeli değil, yeterli olanı ya da elimizden geleni yapmak önemli.

Bazen tek başınıza anlamlandırmak zor oluyorsa, birine anlatarak ya da bir not defterine küçük notlar yazarak (günlük gibi değil, tek cümle bile olur) ilerlemenin nasıl değiştiğine bakabilirsiniz.

Sizin için en doğru adımları, kendi gözlemleriniz ve denemeleriniz sonucu bulabilirsiniz. Dilerseniz devamında da birlikte bakabiliriz.

Unutmayın, bu bir “başaramama” değildir, ilerlemek için adımları yavaş yavaş atmayı deneyin. Kendinize kızmadan, ihtiyaçlarınıza kulak vererek ilerlemek sağlıklıdır. ✨

Sevgilerimle,

Psikolog İrem Bor


Cevaplanmış benzer sorular