İyi niyetimin altında ezilmeye başladım
Sekiz sene önce 2.evliligimi yaptim.Esim benim yasadigim ülkeye geldi.Yasimiz 50 üstü oldugu icin, birada calismadi. Bunu ben aslinda sorun etmedim. Lakin esim, ben evi cekip cevirmeme ragmen, hala memnuniyetsizlik gösterebiliyor.Söyleki:Aile mirasim konusunda dahi söz sahibi olmak istiyor.Beni bu cok rahatsiz etmeye basladi.Bir kadin olarak,hem calisip, kosturup, birde aman kendisini iyi hissetsin diye esimin ruh halini düsünmek beni yordu..
Bu soru 15 Haziran 2025 12:36 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Merhabalar.Yazdıklarınızı okuduğumda, yıllar içinde omuzlarınıza binen yükün nasıl ağırlaştığını ve bu yükün artık sizi hem duygusal hem de fiziksel olarak ne kadar yorduğunu hissetmemek mümkün değil. Bir yandan çalışıp evin tüm sorumluluğunu üstlenmeniz, diğer yandan eşinizin memnuniyetsizlikleriyle baş etmeye çalışmanız... Tüm bunlar ister istemez sizi “Ben neredeyim bu ilişkinin içinde?” diye düşünmeye itmiş olabilir.
Yaşadığınız bu durum, sadece maddi ya da fiziksel emekle ilgili değil aslında; duygusal olarak da derin bir yıpranma barındırıyor. Eşinizin çalışmaması sizin için başta bir sorun oluşturmamış olsa da, zamanla bu dengesizliğin başka alanlara da yayıldığını görmek yıpratıcı hale gelmiş gibi görünüyor. Özellikle de kendi geçmişinize, aile mirasınıza dair konularda bile eşinizin söz sahibi olmak istemesi, kişisel sınırlarınıza dokunmuş ve bu durum sizde haklı olarak bir rahatsızlık oluşturmuş.
İnsan, özellikle hayatının bu döneminde, bir evliliğin güvenli ve destekleyici bir alan olmasını bekler. Karşılıklı anlayış, sorumluluğun paylaşılması, birlikte yaşanan zamanların bir yük değil huzur kaynağı olması beklenir. Ama siz burada yalnızca ekonomik sorumlulukları değil, duygusal yükleri de tek başınıza taşıyorsunuz. Eşinizin duygusal dengesini gözetmek, ona kendini iyi hissettirmek için ekstra çaba harcamak, zamanla kendi iç sesinizi bastırmanıza neden olmuş olabilir. Bu da çok insani bir şekilde, yorgunluk, kırgınlık ve hatta zaman zaman içe dönük bir yalnızlık yaratabilir.
Aile mirası konusu ise ayrı bir başlık... Bu konuda sizin ne kadar rahatsız olduğunuzu hissedebiliyorum. Evlilik bir ortaklıktır elbette ama her ortaklık gibi sınırları, saygıyı ve bireysel alanı da içinde barındırması gerekir. Geçmişten gelen değerlerinize, ailenizden size kalanlara dair söz hakkı talep edilmesi, kişisel alanınıza müdahale gibi hissedilebilir. Bu da hem ilişkinizin sınırlarını bulanıklaştırır hem de sizin kendinizi daha fazla baskı altında hissetmenize yol açabilir.
Sevgili danışanım bir kadının, hem toplumsal hem de bireysel olarak üstlendiği roller zaman zaman gerçekten yorucu hale gelebiliyor. Özellikle de sürekli bir denge kurmaya çalışmak, karşı tarafı kırmamak için kendi ihtiyaçlarını ertelemek, uzun vadede ciddi bir duygusal tükenmişlik yaratabiliyor. Bu yüzden zaman zaman durup “Ben ne istiyorum?”, “Bu ilişki bana nasıl hissettiriyor?”, “Gerçekten birlikte mi yürüyoruz bu yolu, yoksa ben tek başıma mı çabalıyorum?” gibi soruları sormak çok kıymetli olur.
Size şöyle bir egzersiz önerebilirim: Bir kağıt alıp üç başlık açabilirsiniz — “Yalnızca benim yaptıklarım”, “Beraber yaptıklarımız”, “Eşim sadece benden ne istiyor?” Bu başlıklar altında düşündüklerinizi serbestçe yazmak, ilişkideki yük dağılımını daha net görmenize yardımcı olabilir. Bu, hem duygu hem de düşünce açısından size küçük bir içgörü sağlayabilir.
Şunu da merak ediyorum sevgili danışanım: Tüm bu hissettiklerinizi eşinizle ne kadar paylaşabildiniz? İçsel yorgunluğunuzu, rahatsızlık duyduğunuz noktaları açıkça dile getirmek mümkün oldu mu? Yoksa konuşmak, yeni gerilimlere yol açar düşüncesiyle içinize mi atıyorsunuz?
Eğer isterseniz bu konular üzerine düşündükten sonra cevabınızı yeni bir soru başlığı açarak yazabilirsiniz(Sorunuzun başında ismimi belirtebilirsiniz)
bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Sevgilerimle,Psikolog Aysel Kacak