Kafamdaki seslerle nasıl gecicek bu döngü?
İçimden biri sürekli şunu yapıyorsun şu an Göksun bunu yapıyorsun şu an biriyle konuşuyorsun aferin sana iyilesiceksin bilmem ne diyo ama sürekli umudum gidiyo ve yine karamsarlığa kapılıyorum psikologada gidiyorum psikiyatristede ama onlarla konuşan sanki başka biriymiş gibi geliyor bana veya o an diyorum ki kendime iyilesiceksin ama sonra kendi bedenimden kopmuşum gibi herkes benden nefret ediyor ve bir fazlalik gibi hissediyorum ve bu tekrar edip duruyor sürekli kendimi iyileştirmeye calissamda cabalarim ise yaramıyor örnek olarak bir iş yaparken kafamdan bir ses seni eleştiren biri seni izliyor diyor sonra diyor ki yarın bu olanları kesin arkadaşına anlaticaksin daha sonrasında bunları da psikologuna anlaticaksin diyor yani anda kalamiyorum ve benim yaşım çok küçük artık katlanamiyorum ne yapicamya
Bu soru 1 Haziran 2025 11:30 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıklarını okurken içinde nasıl büyük bir çaba olduğunu, bu yaşında ne kadar yorulduğunu ve bir yandan umudunu yitirmemeye çalıştığını anlıyorum. Anlattığın düşünceler, yalnızca kafanda dönüp duran cümleler değil; aynı zamanda iç dünyandaki karmaşanın, yalnızlık hissinin ve iyileşme arzusunun güçlü yansımaları. Ve tüm bu duyguların seni nasıl tükettiğini, nasıl nefes almakta zorlandığını görmek beni gerçekten çok etkiledi. Sana şunu en başta net bir şekilde söylemek istiyorum: Bu duyguları bu şekilde yaşayan yalnızca sen değilsin. Evet, bu döngü kırılabilir. İçinde sıkıştığın bu karamsar çemberi hafifletmek mümkün. Ama bunun için önce senin duygularını ve yaşadığın zorlukları küçümsemeden, bastırmadan ve suçlamadan birlikte anlamamız gerekiyor.
Öncelikle, zihnindeki o sesin seni sürekli eleştirmesi, her davranışını izliyormuş gibi hissettirmesi ve seni "anda kalmaktan" uzaklaştırması; çok sık karşılaştığımız bir zihinsel süreçtir. Bu, psikolojide sıklıkla “içsel eleştirmen” ya da “aşırı tetikte zihin” olarak adlandırılır. Senin zihninde de bu ses, neredeyse bağımsız bir kişilik gibi konuşuyor, değil mi? “Aferin sana, bunu da anlatacaksın, sen zaten böylesin…” gibi cümlelerle seni yargılıyor. İşte bu ses, aslında zamanla oluşmuş bir düşünce kalıbının sesi. Belki geçmişte seni aşağılayan biri, belki kendini hep yanlış hissederek büyüdüğün bir ortam, belki de duygularının önemsenmediği zamanlarda zihninde oluşmuş o eleştirel yansıma. Ve bu ses, seni koruduğunu sanıyor olabilir; ama aslında seni yalnızlaştırıyor, karamsarlığa çekiyor ve çabalarını küçümsüyor.
Bir de dedin ki: “O an psikoloğumla ya da psikiyatristimle konuşuyorum ama sanki başka biri konuşuyormuş gibi geliyor.” Bu da çok önemli bir ipucu. Bu, senin o anlarda bir parça “kopuk” hissettiğini, hatta “kendinden ayrılmış” gibi olduğunu gösteriyor. Yoğun stres, duygusal baskı ya da geçmişte yaşanmış ve tam anlamıyla işlenememiş zorlayıcı deneyimler, kişiyi zaman zaman bu şekilde “gerçeklikten kopmuş” gibi hissettirebilir. Bu da senin anda kalmanı, güven duymanı ve kendi duygularını net şekilde hissetmeni zorlaştırır. Yani yaşadıkların hem zihinsel hem bedensel olarak seni etkiliyor.
Zihnindeki o sesin sen olmadığını hatırlat kendine. O bir düşünce, bir yargı. Bu ses “sen kötüsün” dediğinde, sen bu düşünceye “şu an zihnim yine kendimi eleştiriyor” diyebilmelisin. Bu sesle konuşmak bile bir yöntem olabilir:
“Merhaba, seni tanıyorum. Ama bugün senin söylediklerine göre hareket etmeyeceğim.”
Yani düşüncelerinle arana mesafe koy. Onlar zihnine gelen geçici misafirler gibi… Sen misafir değil, ev sahibisin.
Zihnimiz çok dağıldığında, bedene odaklanmak bizi ‘şimdi’ye getirir. Her gün en az 5 dakika boyunca:
Parmak uçlarını birbirine dokundur.
Ayaklarının yere bastığını fark et.
Burnundan nefes al, ağzından ver.
Bu gibi beden odaklı egzersizler, zihinsel sesleri susturmaz ama onlara boğulmamanı sağlar. Özellikle kaygılandığın anlarda yaparsan etkisini göreceksin.
Seni karanlığa çeken düşünceleri yazmak, onları dışarı çıkarmanın en iyi yollarından biridir. Ama bu yazılarda kendini suçlamadan yaz. Örneğin:
“Bugün kendimi yalnız hissettim. Zihnimde yine bana kızan bir ses vardı. Ama bu sesin geçmişten kalma bir yankı olduğunu fark ettim.”
Bu tür cümleler zamanla o sesi tanımanı ve dönüştürmeni sağlar.
Zihnindeki ses “bunu anlatacaksın, herkes seni yargılıyor” dediğinde kendine şunu hatırlat:
“Anlatmak, utanç değil cesarettir. Ben yükümü hafifletmeye çalışıyorum.”
Bu sesi suçlayarak değil, ona açıklama yaparak etkisiz hale getirebilirsin.
Her sabah ya da akşam, bir deftere sadece bir cümle yaz. Örneğin:
“Bugün çok zorlandım ama pes etmedim.”
“Kendimi anlamaya çalışmam, güçlü biri olduğumu gösteriyor.”
“İyileşmem zaman alabilir ama bu yol bana ait.”
Bu cümleler, zihnine yavaş yavaş yeni bir yol çizmeye başlar.
Bu süreçte psikoloğun ve psikiyatristinle iş birliği içinde olman çok kıymetli.
Onlara anlattığın şeyler seni yargılamak için değil, seni anlamak ve desteklemek içindir. Psikologun ya da doktorun sana başka biriymiş gibi görünse de o anki kopma hissi geçicidir. Onlarla duygularını ne kadar paylaşırsan, zamanla zihnindeki sesler o kadar etkisiz hale gelir.
Yaşadığın şey zor. Bunu inkâr etmiyoruz. Ama bu zorlanmanın senin hatan olmadığını anlamalısın. Her zaman seninle yarışan, seni eleştiren bir zihnin varsa; senin en çok ihtiyaç duyduğun şey, kendine nazik olmayı öğrenmektir.
Sevgili danışan, bu döngü seni çok yormuş olabilir ama içindeki “nasıl iyileşirim?” sorusu seni karanlığın içinde bir ışığa doğru yönlendiriyor. Şu anda çok küçük bir yaşta olsan da içinde çok büyük bir direnç var. Bu direnci doğru yöne kanalize edebilmek için zamana, destek almaya ve kendine anlayış göstermeye ihtiyacın var. Şu anda her şeyden bir anda kurtulamayabilirsin ama bu durumun geçici olduğunu bilmelisin. Zihnindeki bu seslerin tek gerçek olmadığını, bu döngünün kırılabileceğini, yalnız olmadığını unutma.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.🌱
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
💘💜