Psikoloji

kaybetme korkusunu nasıl yenerim

Gizli Kullanıcı1 Ekim 2025 18:54

benım bir sevgilim var ve her tartismamizda beni kırıp dökuuor ben hicbirşey diyemiyorum sırf benden ayrılır ben onsuz nasıl yaşarım onsuz hayatım nasıl olur diye düsünmekten kafayı yedim artık sadece iliskim icinde degil arkadaslarim icinde mesela telwfonu kaparken bay diyolar ben neden sadece bay dedi optum bay derdi bana soguk yapıyor bisey mi yaptim benden sogudu diye dusunmekten kafayı yiyorum ornek bu

Bu soru 2 Ekim 2025 10:03 tarihinde Psikolog Serra Menevşe tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan, burada anlattıklarınız, kaygının ve içinizde sürekli dönen o “ya giderse, ya yalnız kalırsam?” korkusunun sizi ne kadar yorduğunu hissettirdi bana. İnsan ilişkilerinde, hele de değer verdiğimiz biriyle birlikteyken, bağlantının kopmasından duyulan korku zaman zaman gerçek bir fırtınaya dönüşebiliyor. Ne yapsak sanki eksik, karşı tarafa hemen kırılacak bir cam gibi davranıyoruz gibi hissedebilirsiniz… Özellikle de geçmişte terk edilmişlik, reddedilme ya da yalnız bırakılma duyguları yaşandıysa, bu duyguların ucu her tartışmada ya da küçük bir soğuk davranışta tekrar açılabiliyor.

Tartışmalarda sevgilinizin sizi kırmasına rağmen geriye çekilmeniz, bir şey diyemiyor olmanız sınır ihlalleri yaşıyor olmanızı gösterir. Kavga esnasında "Aman tadımız bozulmasın, daha kötü olmayalım." demek bir ilişkide uzun süreli bir sağlıklı davranış değildir. Belki o an durumu kurtarır, belki, bir sonrakinde de kurtarabilir fakat en sonunda patlak verir. Şunu unutmayın kavga esnasında bazen ne dediğiniz değil nasıl dediğiniz önemli olabilir. İçinizdeki kırgınlığı, üzüntüyü ifade edebiliyor olmanız çok değerli bunu ifade ediş şekli daha da değerlidir. Ben dili kullanarak, savaşmadan ya da kazanmaya çalışmadan sadece kendi duygu ve düşünceleriniz odaklanarak fikrinizi belirtmek içinizdekileri dökmek daha faydalı olacaktır. Biliyorum bu denli kaybetme korkusu yaşarken zor olabilir ama imkansız değil. Aksi takdirde yaptığınız şeyin yararı değil zararı vardır.

Öbür yandan hem sevgilinize hem arkadaşlarınıza karşı kaygılı bağlandığınızı görüyorum. Kaygılı bağlanma karşıdaki kişinin ilişkisini bitireceğini korkmasından dolayı yoğun ve kaygı geliştirir. Bunun sebepleri aslında çok kökenlerde yeter ama dilerseniz daha sonra açıklayabilirim. Bu durumda kişi karşıdakini kaybetmek istemediği için türlü türlü stratejiler geliştirir ve kontrol etmek ister. Karşıdaki kişinin bir hareketinden de derin çıkarsamalar yapar. Bu kaygıyı bazen yakınları tetikler bazen de zihin alarma geçer. Her ne olursa olsun bunun altında bir kaygı vardır ve kişinin hayatını tıpkı sizin de yaşadığınız gibi hayatı olumsuz etkiler.

Şunu diyebilirim ki burada geçmişteki ilişkiniz özellikle annenizle ilişkiniz önemli olabilir. Bu ilişkileri biraz daha sorgulamak gözlemlemek faydalı olabilir şuan için.

Düşünce sisteminizi değiştirmek duygu ve davranışlarınızı da değiştirecektir. Bizim otomatik düşünce dediğimiz, olaylar karşısında ağzımızdan çıkan , aklımızdan geçen ilk cümledir. Onlar bilinç düzeyindedir, ağzımızdan dökülür ve genellikle söylemeden fark etmeyiz. Mesela sizin "Bay" cümlesine karşı "Acaba bir şey yaptım da benden soğudu mu?" demeniz bir otomatik cümle örneğidir. Bunu değiştirmek mümkündür, ben size bir örnek vereyim dilerseniz yine iletişime geçebilirsiniz detaylı konuşma şansımız olur.

Arkadaşınızın sizden soğuduğunu gösteren kanıtları sayar mısınız? Biraz düşünün ve listeleyin. Bay demesi tek başına yeterli mi?

Arkadaşınızın sizden soğumadığını gösteren kanıtlar nelerdir mesela? Hala arkadaş olabilirsiniz, konuşuyor olabilirsiniz belki. Yine burada düşünmenizi isterim.


Belki de kendinize şöyle sorular sorabilirsiniz: Beni neden bu kadar kolay etkiliyor? Küçük bir mesafe, soğuk bir söz neden hemen kötü senaryolara yöneltiyor? Bunların kökeninde çocukluktan, eski ilişkilerden kalan bir iz olabilir mi? Bazen bu izleri tek başımıza gömmek kolay olmuyor, biliyorum. Ama üzerinde düşünmek bile bir başlangıç.

Unutmayın bağlanma sisteminizi değiştirmek mümkündür, zaman ve çaba gerektirir bir süreç işidir. Bu kadar yoğun duygularla baş edebilmek yine mümkündür ve profesyonel bir destek de gerektirebilir.

Rachel Heller'in Bağlanma kitabını okumanızı önerebilirim.

Umarım bu yazı zihninizde bir ışık, yüreğinizde de bir sıcaklık uyandırmıştır. Dilerseniz duygularınızı biraz daha paylaşabilir, neler hissettiğinizi açabilirsiniz. Paylaşmak istersen buradayım, birlikte bakabiliriz. ✨

İyi günler dilerim.

Psikolog Serra MENEVŞE