Kaygı ileride kalp hastalığı oluşturur mu?
Ben küçüklükten beri kaygılı bi insanım hemen heyecanlanıyorum kalbim hızlı çarpıyor yemeklerden sonra çok yediysem yine kalbim sanki daha hızlı atıyor ekg çektirdim ama birşey yok dediler hastaneye gittiğimde tansiyonumu ölçerken çok heyecanlanıyorum kendime engel olamıyorum ve internetten araştırmaya başlıyorum internette kalp krizi geçirme ihtimali yüksek kaygılı kişilerin yazıyor bunları okudukça daha kötü oluyorum şuan 27 yaşındayım ileriki zamanlarda kalp hastalığım olurmu diye çok korkuyorum Gittiğim psikiyatri hayır öyle birşey yok dedi ama ben yine düşünmeden edemiyorum Heyecan kaygı bunlar kalbimizi etkiliyormu?
Bu soru 4 Şubat 2025 13:48 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Beni yazıp bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Kaygı, özellikle uzun süreli deneyimlendiğinde kişilerin yaşam kalitesini etkileyebilecek bir durum olabilir. Anladığım kadarıyla, kaygı hissiniz zaman zaman kalp atışlarınıza yansıyor ve bu da sizde kalp hastalığına dair endişelere yol açıyor. Bu tür fiziksel belirtilerin, kaygının bir sonucu olarak ortaya çıkması oldukça yaygın bir durumdur ve yalnızca kaygı düzeyinizin yüksek olduğunun bir göstergesidir. Fakat kaygının, kalp hastalığına yol açtığına dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Bu konuda daha fazla endişe duymanızın, kaygınızı artırarak fiziksel belirtilerle daha çok başa çıkmanıza engel olabilir.
İlk olarak, kaygının vücudumuz üzerindeki etkilerini anlamak önemli. Kaygı, beynimizdeki bazı bölgelerin uyarılmasına neden olarak vücudumuzun bir tepkimeye girmesini sağlar. Bu tepki, genellikle kalp atışlarının hızlanması, solunumun artması ve kasların gerilmesi gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Kaygı bir tehdit algısıyla ortaya çıktığı için vücut, tehlikeye karşı hazır olur ve bu da kalp atışlarının hızlanmasına neden olabilir. Ancak, kaygının kalp hastalığına yol açması, uzun vadeli kaygı ve stres durumlarında bile nadiren gözlemlenir. Çektiğiniz EKG’nin normal olduğunu bilmek, kalbinizin sağlıklı olduğunu ve kaygınızın neden olduğu belirtilerin geçici olduğunu gösterir.
Kaygı ile ilgili diğer bir önemli konu ise, kaygıyı tetikleyen düşünceleri ve beden tepkilerini yönetmektir. Kaygı, genellikle belirli bir düşünce ya da durumla tetiklenir. Örneğin, tansiyon ölçülürken yaşadığınız heyecan, vücudunuzun verdiği doğal bir tepki olabilir. Bu durumda, kaygı düzeyinizi kontrol altına almanız, fiziksel belirtileri daha rahat bir şekilde yönetmenizi sağlar. Eğer kendinizi kaygılı hissediyorsanız, derin nefes almak ve birkaç dakika boyunca nefesinize odaklanmak faydalı olabilir. Böylece, vücudunuzun gevşemesi sağlanabilir ve kaygınız azalabilir.
Kaygı düzeyinizi yönetebilmek için bazı pratik yöntemler geliştirebilirsiniz. Birinci olarak, düzenli egzersiz yapmak kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Egzersiz, vücudun doğal olarak rahatlamasına ve stresin azalmasına katkıda bulunur. Örneğin, her gün kısa bir yürüyüş yapmak, birkaç dakikalık esneme hareketleri yapmak gibi basit egzersizler, kaygı düzeyinizi kontrol altına almanızı kolaylaştırabilir. Ayrıca, gün içinde kendinize küçük dinlenme aralıkları tanıyıp zihinsel ve fiziksel olarak rahatlamaya çalışabilirsiniz. Düzenli olarak rahatlama teknikleri uygulamak, kaygınızın zamanla azaldığını gözlemlemenizi sağlayabilir.
Kaygıyı yönetebilmek için bir diğer önemli yaklaşım ise, olumsuz düşünceleri daha sağlıklı düşünce biçimleriyle değiştirmektir. Örneğin, kalp hastalığına dair kaygılarınız tetiklendiğinde, bu düşünceyi “Evet, kaygı bazı belirtilere yol açıyor, ancak bu, kalp hastalığına yol açtığımı göstermez” gibi bir alternatif düşünceyle değiştirebilirsiniz. Bu tür düşünce değişimleri, kaygınızın gücünü kırmanıza yardımcı olabilir. Unutmayın, kaygı ve stres, belirli düşüncelerin ve inançların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Zihninizde bu düşünceleri değiştirmek, kaygınızı da önemli ölçüde azaltabilir.
Bunun dışında, destek alabileceğiniz bir psikoterapi sürecine başlamak da oldukça faydalı olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi yöntemler, kaygıyı yönetmenize yardımcı olacak stratejiler geliştirebilir. BDT, kaygı ile ilişkili düşüncelerinizi sorgulamanızı ve daha gerçekçi, sağlıklı düşüncelerle değiştirmenizi sağlar. Kaygılarınızı ve korkularınızı anlamak, onlarla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmek için önemli bir adımdır. Terapi süreci, kaygınızı anlamanızı, sebeplerini keşfetmenizi ve daha işlevsel başa çıkma becerileri edinmenizi sağlayabilir.
Kaygıyı yönetmeye çalışırken, bunun zaman alıcı bir süreç olduğunu kabul etmeniz önemlidir. Kendinize karşı nazik ve sabırlı olmalısınız. Kaygıyı hemen yok etmek mümkün olmayabilir, ancak her geçen gün kaygıyı biraz daha yönetilebilir hale getirmek mümkündür. Adım adım ilerlediğinizde, kaygınızın etkilerinin azaldığını ve daha sağlıklı bir zihin yapısına sahip olduğunuzu fark edebilirsiniz. Kaygıyı aşmak, tıpkı diğer zorluklarla mücadele etmek gibi, çaba ve kararlılık gerektirir. Bu sürece girdiğinizde, gösterdiğiniz sabır ve irade, sonunda sizi çok daha güçlü bir hale getirecektir.
Kaygıyla başa çıkmak için belirli teknikler geliştirmek, uzun vadede size fayda sağlayacaktır. Örneğin, kaygınız tavan yaptığında hemen birkaç dakika boyunca derin nefes alabilir, ellerinizi karnınıza yerleştirip yavaşça nefes vererek vücudunuzun gevşemesine yardımcı olabilirsiniz. Bu tür rahatlama tekniklerini sıkça uygulayarak kaygının etkisini azaltabilirsiniz. Diğer bir öneri ise, kaygı duygunuzu kabullenmek ve ona karşı savaşmak yerine, sadece o anı geçirebilmek ve kaygının geçici olduğunu hatırlamaktır. Kaygı, anlık bir duygu olup zamanla geçer ve sizin ona olan yaklaşımınız bu süreçte önemli bir rol oynar.
Kendinize inanarak, kaygıyı yönetmek için gerekli adımları atabilir ve her gün bir adım daha ileriye gidebilirsiniz. Kendinizi bu süreçte yalnız hissetmemeniz gerektiğini unutmayın; birçok kişi benzer duyguları yaşar ve bu duyguları yönetebilmek için destek almak son derece normaldir. Kaygınızı aşmak için atacağınız her adım, daha sağlıklı bir zihin yapısına ulaşmanıza ve yaşam kalitenizi artırmanıza yardımcı olacaktır. Kendinize zaman tanıyın ve bu süreci bir fırsat olarak görün. Kaygıyı yönetmek, yalnızca mevcut kaygıyı hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda daha güçlü ve dengeli bir birey olmanıza da yardımcı olur.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
Gayet anlaşılır 🥰
Yorumlar
Psk. Betül Canbel
Selamlar Sevgili Danışan, Güzel geri bildiriminiz için teşekkür ederim. Tekrar sorunuz olursa buradayız. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel
7 Şubat 2025 12:25