Kaygı

kaygı yüzünden içim rahatlamıyor

Gizli Kullanıcı2 Temmuz 2025 14:11

Hocam ben 20 yaşındayım ve 3 yıldır sevgilim var . Sevgilimden önce yani 3 4 yıl öncesinde ergenliğin getirdiği hatalarla o zamanki çevremle şu an bana normal gelmeyen davranışlarım oldu ve bazı ilişkiler yaşadım . Bunları düşündüğüm zaman yaptığım şeylerden çok utanıyorum çok pişman oluyorum keşke geçmişi geri alabilsem ve bu hatalara hiç düşmesem . Ben sevgilime ilk sevgili olduğumuz zamanlar üstün körü bir şekilde eski ilişkilerimden bahsetmiştim ama her şeyi detaylı bir şekilde anlatmamıştım . Yaklaşık 3 hafta önce ona her şeyi anlatmaya karar verdim ve bütün detaylarıyla her şeyi anlattım . Ama daha sonrasında içim asla rahat etmedi çünkü başka bir şey daha var başka kişiler daha var diye düşünmeye başladım , hatta yakın arkadaşıma sordum benim unutmuş olabileceğim bir kişi bir olay var mı diye ama o da olmadığını söyledi . Ben engellenenler listeme kadar baktım söylemediğim başka birisi kaldı mı diye ve sonra biraz ikna oldum her şeyi anlattığıma dair . İçimde bir ses sürekli unuttuğum bir şeyler olduğunu başka şeyler de yaşadığımı söylüyordu . Sonra bu konuyu sevgilimle konuştum o da bu konuyu artık kapatmamız gerektiğini ne yaşandıysa yaşandığını sonuçta ilişkiye girmediğimi ve onun için önemli olanın bu olduğunu olgunlukla söyledi . Hocam ben asla böyle bir şey olmadığını biliyorum böyle bir şey yaşamadığımı biliyorum kendime kanıtlar buluyorum ama ben olmadığına dair kanıt buldukça beynim “ olmuş gibi senaryolar kurarak olduğuna dair bir şeyleri imgelemeye çalışıyor “ . Gerçekten olmadığına eminim çünkü her şeyin bu kadar detayını hatırlarken böyle bir şeyi unutmanın mümkün olmadığını biliyorum. Yine de beynim sürekli yeni bir kaygı oluşturuuyor ve beni korkutuyor . Artık ben de acaba böyle bir şey yaşandı ve ben mi unuttum diye düşünmeye başladım , acaba içimdeki başka şeyler de oldu huzursuzluk hissi benim örtük belleğimin bana hatırlatmaya çalıştığı bir şey mi . Bu konuda emin olamıyorum ama böyle bir şey yaşamadığımdan emin olabiliyorum . Bunun haricinde yaklaşık 25 gündür yaşayıp da unuttuğum söylemediğim bir şey var mı diye düşünüyorum ve aklıma hiçbir şey gelmiyor . Neden hala içim rahat değil , bu konuyu hala neden kapatamıyorum . Neden anlatmadığım şeyler varmış gibi hissedip korkuyorum . Hocam ben psikoloji öğrencisiyim aslında kaygımın sesinin çok yüksek çıkıp beni tereddüte düşürdüğünü fark edebiliyorum ama anlatmadığım bir şey olmamasına rağmen içimin neden rahat olmadığına dair bir şey bulamıyorum ve bir profesyonelin yardımına ihtiyacım var . Şimdiden teşekkür ederim

Bu soru 7 Temmuz 2025 12:13 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar,

Geçmişte yaşadığın bazı deneyimlerin sende bugün hala süren bir utanç, pişmanlık ve huzursuzluk duygusuna neden olduğunu ifade ediyorsun. Bu duygularla baş etmeye çalışırken hem kendi iç dünyanda sürekli bir hesaplaşma halindesin, hem de sevdiğin insanla kurduğun ilişkiyi korumaya çalışıyorsun. Ve tüm bunların ortasında kendine bir çıkış yolu arıyorsun.

Öncelikle şunu söylemek isterim: yaşın, sürecin ve yaşadıkların düşünüldüğünde bu kadar yoğun duygular hissetmen, zihninin sürekli bir doğrulama ihtiyacı içinde olması, hatta "acaba unuttuğum bir şey var mı?" kaygısıyla geçmişi defalarca kurcalaman son derece insani. Psikoloji öğrencisi olman, bu süreçte kendini daha fazla gözlemlemeni sağlasa da, aynı zamanda bazen zihnindeki sorgu sesini daha yüksek duymana da neden olabilir. Çünkü bilgiyle birlikte zihinsel analiz de derinleşir; ancak her analiz duygusal rahatlama getirmez.

Şunu çok net söylemek isterim: kendini geçmişinle yargılamak, hatalarından dolayı bugünkü değerini sorgulamak ya da sevdiğin insana karşı “kusursuz” bir geçmiş sunmaya çalışmak, aslında içten içe “sevilmeye ve kabul edilmeye layık mıyım?” sorusunu taşıyor olabilir. Oysa ki insan, geçmişiyle değil, şu anki farkındalığıyla değer kazanır. Ve sen şu anda büyük bir içsel dürüstlük ve hesaplaşma çabası içindesin — bu, insan olmanın en kıymetli göstergelerinden biridir.

Zihninin “başka bir şey olabilir mi?”, “acaba unuttuğum bir şey var mı?” gibi sorularla seni sürekli tetikte tutması, obsesif bir düşünce döngüsüne işaret ediyor olabilir. Bu, özellikle geçmişle ilgili suçluluk duygusu taşıyan bireylerde sıklıkla görülen bir zihinsel kalıptır. Beyin, rahatlamak için netlik arar; ama netlik hiçbir zaman “yüzde yüz emin olma” noktasına ulaşmadığı için bu döngü devam eder. Bu yüzden her kanıt, başka bir şüphenin önünü açar. Zihin "olmayanı da olmuş gibi düşünmeye" başlar çünkü kaygı, gerçekle değil, ihtimallerle beslenir.

Senin durumunda olan birçok bireyde görülen bir diğer durum da şudur: geçmişte yaşanan ve artık geride kalmış olaylar, kişinin bugünkü benliğiyle çatıştığında, yoğun bir kimlik sarsıntısı yaşanır. “Ben böyle biri değilim ama zamanında böyle şeyler yaptım” düşüncesi, hem suçluluğu hem de kendine yabancılaşmayı besler. Oysa insanın geçmişte farklı kararlar almış olması, onun bugünkü değerini ya da kişiliğini azaltmaz. Geçmişteki sen, bugünkü farkındalığa sahip değildi. Şimdi bu farkındalığa sahip olman ise büyümenin, gelişmenin ve kendini dönüştürmenin en açık kanıtı.

İçinin halen tam olarak neden rahatlamadığına gelince… Çünkü suçluluk duygusu yalnızca bilgiyle değil, duygusal onarımla çözülür. Sevgiline her şeyi anlatman bir yüzleşme adımıydı — ama içsel affetme, kendine şefkat gösterebilme ve “ben, o zamanki halimle bile sevgiye layıktım” diyebilme süreci zaman alır. Zihin geçmişin hesabını bitirse bile, kalp bazen daha uzun bir iyileşme yolculuğu ister.

Son olarak şunu hatırlatmak isterim: yaşamadığını bildiğin bir şeyi tekrar tekrar düşünmek, olmuş gibi imgelemek ya da sorgulamak, genellikle yüksek kaygıdan kaynaklanır ve obsesif düşünce yapısına oldukça benzer. Bu noktada yaşanan şeyin gerçekliğinden çok, bu düşüncenin sana nasıl hissettirdiğine odaklanmak gerekir. Belki de “bu düşünce ne anlatmaya çalışıyor, beni neye karşı korumaya çalışıyor?” diye sormak iyileştirici olabilir.

Kendine şu cümleleri zaman zaman hatırlatmanı isterim:

– Geçmişteki seçimlerim bugünkü değerimi tanımlamaz.

– Her insan hatalar yapar; önemli olan onlardan ne öğrendiğimdir.

– Ben geçmişime rağmen değil, geçmişimle birlikte sevilmeye layığım.

– Kaygılarım gerçeği değil, korkularımı yansıtıyor.

Bu noktada bir terapist eşliğinde bu suçluluk duygusunu ve zihinsel sorgulama döngüsünü birlikte anlamlandırmak, hem içsel huzuruna ulaşmanı hem de sevdiğin insanla ilişkini daha sağlıklı bir zemine oturtmanı sağlayacaktır.

Senin bu açıklığın, cesaretin ve içsel yüzleşme isteğin çok kıymetli. Unutma, bazen içimiz rahat etmiyor çünkü iyileşme yolculuğumuz henüz tamamlanmadı ve bu da çok normal.


Uzm. Klinik Psk. Elif Kızılkaya

Cevaplanmış benzer sorular