Kaygılı bağlanmayı nasıl aşarım?

Merhaba Sevgili Danışan,

Özellikle kendinizi suçlu hissettiğiniz ve ilişkide sürekli bir terslik olacakmış gibi bekleme haliniz, zihninizi ve kalbinizi ne kadar yorduğunu çok net gösteriyor. Bu gerçekten de hem duygusal hem de zihinsel olarak çok yıpratıcı bir süreç olmalı sizin için.

Düşüncelerinizin bu kadar hızlı dönmesi, her şeyin birbirine karışması, böyle zamanlarda hem kendinize hem de partnerinize karşı anlayışlı olmakta zorlanmanız çok insani. Hatta bazen partneriniz sevgisini açıkça gösterse bile içinizde o kemirgen eksiklik ya da şüphe duygusunun filizlenmesi... Bu durum, genellikle geçmiş deneyimlerinizin bir yansıması olabiliyor. Özellikle çocukluk döneminde ya da önceki ilişkilerinizde yaşadığınız hayal kırıklıkları, şu anda güvenmekte ya da ilişkinizde rahat hissetmekte zorlanmanıza neden olabilir.

Sizinki sanki bir döngüye dönüşmüş gibi: Partneriniz ne kadar ilgili olursa olsun, içinizdeki o ses sürekli "ya bir gün değişirse, ya beni sevmezse, ya yanlış bir şey yaparsam her şey biterse?" diye fısıldıyor olabilir. Ve bu sesin yarattığı kaygı, zamanla sevgiden çok bir takıntıya dönüşmeye başlamış. Bazı ilişkilerde, sevgi yerine sahip olma ya da kaybetme korkusu ağır bastığında, sevgi yerini huzursuz bir bağlılığa bırakabiliyor. Ancak sizin bu durumun farkında olmanız, gerçekten çok önemli ve değerli bir adım. 🌼

Belki de bu dönemde kendinize biraz daha şefkat göstermelisiniz. Düşüncelerinizin sizi sıkıştırdığı o anlarda, şöyle bir durup "Şu an gerçekten ne hissediyorum?" diye kendinize sormayı deneyebilirsiniz. Hatta içinizde dönen o karmaşık duyguları kısa kısa notlar alarak bir deftere yazmak, zihninizi biraz olsun boşaltmanıza ve duygularınızı somutlaştırmanıza yardımcı olabilir. O yoğun hissettiğiniz anlarda uygulayacağınız basit bir nefes egzersizi de size iyi gelebilir: Derin bir nefes alın, dörde kadar sayarak yavaşça verin, beşe kadar sayarak tekrar alın... Bunu üç dört kez tekrarlamak, o anki dalgalı hislerinizi biraz olsun yatıştırabilir.

İlişkinizde hissettiğiniz bu 'yetmeme' ya da 'sürekli daha fazlasını isteme' duygusu, belki de kendi kendinize yönelik beklentilerinizle de yakından ilişkili olabilir. Bazen içimizdeki o boşluğu başkasının sevgisiyle doldurmaya çalıştığımızda, karşı taraf ne kadar verirse versin bir türlü 'yetmezmiş' gibi hissedebiliriz. Böyle zamanlarda kendi iç dünyanıza dönüp, size iyi gelen küçük şeyler yapmaya çalışmak da faydalı olabilir. Yalnız bir yürüyüşe çıkmak, sevdiğiniz müzikleri dinlemek, belki de uzun zamandır konuşmadığınız eski bir dostunuzla kısa bir sohbet etmek... Size ne iyi gelirse.

Şu anki ilişkinizi kaybetmekten duyduğunuz bu yoğun korku sizi gerçekten çok yıpratıyor gibi görünüyor. Kendinizde gözlemlediğiniz bu kaygıların derinlemesine kökenlerini anlamaya çalışmak, önünüzü biraz daha net görmenize yardımcı olabilir. Belki bu keşif yolculuğunda kendi başınıza ilerlemekte zorlanırsanız, bir uzmandan destek almak da size büyük bir rahatlama sağlayabilir. Unutmayın ki profesyonel bir destek, bu karmaşık duygularla başa çıkmanızda size yol gösterebilir.

Bir gün içinde bile ruh halinizin sık sık değişebileceğini kabul edin ve kendinize bu iniş çıkışlara izin verin. Unutmayın ki duygularınız sizin bir parçanız ve onları bastırmak yerine anlamaya çalışmak önemlidir. Ve aklınıza takılan başka bir konu olursa ya da hislerinizde bir değişiklik olursa, lütfen benimle tekrar paylaşmaktan çekinmeyin. Sizi gerçekten duyduğumu ve anlamaya çalıştığımı bilin istedim... Böyle yoğun ve hassas dönemlerde kendinize karşı nazik ve anlayışlı olmanız, iyileşme süreciniz için çok değerli olacaktır. 🤍

Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.

Sağlıklı günler dilerim.

Sevgiyle kalın.

Psikolog

Ayşe Tuba Aksakallı