• Anasayfa
  • Sorular
  • Kendi içime kapanıyorum kendimi yanlızlaştırıyorum bu durumdan nasıl kurtulurum?
Psikoloji

Kendi içime kapanıyorum kendimi yanlızlaştırıyorum bu durumdan nasıl kurtulurum?

serifenur13 Mayıs 2025 12:08

Benim babam 3 yıl önce vefat etti o vefat etmeden önce aramız pek iyi değildi annem de babamın vefatından sonra evlendi babam vefat etmeden önce boşanmışlardı çünkü . Şimdi yeni düzende hiç bir şeye alışamadım sürekli kendimi soyutluyorum yaşadığım evden hayatıma yeni giren insanlarla konusamıyorum annemin eşi ve üvey kardeslerimle sürekli odamda duruyorum ve hayatımda yasadıklarımı kabul edemiyorum lütfen bu duygu nasıl geçer?

Bu soru 13 Mayıs 2025 16:13 tarihinde Psikolog M. Çağla Karataş tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,


Ruh halinizi anlayabilmek için yazdıklarınızı dikkatle okudum. Anne ve babalar, dünyaya geldiğimizde yaşamı öğrenebilmemiz için; güven duygusunun verdiği rahatlıkla adımlar atabilmemiz, iyiliği ve kötülüğü görebilmemiz, anlayamadığımız yerlerde anlatmasını beklediğimiz destek olarak görülür. Bu duyguları her zaman tam anlamıyla karşılayamasalar da, karşılamaları gerektiği zaman karşılayabileceklerinin ihtimali bizlerde saklı bir umut olur.


Babanızın kaybının ardından hayatınız bir değişim sürecine girmiş. Bu değişim sürecine alışmak, aynı zamanda umut ışığınızın sarsılması, süreci yorgun bir şekilde geçirmenize sebep olmuş olabilir. İnsan böylesine köklü değişikliklere alışmakta zorlanınca, kendini odasına ya da kendi sessizliğine çekmek, çok tanıdık bir tepki gibi geliyor. Bazen iç dünyanızda kopan fırtınayı başkalarına göstermemek ya da sadece kendinizle kalmak, bir tür savunma hissi de yaratabiliyor.


Kayıp süreci olarak adlandırılan dönem, sadece bir kayba üzülmek değildir. Tamamlanamamışlıklar, yarım kalmış cümleler, söylemek isteyip söyleyemediklerimiz, söylenmesini beklediklerimiz... Hepsi cevabı bilinmez bir boşluk yaratabilir. Bunların hepsi oldukça normal hisler ve düşüncelerdir. Bu sürece alışmak ve kabullenmek başlı başına bir süre gerektirirken, döngünün tamamlanamaması sizin yeni yaşantınıza alışma sürecinizdeki zorlukları da beraberinde getirmiş olabilir. Birdenbire gelen, tanımlanamayan duygular; şu anda içinde bulunduğunuz yaşamı da anlamlandırmanızı zorlaştırabilir. Bu süreci ve değişimi kabul edememeniz de normal karşılanabilir. Her birey bu süreci kendi içinde ve kendi zamanlamasında yaşar.


Kendinizi soyutlamanız ise bazen bir ihtiyaçtan, bazen de dışarıya kendinizi açmak için henüz yeterince güvende hissetmemenizden kaynaklanabilir. İçinde büyüdüğünüz aile yapısı değiştiğinde, ‘yeni’ olan her şeye şüpheyle yaklaşmanız oldukça anlaşılabilir. Üvey kardeşlerle veya annenizin yeni eşiyle yakınlık kurmak kolay olmayabilir. İnsan zihni bazen eski bir alışkanlığa tutunmak isteyebilir. Odada kalmanın verdiği duygu, hangi tanıdık hissinizle eşleşti, üzerine düşünebilirsiniz.


Fakat uzun süreli yalnız kalma ve her şeyden elini eteğini çekmek, zamanla insanın iç dünyasını daha da ağırlaştırabiliyor. Ara ara küçük adımlar atmak; örneğin evde kendinize küçük bir alan yaratmak, belki annenizin eşiyle kısa bir sohbet denemek, hatta sadece sofrada 5 dakika oturup sonra kalkmak gibi çok minik pratiklerle başlayabilirsiniz. Burada mesele, kendinizi zorlamak değil de çok ufak adımlarla "ben varım" diyebilmek. Ben sadece örneklerle çoğalttım; kendi adımlarınız, kendi istediğiniz büyüklükte olmalıdır.


Yaşanmış olanı reddetmek, kabullenmek istememek; belki de eski düzenin devam etmesini istediğinizden, belki de hissetmek istediğiniz bir duyguyu artık hissedemeyeceğinizden korkmanızdan geliyor olabilir. Aynı olaylar yaşanmazsa bu duyguyu hissedemeyeceğinizi düşünebilirsiniz. Ancak duygular, olaylar şekil değiştirir ve bilmediğiniz bir yerden aynı hissi bulabilirsiniz. Onu bulabilmek için sadece çabalamak yeterlidir.


Hislerin, düşüncelerin, olayların aynı anda gelmesi; bir anda içinize yoğun duygularla dolabilir. Böyle anlarda bir defter edinip, yaşadığınız kaybı ve değişimleri, hislerinizi küçük küçük yazmaya başlayabilirsiniz. Yazmak bazen insanın kendiyle bir diyalog kurmasına da yardımcı olur. Kim bilir, belki içsel bir rahatlama yaratabilir.


Bir profesyonelden destek almak, yaşadıklarınıza uzaktan bakan biriyle güvenli bir alan oluşturmak gerçekten iyi gelebilir. Eğer içinizde bu isteğe dair bir kıpırtı varsa, birlikte bakılabilir.

Anlatmak, anlaşılmanın yollarından biridir.


Her şey üst üste gelince ve kabullenmek zorlaşınca, insan zaman zaman kendini köşeye sıkışmış bulabiliyor. Eğer içinizde üzüntünüzü, öfkenizi veya karışık duygularınızı paylaşmak ister gibi bir alan açılırsa, burada buna değer verecek bir yer olduğunu unutmayın. Küçük adımlarla, olduğunuz haliyle, tam da şu anda...


Sevgilerle...

alinti

İçten bir cevaptı teşekkür ederim

Yorumlar

serifenur

Ben yarın tekrar olayın devamını anlatsam bunun üstünden cevap verebilir misiniz

13 Mayıs 2025 16:17
Psk. M. Çağla Karataş

Tabii ki. sevgili danışan. Anlatmak bazen en güçlü adımdır. Sorularınızı cevaplandırmak için her zaman burada olacağız🍃

13 Mayıs 2025 16:22
serifenur

Siz bana konusun o insanlara adım atın demişsiniz ama o insanlara karşı sebepsiz bir sinir duyuyorum aslında sebepsiz değil ama yasadığımız olayın üstünden de baya zaman geçti bu insanları gerçekten sevmiyorum

13 Mayıs 2025 16:38
Psk. M. Çağla Karataş

Sizi adım atmaya teşvik etmemin amacı, karşınızdakiler için değil, sizin içsel yükünüzü hafifletme ihtimaliydi. Öfkeniz haklı sebeplere dayanıyor olabilir. Bu duyguların, yaşadığınız olaya mı yoksa genel bakış açınıza mı bağlı olduğunu fark etmek, çevrenizle iletişiminiz açısından önemli olabilir. Adım atmak zorunda değilsiniz; yeter ki duygularınızı bastırmamaya çalışarak değerlendirmeye çabalayın. Alacağınız kararlar sadece sizin iradenizde ve belirleyeceğiniz sınırlarla olsun.🌿

13 Mayıs 2025 19:06
serifenur

Ya aslında zamanında çok denedim ama benim de kendi içimde yıkamadığım tabular oluyor konusmak yüz yüze dahi gelmek istemiyorum mesela eskiden mutfakta bir şeyler yapmaya bayılırdım ama şu an denk geliriz diye mutfağa bile yemek yeneceği zaman zor giriyorum kendimi bir türlü aşamıyorum sanki babama ihanet etmişim gibi geliyor o adamın yüzüne baktıkça aslında babamın ölümünü de aşamadığımın farkındayım çünkü babam hayattayken çok konusmazdık ona hep kızgındım çünkü benim de haklı sebeplerim vardı babam basımızda durmazdı annemi aldatırdı ve daha kötü şeyler ama o ölünce hem içimdekileri ona anlatamadım ama baba ya işte sevgimden de bi gram eksilmedi aksine özlem duygusu arttı ama yaptıkları da içimden çıkmadı tabi

13 Mayıs 2025 22:16
Psk. M. Çağla Karataş

Sevgili danışan, öncelikle belirtmek isterim ki, kendiniz için zorlayıcı bir süreçten geçiyorsunuz. Ancak sizi rahatsız eden durumları fark edebilip "Neler yapabilirim?" diyebilecek kadar da kontrol sizde. Bu farkındalığı göz ardı etmenizi istemem. İstemediğiniz hiçbir davranışı göstermek zorunda değilsiniz. Öncelik, her zaman sizin mutluluğunuz olmalıdır. Ancak bu mutluluğu ararken “Yolumda, seçimlerimde mutlu muyum; yoksa diğer ihtimallerden de mutlu olabilir miyim?” diye düşünmek, sizi daha geniş bir pencereye götürür. Dilerseniz bir soru daha sorup paylaşmak istediklerinizden bahsedebilirsiniz. Verebileceğim uzun cevapların size bir ışık olmasını temenni ediyorum. Yolunuzda en büyük sarılma kendinize olsun. Siz bu sarılmayı hak ediyorsunuz.

14 Mayıs 2025 12:10